SiyasetErdoğan'dan "saray" açıklaması

Erdoğan'dan "saray" açıklaması

03.12.2014 - 12:54 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kültür sanat Büyük ödülleri töreninde konuştu.Erdoğan konuşması sırasında Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili tartışmalar değindi. Erdoğan "Burası Tayyip Erdoğan'ın sarayı değil, Türk milletinin sarayıdır" dedi.

Erdoğandan saray açıklaması

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen törenle sahiplerine verildi.

Haberin Devamı

Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, kendilerine ödüllerini tevdi edecekleri sanatçıları, bilim insanlarını ve kurumları tek tek tebrik ettiğini ve her birine şahsı, ülkesi ve millet adına sonsuz şükranlarını sunduğunu belirtti.

Çok sayıda aday arasından titiz bir çalışma neticesinde ödüle layık görülen kıymetli sanatçı, bilim insanı ve kurumları belirleyen seçici kurula ve törene katılanlara teşekkür eden Erdoğan, "Burada çok samimi bir hissiyatımı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ni kime verelim diye bir çalışma yaptığımızda karşımıza gerçekten bereket fışkıran bir liste çıktı. Bu ödüle layık olabilecek birbirinden değerli, çok sayıda eser ve hizmet sahibinin olduğunu gördük. Bundan dolayı da inanın Allah'a hamd ettik" diye konuştu.

Haberin Devamı

Erdoğan, bu toprakların yüzyıllar boyunca olduğu gibi bugün de alimler, sanatçılar ve çok değerli münevverler yetiştirdiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Tohum toprağa öyle bir samimiyetle, öyle bir hasbilikle ve öyle bir duayla atılmış ki toprağın üzerinde fırtınalar da olsa, sel de olsa, kuralık da olsa o tohum canlı kalmaya, uygun ortam bulduğunda filizlenmeye devam ediyor. Fikir eğer lisan varsa vardır. Bizim lisanımızı köreltmeye çalıştıkları halde hamdolsun fikir tohumunu kurutamadılar. Münevverlerin neşvünemasına mani olamadılar. Sanat eğer ruh varsa, eğer heyecan varsa en önemlisi de irfan, hikmet ve ahlak varsa vardır. Bizim millet ve medeniyet ruhumuzu, heyecanımızı köreltmeye çalıştıkları halde, irfan, hikmet ve ahlak damarlarımıza kastettikleri halde sanatımızın ve sanatçılarımızın yetişmesine engel olamadılar."

-"Hamdolsun ilim insanlarımız hala var"

İlim de, Yunus Emre'nin de ifade ettiği gibi, "Eğer kendini bilmek varsa vardır" diyen Erdoğan, "Yine bizim bütün yabancılaştırma gayretlerine rağmen köküyle yani o toprağın altındaki tohumla irtibatı kesmeye yönelik tüm gayretlere rağmen hamdolsun kendisini bilen, kendisi kadar milletini, toprağını, medeniyetini bilen ilim insanlarımız hala var" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Erdoğan, ilmin ve sanatın evrensel boyut kazanması ve uluslararası camiada takdir edilmesinin son derece önemli olduğunu aktardı.

Bunun tek başına asla bir kriter olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Uluslararası başarı kazanmadı diye o belli, şöhretli ödülleri alamadı diye ne ilim ilmiden zerre değer kaybeder ne de sanat sanatından zerre değer kaybeder" ifadesini kullandı.

-"Bal gibi yetişiyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dünyanın belli bölgelerinde takdir görmüyor, kabul görmüyor diye kadim musiki sanatımızı, hat sanatımızı, ebru, tezhip, tezyin sanatımızı öksüz bırakmak inanın nankörlükten başka bir kavramla izah edilemez. Dünyadaki şöhretli ödülleri almıyor diye sinema, roman, hikaye gibi sanatlarımız metruk bir halde kendi kaderleriyle baş başa bırakılamaz. Özellikle ilim konusunda, ilim tarihini başkaları yazıyor diye ilim tarihini sadece egemenler yazıyor diye başımızı öne eğip, çaresizlik içinde, eziklik içinde, kompleksli bir hayranlık içinde olan biteni seyretmek millet olarak bize asla yakışmaz. Çok zaman sağdan sola hepimiz işitiyoruz. 'Bizde sanatçı yetiştirmiyor', 'bizde ilim insanı, münevver yetiştirmiyor'. Hayır efendim. Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil. Bal gibi yetişiyor. Üstelik her şeye rağmen yetişiyor. Umutsuzluğa rağmen, kötümserliğe rağmen, karamsarlığa rağmen, tekellere rağmen, mahalle baskısına rağmen Allah'a hamdolsun yetişiyor hem de çok sayıda yetişiyor."

Haberin Devamı

Erdoğan, bunun sanata, ilme ve fikre hangi zaviyeden bakıldığıyla ilgili bir mesele olduğuna dikkati çekti.

-"Nobel kararlarını objektif mi veriyor"

Törendeki konuşmasında Alev Alatlı'nın da konuyu çok güzel ifade ettiğini kaydeden Erdoğan, "Şu anda uluslararası kurumları şöyle bir masaya yatırdığımızda, hepsinin karar noktasında attığı adımları özellikle ideolojilerin, siyasetin veyahutta kendi inançlarının belirlediği bir dünyada sizler objektif bakışı hiçbir zaman beklemeyin. 'Nobel' diyoruz değil mi? Nobel kararlarını objektif mi veriyor? Asla. Bunları bizzat gördük, görüyoruz ve yaşıyoruz. Uluslararası kurumlar, Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını objektif mi veriyor? Asla. Yine söylüyorum. Dünya 5'ten büyüktür" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

-"BM Güvenlik Konseyi dünyayı mı temsil ediyor"

"Birinci Dünya Savaşı'nın şartlarından sonra oluşan bir Birleşmiş Milletler ve şu andaki bu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dünyayı mı temsil ediyor" diye soran Erdoğan, hayır cevabını verdi.

Erdoğan, "İçeride Avrupa var, Asya var, Amerika var. Kıtalar olarak ele alacak olursanız diğer kıtalar nerede? Yok. Peki. Bu 5 ülke sadece Hristiyanlardan oluşuyor. İçlerinde bir tane Müslüman ülke var mı? Yok. Tüm dünya bu 5 ülkenin içinde herhangi birisinin dudak arasına mı bakacak? Eğer 'Hayır' derse mesele bitmiştir. Tüm dünya ona mahkum. Böyle bir zulüm olabilir mi? Adaletin beklendiği bir yerde adalet yok, sadece zulüm var ve bu zulüm acımasızca devam ediyor. Suriye'de 300 bin kişi ölmüş, 400 bin kişi ölmüş. Umurlarında mı? Asla. Türkiye 1 milyon 600 bin insanı şu anda kabullenmiş. Umurlarında mı?" şeklindeki görüşlerini paylaştı.

"Karşımıza geldikleri zaman 'tebrik ederiz, çok güzel işler yapıyorsunuz, hakikaten başardınız.' Yahu o lafı bırak. Bütün bu yükü sırtına almış Türkiye'ye ne kadar destek verdin ondan bahset. Asla" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ama arzu ettikleri yerlere bu destek kanallarını açıyorlar. 'Afrika, Afrika, Afrika' diyorlar. Afrika'nın sadece petrollerini, elmaslarını, altınlarını araştırıyorlar. Yaptıkları bu. Onun dışında bir şey var mı? Yok. İşte bütün bunların bakış açışını değerlendirdiğimizde meseleye sadece kendi mahallenizin ufku kadar bir çerçeveden bakarsınız ve bunların baktığı budur. Fakat bunlar göremezler, göremeyecekler de. Eğer meseleye ideoloji gözlüğüyle mensubu olduğunuz tekellerin kriterleriyle bakıyorsanız belki göremezsiniz. Ama ufuklarını şöyle genişletip bakabilseler çok değerli işler görecekler. O zaman Türkiye'den ne kadar ilim adamlarının, ne kadar sanatçıların çıktığını da o zaman çok daha rahatlıkla görebilecekler. O günler gelecek mi? Eyvallah gelir. Benim bu noktada umudum var."

CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI

"Burası Tayyip Erdoğan'ın sarayı değil, burası Türk milletinin sarayıdır. Bu saray sadece Türk milletinin kendi imkanlarıyla inşa edilmiş olan bir saraydır. Bu sarayın içerisinde sadece cumhurbaşkanlığının görevlileri çalışacaktır, millet burada ağırlanacaktır

KEŞFETYENİ
Kafa karıştıran sözler! Paylaşımını dakikalar içinde sildi
Kafa karıştıran sözler! Paylaşımını dakikalar içinde sildi

Cadde | 17.05.2025 - 09:08

Almeda, Instagram'dan paylaştığı kafa karıştıran hikayesini dakikalar içinde sildi.