Körfezin zengin ada ülkesi Bahreyn

Bahreyn, Basra Körfezi'nin kavurucu sıcaklarıyla ünlü coğrafyasındaki tek ada ülkesi olma özelliği taşıyor. Arapçası Memleketü'l-Bahreyn olan ülke, tarih boyunca çok önemli bir deniz üssü olma özelliği taşıdı. Antik dönemden bu yana askeri amaçla bölgede hakimiyet kurmak isteyen her gücün önem verdiği Bahreyn, bir dönem Osmanlılar için de bölgede önemli bir üs görevini gördü. Arapçada iki denizin arasında anlamına gelen Bahreyn, geçmişte Asur, Babil ve Pers egemenliğine girmiş İslâm'ın bölgede yayılmasıyla birlikte de belirgin bir biçimde Arap kültürünün etkisi altına girmiştir. 16. yüzyılda Portekizliler ile bölgede mücadele halinde olan Osmanlıların yönetimine giren Bahreyn, bir askeri üs haline gelmiştir. Bu dönemde sık sık el değiştiren Bahreyn, bir süre sonra da İranlıların yönetimine girmiş ancak yerel kabilelerle uzun süreli çatışmalar yaşanmıştır. 19. yüzyılda İngiliz hakimiyetine giren Bahreyn, 1971 yılında bağımsızlığını elde etmiş ve bir krallık olarak dünya genelinde resmi olarak tanınmıştır. Uzun süreli İngiliz yönetimi nedeniyle günümüzde Bahreyn'de Arapçanın yanı sıra İngilizce de yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. 765 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahip olan Bahreyn, bu bakımdan küçük bir ada ülkesi konumundadır. Başkent Manama, Bahreyn'in en büyük ve en önemli yerleşim yeri olma özelliği taşımaktadır. Kentte yaşayanların neredeyse üçte biri yabancıyken Manama'nın toplam nüfusu ise 160 bindir. 1.5 milyonluk ülkenin en büyük kenti olan Manama'nın metropolitan bölge nüfusu ise 400 bin civarındadır. Bahreyn'in yönetim merkezi olmasının yanı sıra Manama, ülkenin kültür ve sanat konusunda da kalbinin attığı şehirdir. Üç büyük adadan oluşan Bahreyn'in en büyük adası ülkeye aynı adı taşıyan adadır. Bu adada başkent Manama da bulunmaktadır. Bahreyn'in diğer önemli iki adası ise Muharrak ve Sitra'dır. En yüksek noktası 137 metre olan Bahreyn genellikle düzlüklerle kaplıdır. Arap dünyasının son yıllarda en hızlı büyüyen ekonomisine sahip olan Bahreyn'de başkent Manama da bu gelişmelerden üzerine düşen payı almakta.Manama'nın neredeyse tamamında inşaat faaliyetleri sürerken kentin dört bir yanında gökdelenler yükselmekte. Kişi başına düşen gelirin yaklaşık 25 bin dolar olduğu Bahreyn, bu yönüyle de dünyanın zengin ve müreffeh ülkelerinden biri olma özelliği taşır. 2008'de dünyanın en hızlı büyüyen finans merkezi unvanına sahip olan Manama, aynı zamanda dünyanın en özgür ekonomi bölgelerinden de biri konumundadır. Son yıllarda tıpkı Körfez'deki diğer kentler olan Doha, Abu Dabi ve Dubai gibi pek çok gökdelenin inşa edilmeye başlandığı başkent Manama, modern bir görünüm kazanmış durumda. İngiliz yönetimi döneminde bir balıkçı kasabası olan Manama'nın son yıllardaki değişimi tüm dünyanın dikkatini çekmekte. Bu değişimin altında yatan temel unsur bölgenin sahip olduğu yer altı kaynakları. Önemli bir petrol ülkesi olan Bahreyn'de devletin en büyük gelir kalemi petrol ihracından elde edilmekte. Petrolün yanı sıra önemli emlak yatırımlarına da imza atamaya başlayan Bahreyn, ülkeyi cazibe merkezi haline getirme hedefinde. Her 100 kadın 154 erkeğin düştüğü ülke bu dengesizliğin dünyada en fazla olduğu ülkelerden biri konumundadır. BAhreyn'in bilhassa petrol bölgelerinde çalışmak üzere Güney Asya ve Pakistan gibi daha az gelişmiş coğrafyalardan gelen göçmenlerle birlikte ülke nüfusunun neredeyse üçte biri yabancılardan oluşmakta. Arapça'nın resmi dil olduğu Bahreyn, bağımsızlığını elde ettiği 1971 yılından beri tarihi hanedan tarafından krallıkla yönetilmekte. Resmi dinin İslâm olduğu ülke, Orta Doğu'da işsizlik sigortası uygulaması bulunmaktadır. Bir ada ülkesi olan Bahreyn'in dikkat çekici güzelliğe sahip plajları bulunmakta. Bu sahiller son yıllarda özellikle Avrupalı turistler tarafından ziyaret edilmekte.