Herkes öldürür sevdiğini

11 Mayıs 2025

Oscar Wilde, “Herkes öldürür sevdiğini” dizesini yazdığında, muhtemelen milyonların sevgilisi bir koçun eski taraftarlarınca protesto edileceğini hayal etmemişti. Ama insanın doğasında bu çelişki hep var: Aşırı sevgi kırılınca nefrete dönüşüyor. EuroLeague maçında Anadolu Efes tribünlerinin bir zamanlar kahramanları Ergin Ataman’a gösterdiği tepki gibi...
Ataman, Anadolu Efes’in en büyük zaferlerine imza atmış, kulüp de Ergin Hoca’yı bugünkü günlerine taşımıştı. Birbiriyle özdeşleşmiş bu ikili bir süredir rakipler. Koçun, Panathinaikos’un başında eski takımına karşı kural dışı değil ama sportmenlik dışı hamleyle maçı kazanması, tribünlerdeki sevginin külleri arasından öfkeyi doğurdu. Bir oyuncusunun sakatlanmış gibi yapmasıyla gerçekleştirdiği oyuncu değişikliği, etikle kural arasındaki gri alana yerleşti. Ve o an, taraftarlara şunu hatırlattı: Ergin Ataman hiçbir zaman sadece bizim olmamıştı.
Tam da burada Max Weber’in karizmatik liderin doğası tanımı devreye giriyor: Karizmatik otorite, liderin

Yazının Devamı

Gençler finalde, büyükler nerede?

4 Mayıs 2025

Bugünün gençleri, yarının profesyonelleri, bir Türk takımını, Trabzonspor U19 Takımı’nı Avrupa’da finale taşıdı. Peki onları bu noktaya getiren vizyon, onları bir üst seviyeye, yani A takıma da taşır mı? Maalesef hayır... Neden? Çünkü bizde sistem yok, sabır yok, plan yok.

“Kazanmak her şey değildir. Hele 19 yaşında hiç değildir.” Bu cümleyi Avrupa futbolunun altyapı felsefesiyle yetişmiş her sporcu veya yönetici söylerken utanmaz. Çünkü bu cümleyi yaşayan sistemlerin içinde büyürler. Bizde ise bunu söyleyen biri varsa muhtemelen konu futbol değildir ve bir köşede dertleniyordur.
Trabzonspor U19 Takımı, Avrupa’nın büyük kulüplerinin akademileriyle mücadele ederek, UEFA Gençler Ligi’nde finale çıkıp ikinci oldu. Bu başlı başına bir başarıdır. Düşünün, bugünün gençleri, -yarının profesyonelleri- bir Türk takımını Avrupa’da finale taşıyor. Peki onları bu noktaya getiren vizyon, onları bir üst seviyeye yani A takıma da taşır mı? Maalesef hayır.
Trabzonspor&rsq

Yazının Devamı

Türkiye’de kulüpler neden batıyor?

27 Nisan 2025

Türk futbolunun en köklü kulüplerinin yaşadığı bu dramatik düşüşün ardında tek bir sebep yok. Her kulübün kendi hikayesi var, ancak hepsinde ortak nokta, yanlış yönetim. Kulüpler sadece futbol oynamıyor, ekonomik bir yapı inşa ediyor ve bu yapıyı sürdürebilmek için de stratejik kararlar almaları gerekiyor.
Türk futbolunun köklü çınarlarından biri, Kocaelispor, 16 yıl aradan sonra yeniden Süper Lig’e yükseldi. Kocaeli’nin sokaklarında yankılanan marşlar, sadece bir şehir için değil, Türk futbolu için de anlamlıydı. Çünkü bu dönüş, yalnızca bir takımın üst lige çıkması değil, aynı zamanda yitirilen değerlerin hatırlanışı...
Nedir o yitirilen değerler derseniz, Eskişehirspor, Bursaspor, Altay hemen bir çırpıda sayabileceklerim...
Türk futbolu, yıllardır çöküşün kıyısında sürükleniyor. Her geçen gün bir kulüp daha borç yüküyle, kötü yönetimle ve yanlış tercihlerle dibe batıyor. Bugün küllerinden doğan

Yazının Devamı

Bitmeyen tartışma! Üçlü mü, dörtlü mü hocam?

20 Nisan 2025

Futbol artık dizilişler oyunu değil. 4-3-3, 3-5-2 ya da 4-2-3-1 gibi klasik terimler kullanılsa da, modern futbol; hareketli oyuncularla, değişken rollerle ve anlık geçişlerle oynanıyor. Bu geçişler, sadece teknik direktörün kararlarını değil, oyuncuların oyun içindeki zekalarını da test ediyor.
Futbolun belki de en çekici yanı, herkesin bir fikrinin olması... İster ayağına top değmiş olsun, ister olmasın; futbol, izleyen herkesin teknik direktörlüğe soyunabileceği bir spor olduğu için belki de bu kadar popüler...
Günümüzde ise bu anlamda en çok yorum yapılan konulardan biri; maç öncesi kadrolar açıklandığında herkesin gözünü çevirip baktığı, skora göre maç esnasında, “Takım neden üçlüye döndü?” veya “Geçen hafta üçlüyle gol yememiştik, bu hafta neden dörtlü çıktık?” diye sorduğu, son dönemin en popüler sorularından biri; savunma hattının kaç kişiyle kurulacağı...
Sosyal medyada, tribünde, televizyonda neredeyse herkesin bu konuda bir

Yazının Devamı

Şımarık çocuk uslandı

13 Nisan 2025

Ligue 1 şampiyonluğunu garantileyen, Fransa Süper Kupası’nı kazanan, Fransa Kupası’nda finale çıkıp, Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale ilerleyen PSG, artık bir “takım gibi takım.” Şımarık yıldızlar kulübünden, genç ama olgun oyuncular kulübüne dönüş projesi. Luis Enrique’nin PSG’si, belki de bu yeni çağın öncüsü.

Bir futbolsever, tuttuğu takım dışında, farklı ülkelerde, farklı liglerdeki bazı takımları da destekler, ya da bir adım ileri götürelim, sever. İnsan dilini bilmediği, yaşamadığı bir yerdeki, bir futbol kulübünü niye sever? Bunun net bir cevabı olmadığı kesin.
Bilim insanları halen beğenilerimizin altında yatan psikolojik ve motivasyonel unsurları bulmaya uğraşıyor. Ama soruyu tersten soralım, bir futbolsever bazen ülkesindeki rakibi dışında farklı ülkelerde, farklı liglerdeki bazı takımları da “sevmez” hatta bir adım ileri götürelim, antipatik bulur, kaybetmesinden keyif alır?
O zaman neyi sevmediğini tarif edebilirsek, belki futbolseverlerin neden bazı kulüpleri sevdiğini de anlayabiliriz. Bunun

Yazının Devamı

Prestij mi, yük mü?

6 Nisan 2025

Yerel kupalar, yani bizdeki Türkiye Kupası, kulüplerin durumuna, hedefine, futbolcu profiline göre avantaj veya dezavantaj olabiliyor. Ancak bu kupalar hepimize imkansızı başarmayı hayal ettirir. Futbol zaten biraz da bu değil mi? Hayal kurma fırsatı...
Hafta içi oynanan Fenerbahçe-Galatasaray derbisi, yani Türkiye Kupası çeyrek finali maçı, bana şu soruyu sordurdu: Günümüzde kulüpler ve taraftarlar, Türkiye Kupası, İngiltere’de FA Cup, İspanya’da Kral Kupası gibi yerel kupalara nasıl bakıyor? Uzun yıllardır oynanan bu kupa maçları takımlara bir prestij mi sağlıyor, yoksa sürekli değişen formatıyla, artan maç sayıları yüzünden ekstra bir yük olduğu mu düşünülüyor?
Bu kupaların tarihçesi, bazı ülkelerde çok eskiye dayanıyor; örneğin 1871’de başlayan FA Cup, dünyanın en eski futbol turnuvası olup, futbolun gelişiminde büyük rol oynamış. Premier Lig’den amatör liglere kadar toplamda 700’den fazla takımın katıldığı, izleyiciler için de sürprizler barındıran ilgi çekici

Yazının Devamı

Nefretin gölgesinde futbol

3 Nisan 2025

Rekabetin gittikçe kötüleşmesinin birçok sebebi var. Komplo teorileri, “dizayn edilen lig” sözleri, şaşmış adalet terazisi nefret çatısını oluşturdu. Sonuç, sayısı artan güvenlik güçleri, fiziksel şiddet, sözlü taciz… Brezilyalılar bu oyuna joga bonito-güzel oyun diyor. Peki, bu izlediğimiz güzel oyun mu?

En eski hatırladığınız Fenerbahçe - Galatasaray derbisinin üzerinden kaç yıl geçti? 10, 30, 50? Benim yaklaşık 35 sene geçmiş. Size eskiden ebedi dostluk vardı, yöneticiler centilmen, taraftarlar saygılıydı gibi hamaset kokan cümleler kurmayacağım, zira eskiden de bu derbinin nam-ı meşhurdu. Kavgası, gürültüsü eksik olmazdı. 
Halbuki Türkiye’de taraftarların takım seçimi ve rekabeti ne İtalya’da Lazio-Roma arasında olduğu gibi ideolojik, ne Arjantin’de Boca Juniors-River Plate arasındaki gibi sosyoekonomik, ne de İskoçya’da Celtic-Glasgow Rangers arasındaki gibi dini farklar içeriyor. Bizde temelde herhangi bir farka dayanmadan, çoğunlukla babadan miras kalan

Yazının Devamı

Galatasaray’ın çözümsüz problemi

30 Mart 2025

Galatasaray’ın şaşırtmayan 11’ine karşın, Ole öngöremediğimiz kadro tercihiyle sahaya çıktığında, doğru maç planını yapan siyah beyazlılar dedirtti. Beşiktaş, Montella’nın santrforsuz oyunu gibi net dokuz numara yerine forvette hareketli oyuncuları sayesinde maça şiddetli bir ön alan baskısıyla başladı. Bu yoğun baskının sonucu maçın ilk isabetli şutunda Rafa golü buldu.
Galatasaray ise orta sahada sayısal üstünlüğü kaybedip oyun kurarken basit hatalar ve top kayıpları yapıp etkili bir tablo çizemedi. Sara ve Yunus’un varlık gösterememesi, bir anda takımın on kişi kalması derken, Torreira sahneye çıkıp jeneriklik bir gol attı. Hücum hattının üretkenliğini eleştirenlere nazaran ben bu sezon sarı kırmızılıların asıl hatasının savunmada olduğunu düşünüyorum. Dün de bu hatalar sebebiyle ikinci golü kalesinde görüp kazanmayı hak etmediler. Geçen yıl daha az gol yiyen, daha güçlü bir oyun oynayan ve hepsinden önemlisi futbolcusu ve hocası daha disiplinli olan Galatasaray, belki sezonu şampiyon bitirecek

Yazının Devamı