Yaşam Türkler de dehşeti yaşadı! 'İntihar ormanı'na giren çıkamıyor, sebebi tüyler ürpertici

Türkler de dehşeti yaşadı! 'İntihar ormanı'na giren çıkamıyor, sebebi tüyler ürpertici

28.01.2024 - 06:45 | Son Güncellenme:

Fuji Dağı'nın eteklerinde volkanik küllerden yeşeren bir orman olan Aokigahara, oldukça karanlık bir atmosfere sahip. Girenin bir daha çıkamadığı ve yüzlerce kişinin cesediyle dolu ormanın ziyaretçileri, neden ölüme sürükleniyor? Türklerin de yaşadığı bu dehşetin ardındaki gerçek ise tüyler ürpertici.

Türkler de dehşeti yaşadı İntihar ormanına giren çıkamıyor, sebebi tüyler ürpertici

Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Japonya'da Fuji Dağı'nın eteklerinde yoğun, yemyeşil bir orman. Takvimler 864 yılını gösterdiğinde Fuji Dağı'nda 6 ay süren şiddetli bir patlama tüm köyleri yok etti ve arkasında sertleşmiş devasa bir lav alanı bıraktı. Geçtiğimiz bin yıl boyunca, karla kaplı yanardağın gölgesindeki lav alanı üzerinde karmaşık bir orman büyüdü. Orman, zemini engebeli ve küçük mağaralarla dolu, bir zamanlar oradan akan kurumuş lavların üzerinde büyüyen yosun kaplı köklerle dolu. Şimdi ise Aokigahara ismi verilen bu orman kaybolmanın çok kolay olduğu bir yer. Üstelik bir daha çıkmamak üzere giren insanların da cesetleriyle dolu. İşte girenleri ölüme sürükleyen gizemli ormanın ardında yatan tüyler ürpertici hikâye.

Haberin Devamı

Türkler de dehşeti yaşadı İntihar ormanına giren çıkamıyor, sebebi tüyler ürpertici

Aokigahara Ormanı, Yamanashi vilayetinde, Tokyo'dan sadece birkaç saat uzaklıkta popüler bir yürüyüş noktası. Ancak herkes buraya temiz hava almak ve manzara fotoğrafı çekmek için gelmiyor. Yıllardır Aokigahara Ormanı göründüğü güzellikten çok daha karanlık bir şeye hizmet etti: İntihar. Hayatta çıkış yolu göremeyen birçok kişi için Aokigahara son durak oldu. Peki bu ormanın seçilme nedeni neydi?

Hikâyesi aslında çok eskilere dayanan Aokigahara'nın intiharla ilişkisinin ne zaman başladığına dair çelişkili rivayetler var. Bunlardan biri, Budist rahiplerin bazılarının yüzyıllar öncesine dayanan bir ritüeline dayanıyor. Japonya'daki diğer dağlar gibi Fuji Dağı da binlerce yıldır kutsal bir alan olarak kabul gördü. Bu sebeple Budist rahipler bin yıldan fazla bir süredir çoğu ölümle sonuçlanan inzivalarını, meditasyonlarını uygulayabilmek için Aokigahara'yı tercih etti.

İSTEKLERİ HAYATTAYKEN MUMYAYA DÖNÜŞMEK

Ormanda bin gün boyunca meditasyon yapan keşişler bu süre zarfında yalnızca yaprak ve ağaç kabuğuyla beslenirlerdi. Kulağa dehşet verici gelen bu ibadetlerine yeraltı mahzenlerinde devam ediyor, meditasyon adı altında kendilerini neredeyse diri diri gömüyorlardı. Budistlerin buradaki nihai amacı bedenlerini hâlâ hayattayken bir tür mumya olan sokushinbutsu'ya dönüştürmekti. Sokushinbutsu, Budist keşişlerin kendilerini binlerce güne yayılmış bir meditasyon ritüeli ile mumyalaştırmasına anlamına geliyor. Öyle ki kendi kendini mumyalayan keşişlerden yaklaşık 18'inin kalıntıları Japonya'nın bazı bölgelerinde sergileniyor. Bilim insanlarının bazıları onların öldükten sonra mumyalanmış olduklarını söyleseler de bu inanış Japon halkı için kutsallığını yıllar boyunca sürdürmeye devam etti.

Haberin Devamı

Türkler de dehşeti yaşadı İntihar ormanına giren çıkamıyor, sebebi tüyler ürpertici

Bir başka halk inanışa göre ise Japon mitolojisinde önemli bir yere sahip olan Fuji eteklerindeki bu orman doğa ruhlarının, hayaletlerin ve iblislerin yaşadığına inanılan bir yer. Bu ormanın içerisinde 'yurei' adı verilen, intihar etmiş kişilerin ruhları dolaştığına inanılıyor. Bu ruhlar ormanı ziyaret edenleri kandırarak, korkutarak veya cezbederek onları ölüme ikna etmeye çalışıyorlar.

SESSİZ, KARANLIK VE KASVETLİ

Öte yandan yoğun bitki örtüsüne sahip olan Aokigahara Ormanı neredeyse hiç güneş ışığı almıyor. Bu da onu sessiz, karanlık ve kasvetli yapıyor. Orman içindeki manyetik alanların, pusula ve GPS gibi cihazların çalışmasını egnellemesi sebebiyle de içine girenler kolayca kaybolup çıkış yolunu bulamıyor. Bütün bunlar bir araya geldiğinde ise Aokigahara, dünyanın en çok intihar vakasının olduğu yerlerden biri olarak hafızalara kazınıyor.

Haberin Devamı

İntiharla bağdaştırılan bir yer olması sebebiyle orman girişlerindeki tabelalar ziyaretçilere canlarının değerli olduğunu, ailelerini düşünmeleri gerektiğini hatırlatan notlarla dolu. Tabelaların altında 'intihar hattı'nın numarası bile var. Kişilerin hayatlarına son verme konusundaki fikirlerini değiştirmeleri veya yürüyüş sırasında kaybolmaları durumunda, çıkış yolunu bulmalarına yardımcı olunuyor.

Türkler de dehşeti yaşadı İntihar ormanına giren çıkamıyor, sebebi tüyler ürpertici

GİRENLER KAYIT ALTINDA, TÜRKLER DE GÖRDÜ

Bu ormanda 2004 yılında toplamda 108 intiharın rapor edilmesinin ardından yetkililer, intiharı yüceltme korkusuyla ölümleri duyurmayı bıraktı. Ormanın bulunduğu Yamanashi vilayeti, 2009 yılında ormanda devriye gezmek ve ortalama bir turiste benzemeyenleri tespit etmek için görevliler işe almaya başladı. 2013 ila 2015 yılları arasında Aokigahara Ormanı'nda 100'den fazla intihar gerçekleşti. Bu, bazı durumlarda intiharı caydırmaya yardımcı olsa da yeni cesetlerin keşfedildiğine dair raporlar gelmeye devam ediyor. Zaman zaman 37 günlük bir süre içinde 36 ceset bulunduğu bile olabiliyor.

Bu orman birçok korku filmine, belgesele, kitaba da konu oldu. 1960 yılında yayımlanan "Kuroi Jukai" (Kara Deniz) adlı bir roman, ormanda intihar eden çiftin hikâyesini anlatıyor. Bu romanın Japonya genelinde ormanın intiharlarla ilişkilendirilmesinde büyük bir etki yarattığı düşünülüyor. Aokigahara Ormanı'nı ziyaret eden Türk vatandaşları da bir kişinin ağaca asılmış bedeniyle karşılaştığında büyük şok yaşamıştı. 4 yıl önce yaşanan olayda Türk vatandaşlarının ihbarını değerlendiren Japon güvenlik güçleri, cesedi gelip almıştı. Bahsi geçen cesedin bir erkeğe ait olduğu ve 20 gündür ormanda bulunduğu ifade edilmişti.

Hollywood'un da dikkatinden kaçmayan ve 2016 yapımı "The Forest" filmine ilham kaynağı olan ormanın içinde hayatını kaybedenlerin bedenleri, eşyaları, notları ve çadırları ise ziyaretçilerin en sık karşılaştığı manzaralardan biri. Acı verici sonların önüne geçebilmek için ormanın dışında bulunan intiharı önleme kuruluşları ziyaretçileri yakından izliyor. Bu izleme kuruluşları ormana girenlerin plakalarını kaydediyor, çıkanları ise raporluyor. Hatta buraya gelenlere broşürler ve posterlerle birlikte ihtiyaç duyulması halince danışmanlık hizmetleri bile sunuluyor.

Yazarlar