22.09.2008 - 11:14 | Son Güncellenme:
AA
Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken, "Tuz Gölü için bir risk kalmadı, çünkü Tuz Gölü diye bir şey artık
yok" dedi.
Hafta sonunda Doğa Derneği ve Atlas Dergisi tarafından düzenlenen "Tuz
Gölü’ne Sadakat Yolculuğu" kapsamında bölgeye gelen Eken, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, bu yaz sonunda Tuz Gölü’nü ve bölgedeki diğer sulak alanları inceleme
imkanı bulduklarını söyledi.
Sadakat Yolculuğu’nu özellikle Tuz Gölü’nün en fazla su bulunan bölgesine
yaptıklarını ifade eden Eken, şunları kaydetti:
"Yani gölün suyu çekilse de bu bölgede her zaman su bulunuyordu. Ama ne
yazık ki her zaman suyun bulunduğu alanın üzerinde minibüs, otomobil, motosiklet
ve bisikletlerle gidilebiliyor. Üzerinde rahatça yürünebiliyor. Bu etkinlikte bir
gerçeği gördük. Tuz Gölü için artık bir risk kalmadı, çünkü Tuz Gölü diye bir şey
artık yok. Tamamen kuruyan 2 milyon yıllak Tuz Gölü’nü de kaybettik. Gölleri bir
sulak alan olarak biliyorsak, suyu tamamen çekilmiş olan Tuz Gölü’nün tamamen
kuruduğunu söylemek yanlış olmaz. Artık bunu kabul etmeliyiz."
Şimdi Tuz Gölü için 2 alternatif bulunduğunu dile getiren Eken, "Ya
bugüne kadar yapılan hataları sürdüreceğiz, kuşlardan sonra insanların da
bölgeden gitmesine göz yumacağız. Ya da bilinçli su kullanımı ile gölü tekrar
kazanacağız. Bu 2 alternatiften birini uygulayacağız" dedi.
"600 MİLYON METREKÜP SUYLA KURTARABİLİRİZ"
Eken, Konya Kapalı Havzası’nda yılda 1 milyar metreküp kullanılabilir su
rezervinin olduğunu ifade ederek, halen bilinçsiz tarımsal sulama yüzünden yılda
1 milyar 600 milyon metreküp suyun kullanıldığını bildirdi.
Havzanın güneyinde, Toroslar’ın kuzeyinden akan suların Tuz Gölü’ne
ulaşmadığını anlatan Eken, şöyle devam etti:
"Yılda 600 milyon metreküp suyu heba ediyoruz. Tuz Gölü’nün normalde su
derinliği 40-50 santimetredir. Kapladığı alan ile çarparsanız 600 milyon metreküp
suyla gölü kurtarabiliriz. Bu çok zor değil. Bilinçli su kullanımıyla güneyden
kuzeye su akışının sağlıklı olması lazım. Konya Kapalı Havzası’nın kuzeyine su
akışı olmadığı sürece gölün hayat bulması imkansız. Güneyde yer altına süzülen
sular havzanın ortasına gelmeden kuyularla çekiliyor. Yer altından beslenen Tuz
Gölü’ne bir damla su bırakılmıyor."
Sulama politikasının değiştirilmesiyle göle yeniden hayat
verilebileceğini vurgulayan Eken, "Kuraklık bir neden değil sonuçtur. Tuz
Gölü’nde yaşanan, insan eliyle yaşanan bir kuraklıktır. İnsanın göller üzerindeki
baskısını kaldırırsak Tuz Gölü başta olmak üzere diğer sulak alanlarımız tekrar
doğayı süsleyecek" diye konuştu.