D Vitamini ve Yararları

9 Ekim 2018

D vitamini, vücudun besinlerden kalsiyum emilimini sağlayabilmesi için önemli bir vitamindir. Bu yüzden hem gelişim hem sağlıklı kemik ve dişler için gerekli bir vitamindir. Bunun yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirir ve kaslar için önemli bir rol oynamaktadır.

İsveç’te yapılan bir araştırmada aylık 24 000 IE veya 800 IE günlük doz D3 vitamini düşme riskini azalttığı görülmüştür. Bu çalışmaya 200 kişi ortalama yaş grubu 78 olan bireyler katılmıştır. Katılanların hepsi daha önce bir düşüş atlatmışlardı. Katılanlar 3 gruba ayrılmış: ilk gruba ayda yüksek doz 60 000 İE D3 vitamini verilmiş, ikinci gruba 24 000 İE D3 vitamini calcifediol ile birlikte verilmiş, üçüncü gruba ise sadece 24 000 İE D3 vitamini verilmiştir. İlk iki grubun D3 vitamin değerleri hızlı bir şekilde çıkmış olsa bile, 12 ay sonra gruplar arasında düşme riski değişse de, son grubun çok iyi bir sonuç elde ettiği görülmüştür. Yani sadece D3 vitamini verilen grup. Bu grup hem daha az düşme riski oluştururken hem de diğer iki gruba göre kırılma riski daha düşük olduğu gözlemlenmiştir.

Yine uluslararası bir çalışmada ciddi bir D vitamini eksikliği görsel hafızanın bozulmasına yol açabileceği gözlemlenmiştir.

Yüksek D

Yazının Devamı

Safran, Crocus Sativus L.

8 Ağustos 2018

‘Kırmızı altın’: Safran

Safran, Crocus sativus L. veya ‘kırmızı altın’ olarak da adlandırılır.

Safran, 4000 yıldan fazla pigment, baharat, kozmetikte ve ilaç olarak kullanılmaktadır. 1 gram safran için 250 adet safran bitkisi toplanır. Aslen İran’dan gelen, şimdilerde ise Çin, Hindistan, Irak, Akdeniz, Fas, İspanya ve Belçika’da yetiştirilmektedir. Önceden sindirim sistemi sorunlarında, premenstrual sendromunda, düşük libido, astım, depresyon, hafıza kaybında ve ağrılarda önerilirdi. Filistin yazıtlarında ise pigment dışında halüsinasyon etkisi için ve bazen de Afyon’un muadili olarak kullanılırdı. Çin tıbbına göre kan dolaşımında stimüle edici ve menstrüal şikayetlerde de destek sağlıyor. Günümüzde safran depresyon şikayetlerinde, Alzheimer hastalığında, yaşa bağlı makula dejenerasyon (görme kaybı) ve iktidarsızlıkta kullanılmaktadır.

Kimyasal yapısı

Safran içerisindeki en önemli tıbbi bileşenler ise crocetine, crocine, picrocrocine ve safranal’dır. Farmakolojik etkiler özellikle bu bileşenlerin varlığından kaynaklı olarak görülmektedir.

Vücudumuza faydaları ise:

- antidepresyon etkisi

-

Yazının Devamı

Sağlıklı Ara Öğünler

29 Haziran 2018

Sağlıklı ara öğünler bazen bir şeyler atıştırmak istediğimizde hemen elimizi attığımızda keyif ile tüketmek istediğimiz besinlerdir. Piyasada sağlıksız ara öğünlerden ziyade sağlıklı olanlarda mevcut. Yeterki içeriğini ve kalori değerlerini inceleyebilelim. Hazır besinler tüketmek yerine kendimizin hazırlayıp içeriğini istediğimiz gibi katkı maddeleri olmadan, şekersiz, tatlandırıcısız, yağ oranı düşük atıştırmalıklar hazırlamak mümkün. Peki, neler tüketmeliyiz? Dilerseniz onlara bir göz atalım.

1. Meyve: Meyve doğal şeker içeren ve kalori değeri ölçülü miktarlarda tüketildiğinde düşük olan sağlıklı bir ara öğündür. Aynı zamanda içerdiği vitamin ve minerallerden dolayı besleyici özelliği ile birlikte bağışıklık sistemini güçlendiren bir besindir. Burada mevsim meyveleri tercih etmeye çalışalım.

2. Söğüş: Kereviz sapı, havuç, salatalık, çarliston, kırmızı biber gibi sağlıklı sebzeler tüketebiliriz. Posa oranı yüksek olduğu gibi düşük kalorili ve besleyicidir.

3. Avokadolu yoğurt, kefir, ayran, sade yoğurt, meyveli yoğurt, peynirli söğüş

4. 1 dilim esmer ekmek ile peynir, az tuzlu veya tuzsuz kraker, galeta, grisini, kıtıruno

5. Humus, yağsız- sotelenmiş-baharatlı bezelye

6. Muzlu

Yazının Devamı

Bayramda Kan Şekerimizi Nasıl Düzenleyebiliriz?

12 Haziran 2018

Daha önce bir yazımda Ramazan bayramında nasıl beslenmeliyiz, nelere dikkat etmeliyiz sorusuna dikkat çekmiştim. Bu bayram size şekerin vücudumuza neler yaptığını ve kan şekerimizi nasıl dengelemeliyiz onları anlatacağım. Hatta bayram sonrası için uygulamak isteyenler için kısa süreli detoks programı paylaşacağım.

Öncelikle Ramazan bayramı kesinlikle şeker bayramı değildir! Bu algıyı lütfen artık yıkalım. Ramazan boyunca nefsimizi terbiye edip Ramazan bayramında tüm yelkenleri indirmek yerine daha dikkatli ve daha sağlıklı beslenmeye özen göstermeye çalışalım. Şekerin bize hiç yararı yoktur! Hatta zararları mevcuttur. Peki, bu şeker neler yapıyor?

Şeker vücudumuzun ihtiyacı olmayan, boş kalori olarak adlandırdığımız ve kilolarımıza katkıda bulunan gereksiz bir besindir. Uzun vadeli kullanım sonrasında damak tadımızı bile bozan hatta sadece bununla yetinmeyip yüksek miktarda tüketimi vücudumuzda toksinlerin birikmesine, kanser hücrelerin yani hastalıklı hücrelerin artmasına, vücudun yapısını bozmasına, yağ depolanmasına, insülin direnci oluşturmaya, depresyona, bağışıklığın düşmesine, inflamasyona, bağırsak florasını bozmasına, kemik erimesine vesaire…saymakla bitmeyecek bir liste

Yazının Devamı

Ekmeğin Faydası ve Besin Değeri

10 Mayıs 2018

Ekmeğin faydası ve besin değeri: gerçekler ve yanlışlar

Ekmek uzun yıllardan beri kullanılan ve günümüzde halen kullanılmakta olan bir besindir. Son dönemlerde ekmeğin faydaları ve besin değeri ile ilgili çok konuşulmakta ve tartışılmaktadır.

Yanlış anlaşılanlar:

İnternet ortamında ve bazı bilinen ve tanınan popüler kitaplarda ve kişilerin, buğdayın sağlığımız üzerinde birçok olumsuz etkileri olduğuna dair varsayımlarda bulunulmuştur. Kullanılan argümanlar literatürün genelde hayvan deneyleri üzerinde yapılan araştırmalar veya laboratuar’da yapılan deneylerdir. Yani insan sağlığı için direkt uygulanabilecek veriler değildir.

10.000 yıldır tahıl tüketimi sonrası bedenimizin buna alışkın olmadığı söylenilmektedir. Aynı zamanda günümüz ekmek buğdayın GDO’lu olduğu ve bundan dolayı daha az besinler içerdiği ve daha çok hastalığı tetikleyici bileşenler içerdiği yazılmaktadır. Tüm bunların bağırsak sızıntısına neden olduğu ve hastalıklara davetiye çıkardığı söylenilmektedir. Peki, gerçekler nelerdir?

Gerçekler:

Tahıllar = İlkel besin

Afrika’da bizden önce yaşayan nesiller 1-4 milyon yıldır bitkiler, yumrular, çimen ve tohumlar tüketmişler. Tahıllar çimenlerin tohumlu halleridir. Vahşi t

Yazının Devamı

Bitki Çayları

4 Nisan 2018

Bu yazımızda son yıllarda sıkça yapılan bir yanlışa değineceğim. Başlıkta gördüğünüz gibi bitki çayları hakkında birkaç önemli noktalara açıklık getirmek istiyorum. Yapılan yanlışların insan sağlığını ciddi derecede etkilediğine hepimiz en az bir kez rastlamışızdır.

Öncelikle bitki çayları kullanırken lütfen diyetisyeninize veya hekiminize danışınız. Özellikle bir veya birden çok rahatsızlığınız var ise. Bilinçsizce kullanılan bitki çayları, özel karışımlar veya çevrenizdeki kişilerin tavsiyesi üzerine alınan çaylar sağlığınızı ciddi derecede etkileyebilir. Kullandığınız ilaçlar ile birlikte şikayetleriniz artabilir veya sağlık sorunlarınızı olumsuz yönde etkileyebilir.

Bitki çayları genelde günde 2-3 fincan kadar tavsiye edilir. Ne için kullandığınız önemlidir. Şayet belirli etkiyi görmek istiyorsanız günlük tüketimi 2-3 fincan arasındadır. Fakat keyfi tüketimde 3 fincanı geçmeyecek şekilde tüketebilirsiniz.

9’u bir arada gibi çoklu bitki karışımlarından oluşan bitki çayları sağlığınıza fayda sağlamak yerine daha çok keyfi tüketim içindir ve çok fazla tüketilmemesi önerilir. 1 küçük poşet çay içine birçok bitkiyi ilave edebilmek için çok az miktarlarda kullanmanız

Yazının Devamı

Hazır Gıda Tüketimi

10 Mart 2018

Hazır gıda tüketimi ne kadar doğru veya sağlıklı?

Günümüz yoğunluğunda artık koşturmaktan zamana işlerimizi sığdıramamaya başladık. Gün yetmediği için uykumuzdan feragat etmeye başlıyoruz. Hal böyle olunca, her şeyin en pratiğini en hızlı olanını tercih ediyoruz. Peki, söz konusu beslenme olunca ne yapmamız ve neler tüketmemiz gerekiyor? Hangi besinlerden uzak durmamız gerekiyor?

Öncelikle tüm hazır gıdalardan uzak durmamız gerekiyor. Nedir bunlar?

- Hazır pişmiş ve paketlenmiş besinler (Burada kendiniz hazırlayıp dondurucuya koyarsanız sorun yok)

- Soslar

- abur cuburlar

- diyet ürünleri (bazı diyeti ürünlerin şeker oranı düşük iken yağ oranı yüksektir)

-

Yazının Devamı

İnsülin Direncinde ve Tip 2 Diyabette Baharat ve Besin Kullanımı

9 Şubat 2018

Tip 2 diyabetin epidemiyolojik artışı sadece kişilerin sağlığını değil aynı zamanda sağlık sistemini zorluyor ve ekonomik kayıplara uğratıyor. Tip 2 diyabete dur demek için 3 ana kuralı dikkate almamız gerekiyor: Fazla kilolardan kurtulmalı, daha fazla fiziksel aktivitemiz olmalı ve sağlıklı beslenmeyi ilke edinmeliyiz. Bunların yanında bazı baharat ve besinler kan şekerimizi ve gizli şekerimizi kontrol altına almamızı sağlar.

Tip 2 diyabetin oluşumu ‘insülin direnci’ ile başlar, hücreler reseptörler tarafından yeterli derece uyarılmadığında daha yavaş açılıp daha az oranda glukoz alacaklardır. Bu direnç kilo fazlalığından kaynaklı olabilir ve/ veya yanlış beslenme (yüksek oranda glisemik yük ve bazı besinlerin yetersiz olması insülin direncine sebep olabilir) ve/ veya fiziksel aktivite yetersizliğinden kaynaklanabilir. (insüline karşı hassasiyeti azaltır).

İlk etapta pankreas yüksek glukoz seviyelerini yakalamaya çalışır ve bunu ise daha fazla insülin salgılayarak yapar (hiperinsülinemi) fakat bir süre sonra pankreas yorulur ve insülin salımı azalır, glukoz seviyesi artar ve tip 2 diyabet gerçekleşir (açlık glukoz > 125 mg/dl).

Tip 2 diyabette baharatlar ve besinler özellikle

Yazının Devamı