Antrakt

29 Aralık 2024

Film gibi bir sezonun ilk yarısını geride bıraktık. Bu güzide ligimizin ilk yarısının gelin birlikte bir Z raporunu alalım. Oynanan 153 maç sonucunda kimler ne yapmış, ne yapamamış, ligin marka değeri nereye gidiyormuş bir bakalım.
Film gibi bir sezonun ilk yarısını geride bıraktık. Her yıl, “Bu sene zor geçti” dediğimiz Süper Lig, bu sene gerçekten zor geçiyor. Yanlış anlamayın konu yoğunluk, çok çalışmak falan değil, zira Çehovcu bir yaklaşımla, “Bizi tek kurtaracak şeyin çalışmak” olduğuna inanıyorum.
Zor geçiyor, çünkü her yıl bir öncekinden kötüye giden, sertleşen, insani bazı değerlerin yozlaştığı, rekabetin hınca, adaletin intikama döndüğü bir ortamda, tüm başrol oyuncuları artık giderek Erol Taş’laşıyor. İşte bu güzide ligimizin ilk yarısının gelin birlikte bir Z raporunu alalım. Oynanan 153 maç sonucunda kimler ne yapmış, ne yapamamış, ligin meşhur marka değeri nereye gidiyormuş bir bakalım.

G.Saray'ın başarısı tesadüf değil

Toplam 439 golün atıldığı sezonun ilk yarısının lideri, 47 golle en

Yazının Devamı

Taraftarlar ne zaman uyanacak?

15 Aralık 2024

Futbolun başındaki en büyük sorun ne sorusuna hakemler veya yapı diyenler için daha baştan söyleyeyim yanılıyorsunuz. Çünkü bir futbol maçının oynanabilmesi için hepsinden önce 22 tane sağlıklı futbolcuya ihtiyaç var. Ve her geçen gün artan sakatlıklarla bunu sağlamak zorlaşıyor.
Geçen sezon Avrupa’nın beş büyük ligindeki kulüpler, sakatlanıp maça çıkamayan yani kullanamadığı oyuncularına toplam 732 milyon avro ödemiş. Bu rakamın en büyük dilimini Alman ligi Bundesliga alıyor. Alman kulüpleri hem sakatlık nedeniyle ciddi rakamlar kaybediyor hem de oyuncuların iyileşip geri dönmesi bakımından en fazla gün kaybı yaşıyorlar.
Biz hep yaşlı oyuncular daha çok sakatlanır diye düşünüyoruz değil mi? İşte o iş öyle değil. 21 yaş altı oyuncular -ki temaslı oyuna daha gözü kara giriyorlar veya genç oldukları için daha az dinlendiriliyorlar- ortalama 23 gün sahadan uzak kalarak listede üst sıralarda yer alıyor. Burada bu rakamı yükselten bir ülke var, İspanya. La Liga’da

Yazının Devamı

Prangalardan kurtulan F.Bahçe

24 Kasım 2024

Yazının başlığını görüp gelenler, nedir-kimdir bu pranga diyenlere baştan cevap vererek başlayayım: ofansif oyuna vurulan prangalardan kurtulmuş bir Fenerbahçe izlemeyi sanırım hepimiz özlemiştik. Milli maç arası ve Talisca gündemi derken Kayseri deplasmanına gideceğini unutturan Fenerbahçe’de, başlayan 11 herkesi şaşırttı. Sivas maçının ödülünü toplayan Mert Hakan ve Samet’in yanına, bir de sürpriz Oğuz Aydın ismi, ligin en geniş kadrolarından birine sahip Mourinho’nun forma adaleti diye okunabilir.
Sarı-lacivertliler maça iç sahada oynuyormuşçasına istekli ve tempolu başladı. Forvet hattının sürekli yer değiştirerek oynaması, geride çok boşluklar veren Kayseri’nin kafasını karıştırdı. Gol buldukça, geri kalan haftaların aksine geri çekilmeden, baskılı oyuna devam eden Fenerbahçe, sonunda ismine yakışan bir oyun başlangıcıyla ilk yarıyı tamamladı. Talisca gündeminin yüksek olduğu şu günlerde performansı alev alan Mert Hakan ve 11 çıktığı ilk maçta iki gol atan Oğuz’un performansları gelecek

Yazının Devamı

Futbolda başarı varsa haklısınız

21 Kasım 2024

İlk günden beri santrforsuz oyunu eleştirilen, bu konuda yıkıcı darbeyi vurmak için kötü sonuç bekleyen gruba Montella, dün akşam istediklerini verdi. Her teknik adamın kariyerinde basiretinin bağlandığı maçlar olur diye düşünürken maç sonu sözleriyle bunun basiretle değil felsefeyle alakalı olduğunu duyduk. Ama sanırım Montella’nın asıl demek istediği, “Bildiğimiz yoldan gittik” idi. Peki hocam acaba yol gerçekten bildiğiniz, alışık olduğunuz yol muydu? Futbol rakiple, koşullarla anlamlı hale gelmiyor mu? Bunlara adapte olabilmek de teknik heyetin sorumluluğunda değil mi? Futbol bir matematik mi yoksa felsefe oyunu mu? Teknik adamların esnek olabilmeleri başarılarını etkilemez mi? Ve evet doğru söylediniz, futbolda başarı varsa haklısınızdır.

Yazının Devamı

Ön yargıları yıktı

11 Kasım 2024

Avrupa arenasındaki eleştirilere açık oyun ve skordan sonra, bir kaç sezon önce şampiyonluk çelmesi takan Sivas’a karşı sahaya çıkan 11’de sportif olarak ne katacağı şüpheli Samet ve Mert Hakan, saha kenarında ise sezonun transferi Mourinho yerine Zeki Murat Göle vardı. Herkesin şüpheyle yaklaştığı bu kadrodan ilk golü Samet atarken asiste Mert Hakan adını yazdırınca endişeler boşa çıktı.
Oyuncular son maçtan ders alıp, performansı tatmin etmeyenler kulübeye yazılınca Fenerbahçe gümbür gümbür bir ilk yarı oynadı. Amrabat’ın ön alan presine katıldığı, savunmanın daha rahat öne çıktığı, Fenerbahçe’nin takım olarak bütünlüğünü koruyarak oynadığı maçta, takımın yıldızı yine Tadic oldu. İlk golde ikonikleşen kalça hareketiyle, anahtar pası atıp Mert Hakan’a asist yaptırması, hücum verimliliğine katkısıyla takımın oyun zekasını yukarı çekiyor.
Diğer yıldızı ise Mert Hakan idi. Orta sahada kanatlaşan oyunuyla, atletizmiyle, oyuna hem dinamizm kattı hem de takımın topu geri kazanma

Yazının Devamı

Üçlü rüyası

24 Ekim 2024

Akşam güneşinin kapalıya vurduğu dakikalarda Galatasaray riskli bir dizilişle sahadaydı. Çift forvet nasıl olur sorusunun cevabını Okan Hoca bulmuştu, şimdi sıra taraftara anlatmaktaydı.
Stoperleri ve orta sahası teknik oyunculardan oluşan sarı kırmızılılar oyun kurulumunda hiç sıkıntı yaşamadı. Kaan’ın zaman zaman orta sahalaşması, Davinson’un süpürücülüğünün de yetenek kartından çıkması, Abdülkerim’in konsantrasyonu ve Günay’ın doğru müdahaleleriyle “üçlü rüyası” ilk yarıda mutlu bitti. Aynı Günay maçtan birkaç saat önce Beşiktaş U19 takımıyla oynanan maçı izliyordu, gençlere destek olmak için. Galatasaray taraftarının değerini bilmesi gereken bir oyuncu. Aynı şekilde diğer bir isim de Sara. Bu sezon Galatasaray’ın başına gelen en güzel şey. İlk golde uzun pası, ikinci de ortası, üçüncü de çapraz pasıyla skora katkısı bir yana, orta sahayı forvet hattına bağlaması diğer yana…
Üçlü oyunun hücum hattı ise bol pozisyon vaadediyordu. Icardi

Yazının Devamı

Yorgun Aslan, yıldızlar ve zemin

29 Eylül 2024

İki haftada 5. maça çıkan Galatasaray’ın en doğal hakkı rotasyona gitmekti. Omurgasında büyük değişiklik ve iki yıldız santrforuyla maça başlayan takımın bu yeni kadrosuyla ne oynayacağı muammaydı.
Kasımpaşa’nın Abdülkerim’e baskı yaparak, rakibini Nelsson üzerinden oyun kurmaya mecbur bıraktığı plana rağmen sarı kırmızılılar cepheden de kanattan da hücuma gidebildiği bir başlangıç yaptı. Sonunda da Abdülkerim’in ilk boş kaldığı anda taşıdığı topla Osimhen ilk golünü buldu. Nasıl bir dünya yıldızı olduğunu anlatmaya gerek yok ama Sara’nın nefis pası da, Abdülkerim’in o çıkışı da Galatasaray oyununun en az golcüleri kadar üstün olan yönleri. Tıpkı İcardi-Osimhen egosuz uyumu gibi.
Ama 3-0 öne geçilen maçtan beraberlikle ayrılmak, sahadaki oyuncuların fiziksel yorgunluğu kadar kulübedeki ekibin de mental yorgunluğunun bir sonucu. Osimhen’in sakatlanıp çıkışı Okan Buruk’un bütün planlarını öyle bir bozdu ki, ikinci yarı yerine takımın en yaşlı oyuncusu Mertens’i alarak başlayan karman

Yazının Devamı

Skor oyunu mu?

16 Eylül 2024

Güzel bir gün, transferler bitmiş, dünya starı hoca gelmiş, bir Fenerbahçe taraftarı için her şey yerli yerinde. Peki sarı-lacivertlilerin skoru aldığı maçın sonunda oyun heyecan yaratmış mıdır?
Düşük tempoda başlayan maçta, hatlar arasındaki kopukluk ve top kayıpları göze çarpıyorken, Maximin golü ve bireysel çabasıyla kazandırdığı penaltıyla takımına rahat bir nefes aldırdı. Peki gerçekten rahat nefes aldırdı mı? Özellikle 2-0’dan sonra soyunma odasına gidene kadar baskı yiyen Fenerbahçe’de aksayanlar nelerdi? Öncelikle sol taraf. Çağlar-Jayden arasındaki uyumsuzluk ve Maximin-Jayden arasındaki kopukluk, derbi öncesi Okan Buruk’u “Acaba burası mı?” diye düşündürtmüştür. Kasımpaşa da pozisyonlarını bu bölgeden üretti ama değerlendiremedi. Çünkü “ligde takımlar arasındaki kalite farkı” manşeti bu sezon katmerlenerek devam ediyor. Üç büyüklerin özgeçmişi sükseli oyuncuları karşısında ligin diğer takımlarının mücadelesi çok zor.

Yazının Devamı