Gündem Yunanistan’la kriz yaratan kundaklama

Yunanistan’la kriz yaratan kundaklama

09.04.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Vezneciler’de 9 Nisan 1991’de Yunan turist kafilesini taşıyan çift katlı otobüs hareket edeceği sırada alev alarak yandı. 36 kişinin can verdiği facia Türkiye ve Yunanistan arasında kriz yaratırken, failin akıl sağlığı bozuk Kadir Çal olduğu bir hafta sonra anlaşıldı...

Yunanistan’la kriz yaratan kundaklama

Madde bağımlılığı nedeniyle akli dengesi bozulan Afyon Dinarlı Kadir Çal, 29 yıl önce bugün, korkunç bir katliamın faili olurken, Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getirdi.

Haberin Devamı

Yunanistan’la kriz yaratan kundaklama

Takvimler 9 Nisan 1991’i gösterdiğinde İstanbul Vezneciler’deki Hamidiye Oteli’nden Dolmabahçe Sarayı’na doğru hareket etmeye hazırlanan “Y-OI-8500” plakalı çift katlı otobüs bir anda alevler içinde kaldı. Yunanistan vatandaşı Malapani Magdalina’nın sürücü koltuğunda oturduğu otobüste can pazarı yaşanıyordu. 62 kişilik kafile panik halde içeriden kurtulmaya, kimi yolcular camları kırıp kaçmaya çalışıyor, büyük çoğunluk ise kapıların açılmaması nedeniyle cehennemi yaşıyordu.

36 kişi yanarak öldü

Paskalya tatili için İstanbul’a gelen 62 kişiden beşi çocuk, 36 kişi yaşamını yitirdi. Yaşanan facia Yunanistan ve Türkiye’de deprem etkisi yaratmıştı. Turist kafilesini taşıyan çift katlı otobüste yangının nasıl çıktığına ilişkin birbirinden farklı iddialar gündeme getiriliyor, olayın faili ise köşe, bucak aranıyordu. Faciadan kurtulan Yunanlı turistlerin bir kısmı, otobüse giren bir kişinin elindeki benzin bidonunu yere döküp aracı ateşe verdiğini öne sürdü. Olay yerinde inceleme yapan güvenlik birimleri ise gaz patlamasından şüphelendikleri yönünde bilgiler paylaşıyordu. Yangından kurtulmayı başaran Yunanistan vatandaşı Argirius Nicolius, “Otobüste 62 kişiydik. Otele yerleştiğimizden beri etrafımızda dolaşan şarapçı kılıklı bir kişi dikkatimi çekmişti. Otobüse bindiğimizde bu kişi geldi. Elinde bidon vardı. Bidonu kapağını ikinci katta parçalayıp ateşe verdi. Kendisinin de yandığını gördük, sonra da kayboldu” açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı

Şoför kapıları açmadı

Otobüs yangınının çıkış sebebini araştırmak için Savcı Ahmet İlhan Aydın talimatıyla bilirkişi heyeti kuruldu. Yunan uyruklu şoförün yangının başlamasından hemen sonra kendi kapısını açarak otobüsten atladığı ancak torpido kısmında bulunan ve kendi kontrolündeki otomatik kapıların düğmesine dokunmadığı belirlendi. 

Çelişkili ifadeler

Olayın ardından emniyet birimleri, otobüste bulunanların ifadesini alıyor ancak hiçbir ifade birbirini tutmuyordu. Otobüsün üst katında oturan iki yolcu, sokakta yaşayan üstü başı yırtık ve eli bıçaklı bir kişinin kucağındaki bidondan yere döktüğü sıvıyı ateşe verdiğini söyledi. Kapının yanında oturan yolcular ise saldırganın ön kapıdan girdiğini ve kapı kapanırken içeriye benzin döküp ateşe verdiğini söylemişti.

Haberin Devamı

İfadeler ve görgü tanıklarının çelişkili ifadeleri yaşanan facianın üzerine adeta tuz, biber ekiyordu. Dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, otobüs yangını ile ilgili yetkililerin olay yerinde gerekli incelemeyi yaptıklarını ve soruşturma açıldığını söylerken, Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemuçin ise Yunanistan Dışişleri Bakanı Andonis Samaras ile telefonda görüşerek üzüntüsünü dile getirdi. Facia Yunanistan’da büyük tepkilere neden oldu, Yunan hükümeti Türkiye ile ilişkileri askıya almaya kadar bir dizi girişimi de masaya yatırdı.

Faciaya ilişkin soruşturmayı yürüten savcı Ahmet İlhan Aydın, cesetlerin tamamen yanmış olmasının kimlik tespitini zorlaştırdığını belirterek, “Bir cesedin sünnetli olduğunu gördük, yüzü yanmıştı, kimliğini tespit edemedik. Otobüste Yunanlılar’ın dışında başkaları da olabilir. Tur operatörünün Türk arkadaşı olduğunu duyduk. Bu da olabilir, başka bir kişi de” açıklamasında bulundu. Yangında ölen 35 Yunanlının cenazesi Atina’ya gönderildi.

Haberin Devamı

‘Madde bağımlısı, akli dengesi bozuk’

Yapılan detaylı araştırmalar ve görgü tanıklarının anlatımları sonucu otobüs yangınına neden olan kişinin madde bağımlılığı nedeniyle akli dengesi bozulan Afyon Dinarlı Kadir Çal olduğu anlaşıldı. Ateşe verdiği otobüste kendisi de yanarak can veren Çal’ın katliamdan bir yıl önce Edirne’den Yunanistan’a kaçak olarak geçtiği ancak Yunan askerleri tarafından yakalanıp Türkiye’ye iade edildiği anlaşıldı. Kadir Çal’ın bir süre Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğü ortaya çıktı.

Saddam rejimi yıkıldı

Yunanistan’la kriz yaratan kundaklama

Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde oluşturulan ‘Koalisyon Kuvvetleri’, 20 Mart 2003’te Irak’a girdiğinde tüm dünya nefesini tutmuş olup biteni ekranlardan izliyordu. İşgalin başlamasından kısa süre sonra düzenli Irak ordusu dağılmıştı. Vurulan hedefler ağırlıkla iletişim ağı hedefleriydi ve Irak ordusunun birbiriyle haberleşmesi engellendi. ABD ordusu hızla başkent Bağdat’a doğru ilerliyordu. 4 Nisan 2003 tarihinde ilk ABD birlikleri, Bağdat Uluslararası Havaalanı’na intikal etti. Havaalanının tüm savaş boyunca en iyi savunulan yer olduğu çıkan çatışmalardan anlaşıldı. ABD Ordusu tarafından çok yoğun saldırılara maruz kalan Irak askerlerinin direnişinin sonucunda ABD Ordusu çok sayıda kayıp verdi. Ele geçirilen havaalanı bundan sonraki lojistik harekâtlar için üs konumunu almıştı. 5 Nisan günü ABD Kara Kuvvetleri zırhlı birlikleri Thunder Run adı verilen bir çevirme harekâtı başlattı. 7 Nisan günü ABD askerleri Dicle Nehri kenarındaki devlet başkanlığı sarayına doğru yaklaştığında Saddam rejiminin sonu da gelmişti. 9 Nisan günü Bağdat şehrinin düştüğü ve Saddam rejiminin devrildiği resmen açıklandı. ABD askerlerinin şehirdeki hakimiyeti artınca şehirde büyük oranda Iraklı siviller tarafından yapılan kitlesel yağma olayları başlamıştı. ABD askerlerinin de yer aldığı olaylarda Irak Ulusal Müzesi, Saddam Sanat Merkezi, Bağdat Üniversitesi, Al-Raşit Oteli, Al-Mansur Oteli, Babil Oteli başta olmak üzere çok sayıda kamu kurumu ve fabrika yağmalandı.