TRT, “Leyla Mecnun” sayfasını kapattı. Bir gerekçe sunacaktı, onu da yaptı. Şimdi “Leyla Mecnun” ne yapacak? Yeni bölümleri başka bir kanalda olacak mı?
Gelen bilgiler böyle bir projenin olmadığı yönünde. Eflatun Film yeni bir dizi çalışması içinde. Onun üzerine yoğunlaşmış durumda. El sıkışma aşamasına gelinmiş. Yapmcı, ağırlığı bu projeye vermiş.
“Leyla ile Mecnun”un yeni bölümleri sanırım olmayacak. Bir sürpriz ne olabilir?
Bir film projesi belki. Sanki bu konuyu düşünüyorlar gibi geldi bana. “Leyla ile Mecnun” filmi yani.
TRT eski bölümleri yayınlamasın, ayıp olur
TRT, elindeki “Leyla ile Mecnun”un eski bölümlerini yayınlayacağı yönünde sinyaller verdi. Ayıptır, yayınlamasın. Bu dizinin yeni bölümlerinin yayınlanmamasının nedenleri belli. Diğer gerekçeler ise onun sosu. Bu soslu halinde alıp da sanki bir şey olmamış gibi “Buyrun ille de “Leyla ile Mecnun” isteyenler izlesin” diye ekrana getirmek gerçekten yakışık almaz. Kurum hiç olmazsa bu anlamda dürüst davranmış olur.
Bizim gazetenin internet sitesinde yer alan haberde “Leyla ile Mecnun”la ilgili TRT cephesinin ne düşündüğü vardı. “Resmi” bir açıklama değildi! “Dizi pahalı”, “İzlenme oranı tatmin edici değil”, “Elimizde 105 bölümü var” sözlerini yan yana getirdiğinizde, “Tekrarlar yayınlanacak, yeni bölüm çekilmeyecek; çünkü masraflı” bahanesi ortaya çıkıyor.
“Leyla ile Mecnun”, TRT’nin en çok ses getiren dizisi. Gezi Parkı olayları olmasa, bunlar konuşulmayacaktı. Peki tekrarları seyreder mi kitle? Zannetmiyorum. TRT de zaten diziyi yayınlamama kararını “resmen” açıklarsa tekrarlarını yayınlamaması en doğrusu olur.
Peki dizi pahalı mı? Bir rakamdan bahsediliyor; bölüm başı 400 bin TL. Dizi cephesinden “Böyle bir rakam mümkün değil” sözleri kulağıma geldi. Bugün-yarın resmi açıklama da yapılacak.
PLACEBO’NUN BAS GİTARCISI İSTANBUL’DA EZAN’LA TANIŞTI
Bloomberg HT kanalında baktım Placebo’nun bas gitaristi Stefan Olsdal’la söyleşi var. Şöyle bir soru soruldu: “Farklı ülkelere geldiğiniz zaman repertuarınızı değiştiriyor musunuz? Mesela müslüman bir ülkeye?” Yani o ülke biz oluyoruz. Olsdal dört defa geldiklerini söyledi, “Dün dışarıda yürüyordum. insanların şarkı söylediğini duydum.
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, deplasman yasağını protesto etmek için Olimpiyat Stadı’nda Beşiktaşlı taraftarların arasında. Görüntüler çok güzel. Üzerine “% 100 Futbol”da Güntekin Onay durumu yorumladı: “Maçtan önce internette gördük, Galatasaray formalı, Fenerbahçe formalı, Trabzonspor formalı insanlar birlikteler, maça gidiyorlar...”
Şeytan Rıdvan olayı çözmüş, durumu açıkladı: “Birlikte izlemeleri o Gezi olaylarıyla ilgili. O gördüğün forma, o formaydı.”
Bu arada Onay yandı. İnternete girip o görüntüleri izlemiş!
Rıdvan Dilmen, “Kayseri’de Galatasaray’la Fenerbahçe’nin maça birlikte gitmesi ayrı, Olimpiyat Stadı’ndaki ayrı” diyerek noktayı koydu: “Siyasi bir olaydır. Bu konu hakkında konuşmak istemiyoruz...”
Ee, konuşmuş konuşacağı kadar, Rıdvan Dilmen! Derbiler oynanacak, o zaman neler diyeceklerini merak ediyorum.
DİGİTURK UEFA MAÇI YAYINLIYOR; ÜSTE PARA VERİP İZLEYEN OLUR MU?
Trömsö-Beşiktaş’ın UEFA Avrupa Ligi play of maçını Digiturk, Salon 3’te “paralı” yayınlıyor. Lig TV abonesine 25 TL, Digitürk abonesine 50 TL. Bilmem bu yayın karşılığını bulur mu? Sanırım ilk defa Digiturk böyle bir yayın yapacak. Salondan paralı maç yayını. İlk maçın
Azerbaycan’ın en önemli sinema adamlarından Rüstem İbrahimbeyov, başkanlık seçiminde ana muhalefetin adayı olunca filmleri TV’den kaldırıldı
Rüstem İbrahimbeyov... Azerbeycan’ın en önemli sinema adamlarından. Oscarlı senaryo yazarı. Siyasete soyundu ve başkanlık seçiminde muhalefetin adayı oldu. Durum böyle olunca ünlü yönetmenin filmleri Azeri televizyon kanallarında yayınlanmamaya başlamış. “Sıcak Çöl Güneşi”, “Sorgulama” ve yazdığı senaryosuyla en iyi senrayo dalında Oscar kazandığı “Güneş Yanığı”, ünlü sinema adamının Azeri televiyonlarında gösterilmeyen filmlerinden bazıları.
Ünlü yönetmen, senarist ve yapımcı İbrahimbeyov, geçen mayıs ayında kurulan Azerbaycan Ulusal Demokratik Güçler Birliği adayı olacağını duyurmuştu. 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde kendisine ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ verilmişti. Sen misin muhalif olan! Her yerde aynı hikaye.
“VAR MISIN? YOK MUSUN?” VAR OLACAK MI?
Kendisi ve benzerleriyle Türkiye yolculuğu hayli renkli geçen bir yarışma “Var mısın? Yok musun?”. ATV’de “Trilyon Avı” olarak başlamıştı ve Zafer Ergin sunmuştu (2003 - 2004). Sonra Kanal D’de Halit Ergenç “Büyük Teklif” haliyle sundu. Format kendisini
Bekir Develi’nin TRT’nin “en çok izlenen zaman” diliminde yayınlanan gezi programı “Keşif Zamanı” bu hafta Yeni Delhi’nin arka mahallelerindeydi. Bekir Bey’in deyimiyle “düşük ücretli insanların” yaşadığı bir yer! “Dibe vurmuşlar” demek daha doğrusu. “Stand - up” geçmişi olduğundan böyle bir şov için de geziyor gittiği yerleri Develi.
Mahallede bir kadınla konuşuyor, “Anita Hanım ben şunu merak ediyorum. Burada küçük küçük dünyalar, minik minik evler yan yana yaşıyorsunuz” diyor. Hindularla müslümanlar yani. “Küçük ve minik” dediği de yani parasızlıktan küçülmüş, minik minik olmuş bedenler, keyiflerinden değil. Neyse böyle şirin cümlelerle “İki farklı din nasıl geçiniyorsunuz?” noktasına geliyor sohbet.
Anita Hanım, “Çalışıyoruz, yan yana oturuyoruz, sorun yok”‘ gibilerinden bir şeyler söylüyor. Bekir Develi duygulanıyor, “Yokluk, üst başlık olmuş. Yokluk, herkesin altında kaldığı üst kimlik olmuş” diyor. (Vay anam vay cümleye bak) Develi, “İnsanların ne siyasi, ne dini ne kimliksel savaşlara girecek ne mecalleri, ne zamanları, ne de dermanları var” diye noktayı koyuyor.
Bu sınıfsal durum gezginimizi epey duygulandırmış. Hayli marksist bir yaklaşım içindeydi.
PEKİ
Haber kanallarımız önceki gün hemen hemen tüm akışı Mısır’ da yaşananlara ayırdı. Peki görüntü nasıldı? Stratejik araştırma kuruluşlarının resmi geçidi. Bir telefon uzaktaki bu isimlere ulaşmak kolay. Eh, Arap kanallarından görüntüleri de ekleştirdin mi tamam. Bir muhabir yok Mısır’da. Anadolu Ajansı’nın muhabiri de telefonla bağlanıyor. TRT Haber, konuya en çok asılan kanal olmalı. O da stüdyoda kaldı. Günün bizim açımızdan haber anlamında çarpıcı ayrıntısı Müslüman Kardeşler sözcüsünün yoğun ateş altında Zafer Arapgirli ile konuşmasıydı. CNN Int.’e baktım. Muhabirleri meydandaydı.
İŞTAH AÇAN DİZİ GELİYOR: “HANNIBAL”
CNBC-E eylül ayında çok ses getiren bir diziyi ekrana taşıyor: “Hannibal”... Gelmiş geçmiş en “farklı” seri katillerden biri olan Hannibal Lecter’ın şovu. Soğuk bakışlarıyla mad mikkelsen bu rolde.
Her bölüm bir yemek ziyafeti var. “Yemek” değil sanat. Sunumu, yapılışı şekli, hatta lokmaları çiğneyişiyle bir sanat. “Her bölümü insanı acıktıran dizi” de olduğu söyleniyor. “Yemek yaptıran dizi” bir başka yorum. Malzemeleri insan kalbi, böbreği olsa da! 8 Eylül’de başlıyor.
Kanal D tarihini verdi “Çalıkuşu”, eylülde ekranda. Şimdiden tartışmalar da başladı. Dizi, Aydan Şener-Kenan Kalav’lı “Çalıkuşu”nu yakalayabilir mi? Sanırım yapımcılar da bu soruya cevap arıyor. “O beğeniyi yakalayabiliriz, bunun için uğraşıyoruz” diyorlar. Fahriye Evcen konusunda “Olabilir” diyenler Burak Özçivit’te soru işareti taşıyor. Hâlâ “Feride” Aydan Şener, “Kamuran” Kenan Kalav’ olarak biliniyor. Bunu kırmak zor.
Peki bu kadar emek sarf eden yapımcı bütün bu yazılanları bilmiyor mu? Bu bir risk mi? Evet. Benim şahsi kanaatim; adı “Çalıkuşu” ama eskisinden farklı olanı yakalayabilirlerse, tutma şansı daha yüksek. Yoksa eski “Çalıkuşu”yla karşılaştırdıklarında tuzağa düşmüş olurlar. Kimse de “romanın özünden ayrıldılar” diye şaşırmasın.
YÜZÜ YİNE GÜLMEYECEK
“Öyle Bir Geçer Zaman”ki dizisinde Berrin rolüyle üç yıl izledik Yıldız Çağrı Atiksoy’u. Şimdi Fox’ta yayınlanacak “Görüş Günü Kadınları”da eşi cezaevinde olan hamile bir kadını canlandırıyor. Bir basın bülteni geldi rolüyle ilgili. “Bazı oyuncuların yüzü hiç gülmüyor. ‘Öyle Bir Geçen Zaman ki’de gözünden yaş eksik olmayan güzel oyuncunun yeni rolünde de yüzü gülecek gibi değil” diyordu.
Bu bir özellik mi
Televizyonların bana göre en iyi yarışmalarından biri “Kelime Oyunu”, yeni kanalı Show TV’de başladı. Bloomberg HT’de kemik bir kitleye ulaşmıştı. İlk kez “çok izlenen kanal”a çıktı. İlk gün totalde 30. sırada, AB’de 27. oldu. Yavaş yavaş yükselecek. Buralarda kalmaz kesinlikle. “İlk gün keşfedilemedi” demek daha doğru. Tek tabancaydı aslında kanalında, şimdi ‘kurtlar sofrasına’ girmiş oldu.
KATHERINE HEIGL’İN YENİ BAŞLADIĞI DİZİDE TÜRKİYE DE YERİNİ ALIR
NBC yeni bir dizinin hazırlığında; başrolde ‘Grey’s Anatomy’den Katherine Heigl var. Epey bir ara vermişti. Rolü, başkanın danışmanı bir CIA ajanı. CIA’nin dünyadaki değişik bölgelerdeki çatışmalardaki rolüne odaklanıyor dizi. Yapımcı bu diziyi kendisi, senarist Alexi Hawley Castle (“The Following”in yazarı), oyuncu Katherine Heigl ve CIA’den bir uzmanla birlikte hazırlıyor.
Peki dizide en hareketli yer şu an nereleri? Yanıbaşımız. CIA uzmanları mutlaka bizi dizinin senaryosuna dahil etmişlerdir diye düşünüyorum.
BU İLGİNÇ BELGESELİ İZLEDİKTEN SONRA DERİ GİYİLİR Mİ?