19.12.2019 - 11:16 | Son Güncellenme:
ABD Temsilciler Meclisi tarihi oylamada Başkan Trump’ın azledilmesi yönünde oy kullandı. Görevi kötüye kullanma ve Kongre’nin görevini engelleme suçlamalarıyla itham edilen Trump'ın koltuğunu bırakması için 229 temsilci 'evet' oyu verdi.
Böylece Trump, Senato'da yargılanmasına karar verilen tarihteki üçüncü ABD Başkan oldu. Görevi kötüye kullanma suçlaması, 197'ye karşı 230 oyla kabul edilirken, Kongre'nin çalışmasını engelleme suçlaması 198'e karşı 229 oyla kabul edildi.
Bu sonuçlarla Temsilciler Meclisi üyeleri, büyük ölçüde partilerinin tavrına uygun oy kullanmış oldu. Şimdi Senato'da 'mahkeme' tarzı bir süreç yaşanacak.
Başkan'ın görevden alınması için Senato'nun üçte iki çoğunlukla karar vermesi gerekiyor. Trump hakkında Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy'den eski Başkan Yardımcısı ve Demokrat başkan aday adayı Joe Biden ile ilgili yolsuzluk soruşturması açmayı istediği iddiaları nedeniyle kanuna aykırı davrandığı gerekçesiyle azil soruşturması başlatıldı.
Trump hakkında daha önce Rusya'nın ABD'de 2016'da yapılan başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda azil sürecinin başlatılabileceği belirtiliyordu.
Ancak soruşturmada Trump'ın suç işlediği konusunda kesin bir kanı oluşmadığı için süreç de başlatılamamıştı. Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi, süreci başlatırken yaptığı açıklamada Trump'ın 'hesap vermek zorunda olduğunu' söylemişti.
Temsilciler Meclisi'ndeki oturum, Cumhuriyetçi Partili üyelerin, oylamayı geciktirmek için yaptıkları teknik meselelerde oylama çağrılarıyla başladı. Daha sonra, Trump'a yönelik suçlamaların özüne dair altı saat süren bir tartışma yaşandı.
Oturumda Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki derin görüş ayrılıkları daha da su yüzüne çıktı. Hararetli geçen oturumda Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, ABD anayasasına bağılık yemininin metnini okudu.
Demokrat Partili Kongre üyelerinden yoğun alkış alan Pelosi, Başkan Trump’ı ABD demokrasisi ve ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olarak niteledi, "Demokrasiyi savunmak için buradayız. Başkan bize başka seçenek bırakmadı" dedi.
Cumhuriyetçi Kongre üyeleri ise Başkan Trump’ın hiçbir suç işlemediğini savundu. Cumhuriyetçi Kongre üyesi Barry Loudermilk, azil sürecinin adil ve meşru olmadığını söylerken, Hz. İsa örneğini verdi, “İsa’yı çarmıha gerdiren Roma valisi Pontius Pilatus bile, Demokratlar’ın Trump’a tanıdığı hakların daha fazlasını İsa’ya tanıdı” dedi.
Cumhuriyetçi temsilci Loudermilk'in bu yorumunun ardından 'Trump to Jesus' etiketi Twitter’da en çok paylaşılan etiketler arasına girdi.
Bir başka Cumhuriyetçi Kongre üyesi Fred Keller da, İncil’de, Hz İsa’nın çarmıha gerildiğinde ölmeden önce söylediği belirtilen ifadelere gönderme yaparak, "Tanrım, onları affet. Ne yaptıklarını bilmiyorlar" dedi.
Başkan Trump da süreci 1600’lerde Massachusettes’de cadılıkla suçlananların yargılanıp infaz edildiği Salem cadı mahkemelerine benzetmişti.
Cumhuriyetçi Kongre üyesi Mike Rogers da azil soruşturmasının temelinde Başkan Trump’a duyulan nefretin yattığını savundu, "Bu süreç bir cadı avı, uydurma ve ABD’nin seçilmiş başkanına karşı bir darbedir" ifadelerini kullandı.
Başkan Trump, Temsilciler Meclisi’nde oturum devam ederken sosyal medyadan sık sık mesaj ve Fox News’da görüşlerini dile getiren yorumcuların söylediklerini paylaştı.
Azil oylamasını ABD’ye yönelik bir saldırı olarak niteleyen Trump, Demokrat Partili üyelerin söylemlerini 'RADİKAL SOLUN İĞRENÇ YALANLARI' ve 'CUMHURİYETÇİ PARTİ'YE SALDIRI!!!' sözleriyle tanımladı.
Trump, oylama günü 2016 yılındaki başkanlık seçiminde kendisini zafere götüren eyaletlerden biri olan Michigan'a uçtu ve mitinge katıldı.
ABD lideri, mitingde oylamada hayır oyu kullanan Demokrat Kongre üyelerine atıfta bulundu, "3 Demokrat bizim tarafımıza geçti. Bu hukuksuz partizan azil Demokrat Parti'nin siyasi intiharına yürüyüşü" ifadelerini kullandı.
Beyaz Saray'dan oylamanın ardından ilk gelen açıklamada ise, "Başkan Trump bir sonraki aşamaya hazır. Senato'daki yargılamada temize çıkacağından emin" ifadeleri kullanıldı.
Beyaz Saray Sözcüsü Stephanie Grisham, "Bugün Temsilciler Meclis'nde yaşananlar ulusumuzun tarihinde en utanç verici siyasi dönemlerinden biri olarak kayda geçmiştir. Tek bir Cumhuriyetçi'nin oyunu almadan ve herhangi bir kanıt göstermeden, Demokratlar Başkan hakkında gayrımeşru azil gerekçelerini kabul etmiştir" dedi.
Azil oturumu sürerken Kongre binası önünde de yüzlerce kişi Trump’ın görevden alınmasına destek veren bir gösteri düzenledi. Ülke genelindeki farklı şehir ve kasabalarda da 'Hiç kimse hukukun üstünde değildir' sloganıyla büyüklü küçüklü eylemler vardı.
Organizatörlere göre ABD’nin dört bir tarafında toplam 617 etkinlik yapıldı. Alaska’dan Florida’ya kadar uzanan, onbinlerin katıldığı eylemler genelde Salı gecesi düzenlendi ancak tarihi günün ev sahibi olan Washington’daki eylem azil oturumuyla aynı gün ve saate denk getirilecek şekilde planlandı.
Kongre binasının Senato tarafındaki parkta toplanan eylemciler, 'Trump dahil hiçbir Başkan hukukun üstünde değildir' şeklinde toplu sloganlar attı. Konuşmaların yapıldığı eylemde, 'ABD’yi, Anayasa’yı, demokrasiyi savunmaya kararlıyız. Trump azledilene kadar mücadeleyi bırakmayacağız' mesajları verildi.
Gösteride Trump’ı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le birlikte ya da mahkum kıyafeti içinde gösteren, Trump’ı 'Başkomutan' (Commander in chief) yerine 'Başsuçlu' (Criminal in chief) olarak niteleyen posterler açıldı.
Ülke çapındaki tüm gösterilerde eylemciler Kongre üyelerine 'Anayasa’yı koru-Trump’ı azlet' mesajıyla seslendi. Washington’daki eylemi düzenleyenler, Kongre üyelerinin oylama için binaya girmeden önce dışarıda gördükleri son şeylerden birinin bu eylem ve verdikleri mesajlar olmasını amaçladıklarını, bu nedenle diğer yerlerin aksine Washington’daki eylemi Çarşamba sabahı düzenlediklerini söyledi.
Washington’daki eylemin hemen karşısında da Trump’a destek veren küçük bir grup toplandı. İki taraf arasında bir temas olmadı, eylem olaysız sona erdi.
ABD'de günün en çok konuşulan olaylarından biri ise, Trump destekçisi New York Post gazetesinin Temsilciler Meclisi'nin Demokrat lideri Nancy Pelosi'yi hedef alan manşeti oldu.
Oylama sırasında siyah elbise giyen Pelosi'ye 'bataklık metresi' ifadesiyle saldıran New York Post, 'Senin cenazen' manşetini attı.
İddialara göre, Trump, Zelenskiy'den Biden ve oğlunun Ukrayna'daki şirketiyle ilgili yolsuzluk soruşturması açmasını istedi. Trump, Zelenskiy ile görüşmesinde Biden konusunu gündeme getirdiğini kabul ediyor ancak yolsuzluk soruşturması istediğini reddediyor.
ABD Anayasası, Kongre'ye başkanın üç kategoriden en az birince suç işlemesine kanaat getirilmesi halinde görevden alma yetkisi veriyor.
Bu suçlar; ABD'nin düşmanı olan bir ülkeye yardım etmek olarak tanımlanan 'ihanet', siyasi fayda karşılığında para ya da hediye kabul etmeyi içeren 'rüşvet' ve 'ağır ve vahim suç' işlemek ya da 'başka kötü davranışta' bulunmak olarak sıralanıyor.
'Ağır ve vahim suç ya da başka kötü davranış' ile tam olarak neyin kast edildiği ise yasalarda yer almıyor. Bu nedenle ABD'li anayasa hukuku uzmanları, son kategoriye ne tarz eylemlerin girdiğinin net olmadığını belirtiyor.
Uzmanlara göre, genellikle bu kategorideki eylemlerde, kamuoyunun genelini doğrudan etkileyen ağır bir suçun işlenmesi ya da başkana duyulan güvenin ciddi şekilde kırılması kriterleri aranıyor.
Bugüne kadar, üç başkan hakkında Kongre'de görevden azil süreci (impeachment) başlatıldı. Ancak tarihte bu süreç sonunda Kongre tarafından azledilen ve görevden alınan bir başkan yok.
Azil süreci aslında ABD'nin kuruluşu sırasında İngiltere'den uyarlanan bir sistem. Bu süreç; herhangi bir yargı sürecinde olduğu gibi yargılama, hüküm ve cezalandırma aşamalarından oluşuyor.
ABD'de başkanın azil sürecinin tüm aşamaları Kongre'de gerçekleşiyor. Sürecin başlatılması için ABD Kongresi'nin iki kanadından biri olan Temsilciler Meclisi'nde herhangi bir üye başkan hakkında azil süreci başlatmak için girişimde bulunabiliyor.
Bu başvuru daha sonra Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi'nin önüne gidiyor. Burada azil sürecinin devam edip etmeyeceği kararı oy çokluğuyla alınıyor.
Bugüne kadar birçok başkan hakkında bireysel olarak azil süreci başlatma başvurusu yapıldı. Ancak bu başvurular genellikle Adalet Komitesi'nde reddedildi ve süreç de bu aşamada noktalandı.
Adalet Komitesi'nin onay vermesi halinde bir de Temsilciler Meclisi'nde oylama yapılıyor. Salt çoğunluğun kabul etmesi durumunda da azil süreci Senato'da devam ediyor.
Burada ise davaya benzer bir süreç işletiliyor. Başkanın azledilme talebine ilişkin kanıtlar ortaya konuyor, tanıklar dinleniyor. Başkan da ayrıca kendi savunmasını yapıyor.
Senatörler de jüri görevi üstlenerek, nihai kararı veriyor. Bir başkanın azledilmesi için Senato'da üçte iki çoğunluk gerekiyor.
Senato'da yargılama sürecinin Ocak ayında başlaması bekleniyor. Ancak Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'den sürecin gecikebileceğine ilişkin sinyal geldi.
Pelosi oylamanın ardından yaptığı açıklamada onaylanan azil gerekçelerinin Senato'ya hemen gönderilmeyebileceği mesajını verdi.
Nancy Pelosi, önce yargılamanın yapılacağı Senato'da sürecin nasıl yürütüleceğinin netlik kazanması gerektiğini belirtti, "Şimdiye kadar bize adil görünen bir şey görmedik" dedi.
Bugüne kadar üç başkan hakkında son kategori kapsamında, yani 'ağır ve vahim suçlar' veya 'diğer başka suçlar' çerçevesinde azil süreci başlatıldı.
Bu başkanlardan ilki olan Andrew Johnson hakkında 1868 yılında, görevi Kongre tarafından çıkarılan bir yasayla teminat altına alınan dönemin Savaş Bakanı Edwin McMasters Stanton'ı yasaya aykırı bir şekilde görevden aldığı için azil süreci başlatıldı. Ancak Johnson, Senato'da üçte iki çoğunluk sağlanamayınca görevinde kaldı.
Bundan 106 yıl sonra ikinci kez bir başkan için azil süreci başlatıldı. Bu kez de 1972'de Cumhuriyetçi Başkan Richard Nixon, hakkında kendisine yakın bazı kişilerin Watergate iş merkezindeki Demokrat Parti'nin ofisine dinleme cihazı yerleştirdiğinin ortaya çıkmasıyla patlak veren skandalda yargıyı yanıltmak ve delil karartmakla suçlandı.
Ancak süreç tamamlanmadan Nixon görevinden istifa etti. O dönemde yaygın olan kanı Nixon istifa etmeseydi, zaten azledileceği yönündeydi.
Nixon'dan 27 yıl sonra bu kez Demokrat Başkan Bill Clinton hakkında Beyaz Saray stajeri Monica Lewinsky ile yaşadığı ilişkiyle ilgili yeminli ifadesinde yalan söylediği iddiasıyla azil süreci başlatıldı. Clinton, Senato'da yapılan oylama sonunda beraat ederek, görevinde kaldı.
ABD'de geçen yıl Kasım ayında yapılan ara seçimlerde Kongre'nin alt kanadı olan Temcilciler Meclisi'nde çoğunluk Demokratlara geçmişti.
435 üyeli Temsilciler Meclisi'nde 235 Demokrat, 198 Cumhuriyetçi üye var. İki sandalye ise halen boş. 100 üyeli Senato'da ise 53 Cumhuriyetçi, 45 Demokrat, iki de bağımsız üye var.
Temsilciler Meclisi’nde azil oylamasının yapılacağı günün sabahında yayınlanan Gallup anketinde ise dikkat çekici veriler yer aldı. Ankete göre, Trump’ın başkan olarak performansına ve icraatlarına yönelik desteğin oranı azil sürecinin başlamasından bu yana yüzde 39’dan yüzde 45’e yükseldi.
Aynı ankete göre, Trump’ın görevden alınmasına destekse azil soruşturmasının başlamasından bu yana yüzde 52’den yüzde 46’ya düştü.