Türkiye’nin SYRİZA’sı mı dediniz?

29 Ocak 2015

Balkanlar’dan gelen radikal sol koalisyon SYRİZA rüzgârı, bizdeki sol partileri de hareketlendirdi. Daha doğrusu kendilerini sol görüşün temsilcisi olarak gören hemen her siyasi oluşum “Türkiye’nin SYRİZA’sı biziz” diye havaya girdi. Bunların başında da ana muhalefet partisi CHP var.
Ne dedi Kılıçdaroğlu:
“Aynı dünya görüşünü paylaşan iki siyasal parti olarak ifade edeyim; Yunanistan’da başarı kazanılması elbette ki güzel...”
Bunlar estirdiği büyük rüzgârla dağlara taşlara “Umudumuz, Halkçı” diye yazdıran 1970’lerdeki Ecevit’in CHP’si için geçerli olabilir ama bugünkü için zor. Çünkü son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde vatandaşın karşısına “Ekmek için Ekmeleddin” diye çıkan ve de kim olursan ol mantığıyla vitrinini renklendiren şimdiki CHP, soldan ziyade bir merkez parti havasında. Hele ki de Abdüllatif Şener, Ali Müfit Gürtuna ve Orhan Keçeli’li o fotoğraftan sonra...
Açıkçası dememiz o ki; bir yanda ciddi bir kadro hareketi, akıllı bir seçim statejisi ve partide her anlamıyla “sol kültür”ün hakim olduğu SYRİZA, öte yanda halka umut verecek, heyecan yaratacak projeler sunmak yerine her seçim arifesinde “sağa çeken” bir CHP...
Şimdi bu durumda “Nerede bu benzerlik”

Yazının Devamı

Karayalçın’dan kentsel dönüşüm atağı

26 Ocak 2015

Ülkedeki seçmen sayısının beşte birini barındıran İstanbul’da seçime kadar çalmadık kapı, sıkılmadık el bırakmaya-caklarını açıklayan CHP İl Başkanı Murat Karayalçın’ın bir başka hedefi de kentsel dönüşüm konusunda vatandaşa güçlü mesajlar vermek. Çünkü ona göre; İstanbul’da yapılanlar kentsel dönüşüm değil, “hadi yine iyisin” mantığıyla vatandaşı, müteahhitle pazarlığa zorlamak. Oysa yapılması gereken İstanbul insanını hemşehrileştirecek, demokratikleştirecek, deprem riskini azaltacak bir yaklaşımla ve de belediyeler aracılığıyla yürütülecek “kentsel dönüşüm” projelerini acilen devreye sokmak...
İşte bunun için öncelikle milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri ve akademisyenlerin katılımıyla
7 Şubat Cumartesi günü bir çalıştay planladıklarını belirten Karayalçın, ardından da semt söyleşileriyle “projelerini” halka anlatacaklarını söylüyor. Karayalçın’ın trafik,çarpık yapılaşma gibi İstanbul’un kronik sorunlarının nedenleri ve çözüm önerilerine yönelik tespitleri de tamamiyle planlamayla ilgili:
“Türkiye’de yasaların uygulanmazlığı ve umursanmazlığı diye çok temelli bir hastalığımız var. Bu planlar içinde geçerli. Örneğin, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde

Yazının Devamı

Kanlı silahın sırrı

22 Ocak 2015

Sükûnet çağrılarına rağmen Güneydoğu’daki gerilim bir türlü yatıştırılamıyor... Çocuklar öldürülüyor, yüzü maskeli gruplar yol kesiyor, binalar-araçlar kundaklanıyor... Yaşananların nedenleri konusunda da “karanlık el”ler ya da şucu bucu tezgâhı olduğuna dönük birçok komplo teorisi gündemde. Dahası, polis aracından patlayıcı torpil atıldığı iddiaları ve bu nedenle başlatılan soruşturmalar bile söz konusu. Nitekim bunlar Beştepe’de yapılan ilk kabine toplantısında da ele alındı...
Bölgenin kanayan bir başka yarası ise faili meçhuller... Yani sivil, asker, polis farkı gözetmeden işlenen karanlık cinayetler. Çünkü hâlâ aydınlığa kavuşmamış binlerce olay var ve bunlara yenilerinin eklenme olasılığı hayli yüksek. Nedeni de olay yeri tespit tutanağı, defin ruhsatı ve otopsi raporundan öteye gidemeyen soruşturma dosyaları. Bugünkü örnekler asker ve polisle ilgili:
Diyarbakır’da görevli polis memurları Osman Bal ve Ali Kızıloğlu 2014 Ağustos’unun son haftasında birer gün arayla evlerinin önünde öldürüldü. Katil ya da katiller kaçtı...
Bu olaydan iki ay sonra(29 Ekim 2014) Hava Astsubay Üstçavuş Nejdet Aydoğdu, hamile eşiyle birlikte pazarda dolaşırken katledildi ve saldırganlar

Yazının Devamı

İstiyor görünüp çıkarılmayan yasa

19 Ocak 2015

Siyasi etik ve siyasetin finansmanı yasaları, politikacılarımızın sıklıkla sözünü ettiği ama önlerine gelince de kulak arkası yaptığı konuların başında geliyor. Yani milletin vekilleri neler yapıp yapamaya-caklarının bir kurala bağlanmasını ve partilere akan paraların sorgulanmasını istiyor görünüp “olmaz” diyorlar...
Nereden mi çıkardık?
Tabi ki parlamento çatısı altında bu konuda hararetle faaliyete geçip rafa kaldırılan komisyon çalışmaları ya da kadük olmuş yasa tasarılarından. Ve de sonuna yaklaştığımız 24’üncü dönemde de hala konuşuluyor olmasından...
Nitekim gelişmelere bakıldığında bu konudaki son girişim de bu yola girmiş durumda. Şöyle ki; birkaç ay sonra görevini tamamlayacak olan 24’üncü dönemin başlarında TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in çağrısına mecliste grubu bulunan siyasi partiler olumlu yanıt verdi ve Köksal Toptan (AKP), Oktay Ekşi (CHP), Sümer Oral (MHP), Adil Zozani (HDP)’nin katılımıyla bir Siyasi Etik Komisyonu kuruldu. Çiçek’in başkanlığında 8 Mayıs 2012 tarihinde ilk toplantısını gerçekleştiren o komisyon, sonrasında 13 kez daha biraraya geldi ve geçmişteki teklifleri inceledi, teklif sahibi eski - yeni milletvekillerini, akademisyenleri dinledi, yurt

Yazının Devamı

Polisimizin tavrı Batı’dan geri değil

15 Ocak 2015

Görevde dördüncü ayını doldurmak üzere olan İstanbul’un 25’inci Valisi Vasip Şahin, bu süre içerisinde dolu dolu ve hareketli gündemle karşılaştı... İstanbul’un göbeğinde hem de Nişantaşı’ndaki Valilik Konutu’nun dibinde ve Sarıyer’de mafya infazları oldu, üç kişi öldü. Sultanahmet’teki polis merkezine gelen kadın canlı bomba kendini patlattı, bir polis şehit düştü. Konsolosluklarda sarı zarf paniği yaşandı, Taksim’de, Validebağ’daki protestoculara polis müdahele etti, her zamanki gibi orantısız güç tartışmaları gündeme geldi. Bu arada da yılın ilk karıyla birlikte “tatil” tartışmalarına tanık olduk...Biz de bu gelişmeler üzerine İstanbul Valisi Vasip Şahin’i ziyaret ettik ve kendisine;Nişantaşı’ndaki mafya infazı, Sultanahmet’teki terör saldırısıyla ilgili gelişmeleri ve neden hâlâ çözülemediğini,Polisteki iç hesaplaşmalar nedeniyle güvenlik zafiyeti ve olaylara müdahale yetersizliği iddialarını,Parklarda yatan, sokaklarda dilenen Suriyelileri,Gezi Parkı olayları hakkındaki düşüncelerini ve toplumsal olaylarda polisin orantısız güç kullandığı yolundaki yorumları,Taksim’in gösterilere açılıp açılmayacağını,Dokuz yaşına kadar inen uyuşturucu kullanımını

Yazının Devamı

Küresel mesaj ve uyuyan hücreler...

12 Ocak 2015

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın da söylediği gibi dün dünyanın başkenti Paris’ti. Onlarca ulustan lider ve bakan yan yana, kolkola yürüdü...‘Cumhuriyet Yürüşü’nde her dinden, dilden yüz binlerce insan “özgürlük, aydınlık” için tek yumruk oldu. Müslümanı, musevisi, hıristiyanı, ateisti “Ben insanım ben Charlie’yim” diyerek birlik mesajı verdi... Şiddete, teröre karşı bir duruş gösterdi, haykırdı... Çatılarda keskin nişancılar vardı ama, kalemler, çiçekler, mumlar en etkili simgeydiler...
Keşke bu fotoğrafı ve küresel mesajı daha önce görseydik...
Çünkü madalyonun diğer yüzünde panik ve korku var.Ve Avrupa ülkelerinin gizli servislerinden “eylem endişelerine” yönelik uyarılar geliyor. Ülkemizde de hemen her gün bir bakan ya da yetkilinin ağzından benzer açıklamalar duyuyoruz. Zira uyuyan hücrelerin uyandırılabileceği konusunda ciddi endişeler söz konusu...
Şöyle ki;IŞİD Avrupa ile Müslüman ülkelerden katılanların bir kısmını Cihat adına savaş bölgelerine gönderirken, bir kısmından da bulundukları yerde barınmaya ve çalışmaya devam etmelerini istiyor. Yani bunlar bakkal, kasap ya da market çalışanı gibi işlerine güçlerine devam ediyorlar. Örgütün hiçbir eyleminde yer

Yazının Devamı

Bayrağa sarmakla sorumluluk bitmiyor

8 Ocak 2015

Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda vatani görevini yaparken İstanbul Sarıyer’de ‘bot’tan denize düşerek şehit olan (03 Aralık 2013) Alparslan Taşçı, memleketi Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Üçoluk köyüne Türk bayrağına sarılı bir tabut içinde döndüğünde asker ve sivil tüm devlet erkânı oradaydı. Köy meydanında sıraya giren kaymakam, omuzu kalabalık rütbeliler şehit anası Nasibe ile babası Ramazan Taşçı’yı kucaklayarak, “devletin varlığını” hissettirmişlerdi. Ama bu “kucaklama” sadece o günlükmüş. Çünkü sonradan ne arayan ne de soran olmuş. Dahası hâlâ şehitlik maaşı bağlanmadığı gibi aileye herhangi bir tazminat da ödenmemiş...
Nereden mi biliyoruz? Tabii ki anne babanın sürdürdüğü hukuk mücadelesi ve devletin yetkili organlarından gelen “ilginç” yanıtlardan. Örnek:
Yüzme bilmeyen, mecburi olmasına rağmen koruyucu melbusat (can yeleği) giydirilmeyen er Alparslan Taşçı, tek başına bırakıldığı Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın botundan kötü hava ve deniz koşulları nedeniyle denize düşüyor. Dalgıçlar Taşçı’nın cansız bedenini bir gün sonra boğazın dibinde buluyor (17 Ekim 2014 tarihli iddianameden) ama komutanlık, “Benim sorumluluğum yok” diyor. İşte şehit anası ve babasının 30’ar

Yazının Devamı

Şişli sadece bir yargı sorunu mu?

5 Ocak 2015

Şişli Belediyesi’nde Başkan Hayri İnönü ile eski Başkan Mustafa Sarıgül arasındaki kavga patlak verdiğinde CHP’nin yaklaşımı; ‘Bireysel anlaşmazlıklar aile içinde çözülür. Aile büyükleri, ailenin küçüklerini, gençlerini bir araya getirir, sorun çözülür” idi... Ama çözülmedi...Barıştı sanılan ‘gençler’ karakolluk oldu, arabulucu “daha da içinde Şişli kelimesi bulunan bir cümle kurmam” diyerek kenara çekildi... Şimdi ise aynı CHP, hele bir yargı gereğini yapsın da, ondan sonra bize görev düşerse bakarız havasında. Yani teşkilatın aksi yöndeki düşünce, hatta baskısına rağmen yine beklemede. O nedenle de iktidar bunu koz olarak kullanıyor ve başbakan gittiği her yerde Şişli‘yi hedef tahtasına oturtarak ana muhalefeti eleştiriyor, daha doğrusu yıpratıyor. Bu durumda da akla şu soru geliyor:
“Aile büyükleri” bunu da mı kestiremedi? Ya da olanları görmüyor mu?
Yanıt CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın’dan:
Aynı savcı mı yoksa farklı savcı mı bilmiyorum ama daha önce “bu sorunu aranızda çözün” şeklindeki bir yaklaşımın re’ sen soruşturmaya dönüşmesi gündem değiştirmeye yönelik. AKP’lilerin dört bakanla ilgili yürütülen çalışma ve 5 ocakta (bugün) yapılacak oylamaya dönük

Yazının Devamı