Üniversiteye girme şansını kaçıranlar için yeni bir fırsat. Başvuruları dün başlayan ek kontenjanla üniversitelere 50 bin yeni öğrenci alınacak. Her ne kadar kontenjanların çoğunluğu özel üniversitelere yönelik olsa da birbirinden cazip fakülteler söz konusu. Çocuklar adına yapılacak en iyi yatırım eğitim olduğuna göre, parası olanların özel üniversiteler konusunu bir kez daha düşünmelerinde yarar var.
Konuyla ilgili olarak en çok sorulan soru şu:
Özel üniversiteler, okumaya değer mi? Bir yıl daha çalışıp hazırlanalım mı, yoksa ek kontenjanla girebildiğimiz bir fakülteye girelim mi?
Açıkta kalmaktansa özel üniversiteye girmekte yarar var. Ama füze hızıyla yükselen dolarlı eğitimden vazgeçmeleri koşuluyla. Siz siz olun eğer kenarda köşede birikmiş dolarınız yoksa hala dolarlı ücrette ısrar eden üniversiteleri tercih etmeyin. Çünkü sonu macera olur...
Bir yıl daha hazırlanıp sınava girme girişimi ise çok farklı sonuçlar doğurabiliyor. Puanlar yükselebildiği gibi tam tersi düşebiliyor da. Sınava ilk girişinde kazandığı bölümü beğenmeyip daha iyisini arayanların, aradan iki, üç yıl geçtikten sonra ilk kazandığı yere bile giremediklerine çok şahit olduk.
Bu yüzden ek kontenjan fırsatını değerlendirirken çok dikkatli olmanız gerekiyor. İşte dikkat etmeniz gereken bazı noktalar:
* Ek kontenjandan sadece bu yıl sınava girip de herhangi bir üniversiteyi kazanamayanlar yararlanabiliyor.
* Adaylar, ancak kendi puanlarından daha düşük yükseköğretim kurumlarını tercih edebiliyorlar.
* Ek kontenjan kılavuzları, il ve ilçelerdeki yükseköğretim kurumlarıyla bazı il ve ilçelerdeki milli eğitim müdürlüklerinden alınabilecek.
* Kazandığınızda gidip öğrenim görmeyeceğiniz fakülteleri kesinlikle tercih listenize almayın. Yoksa gelecek yıl sınava girdiğinizde orta"ğretim başarı puanınız yarı yarıya düşer. Açıköğretim hariç.
* Eğer ailenizin bulunduğu ilden başka bir ildeki yükseköğretim kurumunu listenize almayı düşünüyorsanız, mutlaka ve mutlaka o ildeki barınma durumunu araştırın. Yoksa, birçok öğrenci gibi geri dönmek zorunda kalabilirsiniz...
Mustafa Yılmaz, Gaziantep milletvekili ve köy işlerinden sorumlu Devlet Bakanı. Yıllardır bakanlık yapıyor ve arı gibi çalışıyor. İşin şovunda değil de hizmet yarışında olduğu için adını pek duyanınız yoktur sanırım.
Yılmaz, dört dönemdir milletvekilliği ve bakanlık yapıyorum. Yoruldum artık. Biraz da başkaları hizmet etsin diyerek gelecek seçimlerde aday olmayacağını açıkladı. Oysa seçimlere girse banko kazanır. Ama o sade vatandaş gibi yaşamanın özlemini çektiği için politikaya veda ediyor.
Bugünlerde böylesi bir olaya şahit olmak gerçekten şaşırtıcı. Koltuklara sıkı sıkıya yapışıldığı, gidenlerin geri dönmek için bin bir türlü ayak oyunları içerisine girdiği, parti transferlerinin onur kırıcı boyutlara geldiği bir ortamda o müthiş bir kararlılıkla politikaya veda ediyor. Hem de zirvedeyken.
Umarız Mustafa Yılmaz'ın bu onurlu davranışı pek çok politikacıya örnek olur!..
