Kültür Sanat Haklılığın resmini çiziyorlar

Haklılığın resmini çiziyorlar

17.10.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:

Bazen hikâyeyi sözcüksüz anlatıyor bazen de sözcüklerin anlatmaya koyulduğuna boyut katıyorlar... Resimli kitapların kahramanı illüstratörler şimdi kendileri için daha renkli bir resim çizmenin mücadelesini veriyor

Haklılığın resmini çiziyorlar

Seyhan Akıncı - Resim kitapların sayısı ve niteliği her geçen gün artarkan illüstratörlerin emeklerinin karşılığını almaları aynı hızda ilerlemiyor. Yeni çıkan bir çocuk kitabında yazarın adıyla kitap duyurusu yapılırken hikâyenin bir diğer anlatıcısı çizerden çoğunlukla bahsedilmiyor. Pek çok yayınevi illüstratörlerin çizimleri için bir defaya mahsus bir ödeme yapıyor. Dahası telif vermeyen yayıncılar var! Ödüllü kitaplar gözle görülür şekilde artarken ve çocuk kitapları nitelikleriyle yetişkinlerin de okuduğu içeriklere ulaşırken illüstratörlerin bir mesleki birliği henüz yok. Bu da hak mücadelesinde onları geri bırakıyor. Biz de yayın dünyasına çizgileriyle hayat veren illüstratörlere ve onların çalışmalarını okurlarla buluşturan editörlere sektörün daha renkli bir resme kavuşması için neler yapılması gerektiğini sorduk.

Haberin Devamı

Burcu Yılmaz (İllüstratör): “Kitapları sattıran sadece metinler mi?”

On yıldır illüstratörlük yapıyorum ve bu sürenin yarısı emeğimin sömürülmesini engellemeye çalışarak geçti. Hâlihazırdaki durumu size kısaca özetleyeyim: Pek çok yayınevi “picture book” denen resim kitap dışındaki kitaplarda çizere telif vermeye yanaşmıyor. Hatta resim kitaplarda bile telif vermeyen yayıncılar var. Bir illüstratörden beklenen, tek seferlik cüzi bir ödeme karşılığında resimlerin bütün işleme ve çoğaltma haklarını üçüncü kişilere devir de dahil- süresiz olarak yayınevine devretmesi. Yani, kitap baskı yaptıkça sadece yazar ve yayınevi kazanacak. İllüstratörlerin isimlerinin kitap kapaklarına genellikle birkaç punto küçük yazıldığı, hatta kimi zaman hiç yazılmadığı dikkatinizi çekti mi? Yoksa kitapları sattıran sadece metinleri mi? İllüstratörlerin bir araya gelmesini sağlamak için “ben bir illüstratörüm” başlıklı bir e-posta grubu kurduk ve olan bitenden birbirimizi haberdar etmeye başladık. Telif hakları konusunda uzman avukatlarla toplantılar yaptık, @benbirillustratorum isimli bir Instagram hesabı açıp hem birbirimizi hem de sektördeki başka kişileri bilgilendirmek, bir duyarlılık oluşturmak için haklarımızı resimledik. Yavaş yavaş yol almaya da başladık. Konuya duyarlı editörler ve yayıncılar daha hakkaniyetli sözleşmelerle çizerlerin kapısını çalmaya başladı. Henüz işin başındayız elbette ve bu emek sömürüsünün tam anlamıyla ortadan kaldırılması için illüstratörler arasında örgütlü bir tavrın varlığı ve yazarlar/ editörlerle dayanışma içinde olmak şart.

Haberin Devamı

Ferit Avcı (İlüüstratör): “Hep birlikte yola çıkma zamanı”

Günümüzde sayısını bilmediğim kadar yayınevi var. Her gün birçok kitap okurla buluşmak için yola çıkıp raflardaki yerini alıyor. Avrupa ve diğer ülkelerde çocuk kitaplarındaki çizerin payı çok önemlidir. Çocuklara görsel bir ziyafet sunar, dünyasını zenginleştirir. Bu değeri bilen çok az sayıda yayıncı var. Kurumsal yapıya kavuşmuş yayıncılarla çok sorun yaşanmaz. Her yayınevinde editör kadar resimleri değerlendirecek yetkinlikte görsel sanat yönetmenleri yer almalıdır. Yayınevi sahibinin zevkine göre resimler belirlenmemeli. İllüstratörler evlerinde ya da atölyelerinde üretim yaparlar. Bir kitabın çizimleri bir ayı bulur. Bunun karşılığında yaşamını sürdürecek bir ücreti zamanında alır mı? Yapılan sözleşmelerde telif ücreti bir kez ödenir, eserler 45 yıllığına yayıncıya devredilir. Bunun gibi pek çok saçma maddeler sayfalar dolusu çizerin önüne konulup imzalaması istenir. Bugüne kadar yaşanan olumsuzluklar karşısında bir araya gelip bir güç birliği yapmak gerekiyor. Tek tek hak arayışı yerine hep birlikte yola çıkma zamanının geldiğini düşünüyorum.

Haberin Devamı

Burcu Ünsal (Kalem Ajans Çocuk ve Gençlik Kitapları Telif Hakları Sorumlusu): “Yazarların desteği büyük önem taşıyor”

Çocuk kitapları yayıncılığı, geride bıraktığımız son on yılda hem eser sayısı hem de yazar, illüstratör ve yayıncı çeşitliliği bakımından çok zenginleşti. Resimli kitaplarda öykü, hem metin hem de resimle anlatıldığı için yazar ve çizerin ortak üretimi diyebiliriz. Dolayısıyla on yıl önce sadece kapak çizimlerinde tanıdığımız illüstratörler artık sahneye çıkmaya, okurlarla buluşmaya başladı ve böylece illüstratörlerin görünmezliği büyük ölçüde kırıldı. Ancak yine de kat edecek çok yol var. İllüstratörlerin haklarının görünmezliği, eser sahibinin isminin belirtilmediği kapak çizimleri, eser tanıtımlarında sadece yazarın adından bahsedilmesi gibi uzayıp gidecek bir liste söz konusu. Çevirmenler de senelerdir benzer sorunlarla karşılaşıyor. Geçtiğimiz 30 Eylül Dünya Çeviri Günü’nde, Londra merkezli Society of Authors (Yazarlar Derneği) bir kampanya başlattı. Yazarlar #TranslatorsOnTheCover (ÇevirmenKapakta) sloganıyla, yayıncıları eserlerin kapaklarında çevirmen adlarına yer vermeye çağırdılar. Mark Haddon, Neil Gaiman ve Olga Tokarczuk gibi birçok yazarın destek verdiği kampanyada yazarlar, çevirmen adının kapakta yazılması şartını artık yayınevleriyle yaptıkları sözleşmelere de dahil edecekler. İllüstratörlerin görünmezliğinin kırılması için de kuşkusuz yazarların desteği büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı

Nihal Ünver (Ayrıntı Yayınları Editör): “Meslek birliği yaratılması gerekiyor”

Haberin Devamı

Çocuk edebiyatının her yaş kategorisinde bir illüstratörle beraber çalışıyoruz. Genç yetişkin kitaplarında bile kapak çalışması ya da kitap içine desen çalışmaları yerleştirmek için illüstratörlerle iş birliği halindeyiz. Bu bizim için şu anlama geliyor; yayın listemizi oluştururken metinle beraber çizeri de değerlendiriyoruz. Bizim açımızdan bir kitabın temel öznelerinden biridir çizer. Özellikle bir de resimli kitaplar düşünüldüğünde çocukların sanat algıları açısından ne kadar değerli olduğunu biliyorsak… Bu noktadan bakınca illüstratörlerin emeklerinin karşılığını daha iyi alabilmeleri için ses çıkarmaları çok değerli bir yere oturuyor. Son zamanlarda bunun bir gerçekliğe kavuştuğunu da görüyoruz, çizerler artık telif sözleşmelerini süreli yapmak istiyorlar. Aslında bu çabanın ve iyileşmenin genel olarak yayınlara yansıyacağını ve daha iyi eserler üretileceğini düşünüyorum. Koşullardaki iyileşme alanın her öznesine yansıyacaktır çünkü. Öte yandan illüstratörlerin bu çabalarının daha çok duyulması gerekiyor. Yapılan işin değersizleşmemesi ve seslerinin daha güçlü çıkması için alternatif kanallar, mesela bir meslek birliği, yaratılması gerekiyor.

Uğur Altun (İllüstratör): “Birçok ödül törenine ulaşım nedeniyle gidemedim”

Ülkede mesleğimiz hobi gibi algılanıyor. Bir de “bunu ben de yaparım” yaklaşımı var. Bunlar değişmediği sürece çizerler daha az görünür olmaya devam edecek. Okurların birçoğu bir yazarın adı için kitap alıyordu bu biraz değişmeye başladı. Daha iyi tasarlanmış kitap kapakları görmeye başladık ve görselliğin içerik kadar önemli olduğu anlaşılmaya başlandı. Uluslararası alanda ödül aldığımızda devletin o ödülü alabilmeniz için en azından ulaşımınızı sağlayabiliyor olmasını dilerdim. Birçok ödül törenine bu sebepten gidemedim.