05.06.2025 - 17:21 | Son Güncellenme:
3 yaşındaki çocuklar, bağımsızlıklarını kanıtlama arzusuyla doludur. Kendi kararlarını verme isteği, bu dönemde sıkça inatlaşma olarak kendini gösterir. Çocuğunuza sürekli ne yapması gerektiğini söylemek yerine, ona küçük ama anlamlı seçenekler sunarak kontrolü elinde tuttuğunu hissettirebilirsiniz.
Çocuklar, sürekli “hayır” kelimesini duyduklarında doğal olarak daha fazla direnç gösterir. “Hayır, bunu yapamazsın” ya da “Hayır, dışarı çıkamazsın” gibi ifadeler, çocuğunuzda bir karşıtlık hissi uyandırabilir. Ne yapamayacağını vurgulamak yerine ne yapabileceğini öne çıkaran bir dil kullanmayı deneyin. Örneğin, “Yemeğimizi bitirelim, sonra birlikte parka gideriz”
3 yaş sendromunun en yoğun anlarında, çocuğunuzun öfke nöbetleri ya da inatlaşmaları sizi çaresiz hissettirebilir. Ancak bu anlarda en etkili yöntemlerden biri, çocuğunuzun duygularını anlamaya ve kabul etmeye odaklanmaktır. Duygularını reddetmek ya da “Ağlama, bu kadar basit bir şeye üzülme” gibi cümleler kurmak, çocuğunuzun duygularını bastırmasına neden olabilir.
Çocuğunuzun temel ihtiyaçları karşılanmadığında, ikna çabalarınız genellikle sonuçsuz kalır. Yorgun, aç ya da uykusuz bir çocuk, doğal olarak daha inatçı ve huysuz olacak. Çocuğunuzun ihtiyaçları karşılandığında, ikna temelli konuşmalar çok daha verimli olur.
Ciddi, otoriter ya da diretken bir tavır yerine, görevleri oyunlaştırmak çocuğunuzu ikna etmenin en eğlenceli ve etkili yollarından biridir. Örneğin, “Haydi, pijamalarını giy, yoksa geç kalacağız” yerine, “Pijama giyme yarışması yapalım, bakalım kim daha hızlı olacak!” diyebilirsiniz. Hayali karakterler, kuklalar ya da küçük yarışmalar, çocuğunuzun ilgisini çeker ve görevleri eğlenceli hale getirir.