Genç Milli Basketbol Takımı üst üste 2. kez Avrupa Şampiyonluğu’na ulaşırken, organizasyonu birçok NBA takımının görevlileri de takip etti, özellikle MVP ödülünü alan Egemen Güven büyük dikkat çekti. Dirk Nowitzki’yi kendine örnek aldığını söyleyen genç yıldız, NBA’yi hedeflediğini, 1. sıradan draft olmayı istediğini belirtti.
Basketbolda, Avrupa Şampiyonluğu’nu üst üste ikinci kez kazanan Genç Milli Takım, sadece Avrupa’nın değil, tüm dünyanın dikkatini üzerine toplarken, özellikle 4-5 isim, geleceğin en önemli yıldızları arasında gösteriliyor.
Şampiyon takımdaki Berk Uğurlu Fenerbahçe, Okben Ulubay ise Anadolu Efes’te geçtiğimiz sezon da süre bulurken, turnuvanın En Değerli Oyuncusu Egemen Güven de Pınar Karşıyaka A kadrosunda yer almıştı. Yine Fenerbahçe Ülker’den Ayberk Olmaz ile birlikte ikinci ligde şampiyonluğu elde eden Darüşşafaka ve Banvit’in pilot takımı Bandırma Kırmızı’da oynayan Doğuş Özdemiroğlu ile Tolga Geçim’in geçtiğimiz sezon önemli süreler yakalaması, yeni yabancı sayısı kuralına rağmen bu sezon daha fazla oynayacakları izlenimi uyandırdı. Anadolu Efes’in pilot takımı Pertevniyal’in skoreri Furkan Korkmaz da müthiş hücum potansiyeli ile gelecek için
Avrupa Genç Erkekler Basketbol Şampiyonası finalinde Sırbistan’a fark atan Ay-yıldızlı ekibimiz, bu kategoride üst üste 2. kez zirveye çıktı. Bir ay içinde, önce Ümitler’de ardından Gençler’de gelen altın madalya göğsümüzü kabarttı.
K onya’nın ev sahipliğinde düzenlenen Avrupa Genç Erkekler Basketbol Şampiyonası finalinde Sırbistan’ı 85-68 yenen Türkiye, üst üste 2. kez bu kategoride zirveye çıktı.
A takımlarında Türk Basketbolu’nun meşhur hastalıklarını birer birer yok etti. Yıllardır oyun kurucu sıkıntısı çeken Türk Basketbolu Berk Uğurlu’nun resitalini izlerken, oyunun sıkıştığı anlarda aranan titremeyen eli Furkan, Tolga ve Okben’le, topa sahip olabilen, şutu olan, ayakları hızlı modern 5 numarayı da Egemen Güven ile fazlasıyla buldu.
Ömer Uğurata’nın elinde tam bir takım hüviyetine bürünen bu özel yetenekler, en çok süre alanından en az oynayanına kadar, sahadaki müthiş özgüvenleriyle de göz doldurdu. Hani ‘kırılganlık’tan dert yanıyoruz ya, bu ekipte ondan eser bile yoktu.
Maça fırtına gibi başlamıştı millilerimiz, önce Doğuş, ardından Berk’in yaptığı baskı ile Dokovic’i oyuna sokmadı Sırplar ne olduğunu anlayıncaya kadar da maçı kazanacağı farkı yakaladı. Alan
Enes Kanter’in geçen yıl milli takıma neden gelmediğini kimse bilmiyor. Henüz bir açıklama yapmadı. Kaldı ki daha da önemlisi, Slovenya’da alınan yenilgilerin ardından attığı alaycı twettler de hâlâ akıllarda, kimse onları da unutmadı. Gelip kamuoyundan, ağabey ve arkadaşlarından özür dilese, herkes gençliğine verip, bunları görmezden gelebilir. Ancak hal böyleyken, hâlâ milli takım sorumluları kendisine ulaşamıyorken kadroda yer alışı bana garip gelmişti.
Bu garipliğin devam ettiğini görüyoruz. Çünkü Enes, gerçekten milli takımda bulunmak istese, ameliyatını bu kadar geç yaptırmaz, Utah sezonu bitirir bitirmez tedavisine başlardı. Hele şimdi alınan aslında çok basit bir operasyon bilgisi oyuncunun niyetini bence bir kez daha ortaya çıkardı. Enes ya takıma katılacak, fedakârlık yaptı imajı yaratarak geçen yılı unutturmaya çalışacak, ya da bu sakatlığın ardına sığınarak yine kadroda bulunmayacak. Açıkçası takımdaki bazı isimlerle de konuştukça, ikinci ihtimalin olmasını daha çok istiyorum. Her ne kadar teknik olarak düşünen Ergin Ataman onu kadrosunda görmek istese de, arkadaşları tarafından da tepkiyle karşılanacak olan bir oyuncunun, istemeden geleceği takıma katkı
Türkiye yıllardır hasret kaldığı Final-Four için bir kez daha 3 takımla yarışa başlayacak. Anadolu Efes A, Fenerbahçe Ülker C, ve Galatasaray da D Grubu’nda THY Euroleague’de tarih yazmak için çalışacak
Türkiye’nin 3 takımla temsil edileceği Turkish Airlines Euroleague’de, Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker ve Galatasaray’ın rakipleri, dün Barcelona’da gerçekleştirilen kura çekimiyle belirlendi. Geçtiğimiz sezon gördük ki, ilk turların aslında çok da önemi yok, asıl iş TOP 16’dan itibaren başlıyor. Ancak Fenerbahçe Ülker öyle bir kura çekti ki, ilk tur maçlarında da çok terleyecek.
Anadolu Efes, 2. torbadan katıldığı kura çekiminde A Grubu’nda yer alırken, ilk torbadan Real Madrid geldi. Lacivert-beyazlı temsilcimiz, son yıllarda sürekli maddi sıkıntı yaşayan Litvanya’dan Zalgiris Kaunas ile bu kupada ilk kez yer alacak ve muhtemelen tecrübe sıkıntısı yaşayacak Rusya’dan Nizhny Novgorod ve İtalya’dan Sassari takımları ile eleme turundan gelecek bir takım ile ilk tur maçlarını oynayacak. Bu da büyük olasılıkla grubu ilk iki içinde bitireceği anlamına geliyor.
C Grubu’nda yer alan Fenerbahçe Ülker ise kağıt üzerinde açık ara en zor grupta yer aldı. Sarı-lacivertli ekip,
Olaylı Fenerbahçe-Galatasaray finalinin ardından epey bir zaman geçti. Artık herkes biraz daha sakindir diye düşünüyorum ve sürekli gündemde tutulan, ‘o bunu yaptı, şu bunu yaptı, sorumlu o, kışkırtan bu’ fikirlerinden farklı olarak ‘Bundan sonra ne yapmalı’ kısmına dikkat çekelim diyorum.
Sanırım öncelikle kurallar netleşmeli. Hangi hareketin cezasının ne olduğu, hem kulüplere, hem kamuoyuna net biçimde söylenmeli. Tabii ki, her şeyin sıfırdan başlayacağı da deklare edilmeli, böylelikle olası ‘ama geçen yıl onlar bunu yaptı, şu cezayı verdiniz’ ağlamalarına son verilmeli. Küfürün en küçüğü de en büyüğü de suç kabul edilmeli, hakemler her türlü hakarette, küfürde, ‘Tıpkı kendilerine küfür edildiğinde yaptıkları gibi’ anında anons isteyebilmeli. Sahaya atılan bir çakmak, bir bozuk para, bir patlayıcı aynı kabul edilmeli, dışarıdan gelen en ufak bir cisim de suç teşkil etmeli. Kulüplere verilecek cezalar da fikstürlerine bakılmaksızın hemen yürürlüğe konmalı, bunların hiçbir şekilde affı olmamalı. Galatasaray’a gelecek ceza henüz belli değil ama gelecek yıldan itibaren onun da adı konmalı, sebep ne olursa olsun, hiçbir yönetim ‘Ben maça çıkmıyorum’ şımarıklığını yapamamalı.
Gi
Dünya Kupası’nda boy gösterecek A Milli Basketbol Takımı’nda aday kadronun açıklanması için Keith Langford’ın vatandaşlık işlemlerindeki pürüzlerin giderilmesi beklenirken, sürpriz isimlerin adı geçiyor
Ergin Ataman yönetiminde Basketbol Dünya Kupası’na katılacak olan 12 Dev Adam’da kadronun birkaç gün içinde açıklanması beklenirken, Ay-Yıldızlı ekipte önemli değişikliklerin olması bekleniyor.
İtalya’da Armani Jeans Milano forması giyen ve Türk vatandaşlığına geçerek, Ay-Yıldızlı formayı giyecek olan ABD’li oyuncu Keith Langford’ın vatandaşlık işlemlerinde çıkan sıkıntı nedeniyle kadronun açıklanmadığı, bu pürüzlerin birkaç gün içinde giderileceği ardından aday kadrodaki isimlerin duyurulacağı öğrenildi.
Coach Ergin Ataman’ın, kadroda önemli değişikliklere gideceği, Hidayet Türkoğlu’nun ardından Ömer Onan’ın da bu sezon milli takımda bulunmayacağı, ancak geçtiğimiz sezon Slovenya kadrosunda yer almayan Türk Telekom’un tecrübeli ismi Kerem Tunçeri‘nin büyük olasılıkla davet edileceği ifade edildi.
A Milli Takım kadrosunda kendisine bir türlü yer bulamayan Mehmet Yağmur da devlerin yeni yüzlerinden bir tanesi olacak.
ÇEŞME'DE BAŞLAYACAK
Beko Basketbol Ligi’nde gelecek sezon için kollar sıvandı, zirveyi hedefleyen kulüpler Avrupa’nın en önemli yıldızlarına kanca taktı. Son bombayı da geçtiğimiz sezonu NBA’de Memphis Grizzles formasıyla geçiren Nick Calathes ile büyük ölçüde anlaşan Efes patlattı.
Son yıllarda çok önemli yıldızların gelişiyle birlikte cazibesi artan Beko Basketbol Ligi’nde yeni sezon için de art arda bombalar patlamaya başladı.
Takımın başına Sırp çalıştırıcı Dusan Ivkovic’i getirerek dikkatleri üzerine çeken Anadolu Efes, transferde ikinci Yunanlı oyuncuyu kadrosuna katmaya hazırlanıyor. İlk olarak Perperoglou transferini bitiren lacivert-beyazlı ekip, şimdi de geçtiğimiz sezonu NBA’in Memphis Grizzlies takımında geçiren oyun kurucu Nick Calethes ile görüşüyor.
Panathinaikos’ta 3 sezon oynadıktan sonra Lokomotiv Kuban forması giyen ve sergilediği müthiş basketbol ile NBA kapısını aralayan Calathes 26 yaşında ve 1.98 boyunda.
Calathes, Efes transferine sıcak baksa da, tek sıkıntı, oyuncunun geçtiğimiz sezon yaşadığı doping sıkıntısı olarak gözüküyor. Sezonun son bölümünde, doğru doping testinden geçemeyen yıldız oyuncu, NBA tarafından 20 maçla cezalandırılmış, 7 maç oynamadıktan sonra
Taraftar baskısı olmazsa işler değişir belki dedik ama yine değişmedi. Ev sahibinin oyuna fırtına gibi başladığı final serisi maçlarının bir yenisi de dün akşam Abdi İpekçi’de sergilendi. 12-2 ile girdi Galatasaray maça, herşey istediği gibiydi. Ancak maçı onlara kazandıran, 4. çeyreğin 7 dakikasındaki 18-3’lük seriydi. Yani iki periyot başındaki toplam 10 dakikada tam 30-5’lik üstünlük bulmuştu Galatasaray, bu bir maçı kazanmak için fazlasıyla yeterliydi.
Fenerbahçe Ülker gibi bir takımın böyle büyük seriler yemesi garip gibi gelse de, sezon başından bu yana yaşanan oyun kurucu sıkıntısının, deplasmanda temponun kontrol edilmesi gereken dakikalarda doruğa çıkması, bunu normalleştirdi. Üstüne üstlük, kendisi için çok önemli iki nokta olan uzunlardan alınacak katkı ve savunma kaynaklı hızlı hücum sayıları da
beklentinin çok altındaydı Fenerbahçe’de, bu şartlarda kazanmak çok
zordu Abdi İpekçi’de.
Kazanmak için Ender de yokken mutlaka Arroyo’nun iyi oyununa, dışarıdan atılacak şutlara ihtiyaç duyan Galatasaray cephesinde ise beklentiler fazlasıyla karşılanmış, Markoishivili ile başlayan şut bombardımanı, Erceg ve Cenk ile daha da anlam kazanmıştı. Aynı anda 3 keskin şutör