22.05.2025 - 15:21 | Son Güncellenme:
Yeni doğan bebekler, dünyaya geldiklerinde sınırlı bir görme yeteneğine sahiptir. Göz kasları henüz tam gelişmediği için, yalnızca bulanık şekiller ve yüksek kontrastlı renkler arasında ayrım yapabilirler. Siyah, beyaz ve gri gibi tonlar, yeni doğan bir bebeğin algılayabileceği en belirgin renkler olarak biliniyor.
Bebekler büyüdükçe, renk algıları hızla gelişir. Bir haftalık bebekler, kırmızı ve yeşil gibi güçlü kontrastlı renkleri fark etmeye başlar. Bu renkler, bebeğin retina hücrelerinin hassasiyetine uygun olduğu için daha kolay algılanır. İki aylık olduğunda, bebekler mavi tonları ve kırmızı-yeşil ayrımını daha net bir şekilde yapabilir.
Üç aylık bir bebek ise sarımsı ve mavi tonları ayırt edebilecek kadar gelişmiş bir görsel algıya sahip olur. Bu dönemde, bebeğinizin çevresinde farklı renklerde oyuncaklar, bezler veya giysiler kullanarak görsel algısını destekleyebilirsiniz. Parlak renkli objeler, bebeğinizin dikkatini çekecektir.
Altı aylık bebekler, çevrelerindeki nesnelerin renklerini tanımaya başlar. Örneğin, bir elmanın kırmızı, bir muzun sarı olduğunu fark edebilirler. Bu, nesnelerin renkleriyle ilişkilendirilmesi açısından önemli bir adımdır. Bir yaşına geldiklerinde, bebekler parlak renklerin yanı sıra daha soluk tonları da ayırt edebilir.
Genellikle kırmızı, mavi ve sarı gibi temel renkler, çocukların ilk öğrendiği renklerdir. 2-3 yaş arasında, çocuklar renkleri daha net bir şekilde adlandırmaya başlar ve parlak renkleri tanımada daha başarılı olabilir. Bu nedenle yemek yerken, oyun oynarken veya dışarıda gezinirken nesnelerin renklerini adlandırın. Örneğin, “Bu kırmızı elma çok tatlı!” veya “Bak, mavi bir araba geçti!” gibi ifadeler kullanın.
Çocuklar, renkleri öğrenirken tekrarlamaya ihtiyaç duyar. Sabırlı olun ve aynı rengi farklı bağlamlarda sık sık gösterin. Renkli oyuncaklar, kitaplar, boyama kalemleri ve yapbozlar, çocukların renkleri görsel olarak öğrenmesine yardımcı olur.