MEB bu yalana kanacak mı?

27 Ağustos 2014

Kolejde okuyanlara yılda üç bin lira devlet desteği yapılacak.
Yeşil kartta olduğu gibi müteahhitten kuyumcusuna kimler başvuruyor kimler!
Listeler aylık gelire göre yani maaşa göre belirlenecekmiş.
Ve asıl komedi işte ondan sonra başlıyor.

Öğretmene yok!
“Devlet desteğinden faydalanmak için başvuru sırasında maaş bordrosu isteniyor. Sadece benim şahit olduğum üç maaş şu şekilde beyan edilmiş:

Yazının Devamı

Üzüm üreticileri perişan durumda

26 Ağustos 2014

Üzümü çok severim. Dünyanın en güzel meyvelerinden biridir ve ülkemizdeki çeşitliliği ve lezzeti başka ülkelerde bulmanız mümkün değil...
Siyahı, sarısı, pembesi, yemelik, şaraplık, sirkelik, pekmezlik, hoşaflık, pestillik, miracığı, kocamanı, ne ararsanız var...
Anadolu’nun neredeyse her yerinde yetişiyor ve çiftimizin en önemli geçim kaynaklarından. Ama belli ki şu günlerde, onların da ciddi sıkıntıları var ve seslerini kimseye duyuramıyorlar...

Çiftçiler kan ağlıyor!
“İstanbul da yaşıyorum ama ailem Tekirdağ Şarköy’de; üzüm yetiştiriciliği yapıyorlar.
Ağustos ayı bizim oralarda Kardinal (Cardinal) siyah üzhasat dönemidir. Bu üzüm hasat edilip İstanbul Yaş Sebze ve Meyve Hali’ndeki komisyonculara gönderilmektedir. Bu şekilde İstanbul market ve pazarlarına dağıtımı sağlanmaktadır.

Yazının Devamı

Demokrasi iflas mı etti ?

24 Ağustos 2014

Pazar rehaveti içerisinde, biraz beyin jimnastiği yapmaya ne dersiniz?
Aslında bu işi üniversitelerin yapması gerekir. Ama öylesine derin uykudalar ki, onları uyandırmak ve görevlerini hatırlatmak çok zaman alır...
Dün de yazdık, dijital çağla birlikte, insanoğlunun binlerce yıllık alışkanlıkları değişti.
Artık hemen her şeyden çok çabuk bıkan, beklemeye tahammülü olmayan ve sürekli değişiklik isteyen yeni bir jenerasyon geliyor.
Eğitimden ekonomiye, siyasetten kültüre, etik değerlerden özgürlüklere her konuda ciddi transformasyonlar oluyor...
Hemen her alandaki bu değişikliklerin, bilimsel olarak ele alınması ve yeni öngörülerde bulunulması gerekiyor.
Peki bunu kim yapacak?

Yazının Devamı

Kazananlar bile mutsuz

23 Ağustos 2014

Fen ve Anadolu liseleri ile sınavla öğrenci alan liseleri kazananlar belli oldu. Ama çok azı dışında neredeyse tamamına yakını mutsuz. Çünkü yükselen puanlar, hemen hepsinde derin hayal kırıklıkları yarattı. İlk tercihine girenlerin oranı çok az! Öğrenciler, umutlarını, nakillere bağladılar. Devlet liselerinden, özel okullara geçişler nedeniyle ortaya çıkacak on binlerce kontenjan açığı, kesin kayıt hakkı kazanan yüz binlerce öğrencinin yer değiştirmesine neden olabilecek. Bu yüzden sabırla nakilleri bekleyip, büyük bir titizlikle gelişmeleri izlemek çocuklarınıza yapabileceğiniz en büyük iyilik olacak.

Puanlar yükseldi mi?
Yerleştirme sonuçlarının biraz geç açıklanması, veliler üzerinde fazlasıyla gerginlik yarattı ama asıl büyük şoku, yükselen puanlarda yaşadılar. İşte www.egitimajansı.com’a kazananların açıklanmasından hemen sonra gelen bazı değerlendirmeler:
- Oğlumun yüzdelik dilimi 1.61, yerleştiği okul 2.3 dilimde. 10. tercihi, 477.9161 puanla geçmiş yıllardaki, bu puanlarla bile öğrenci almayan okullara yerleşemediyse, bu okullara kim nasıl yerleşti ya da nakil dönemlerinde kimleri nasıl yerleştirmeyi düşünüyorlar?
- Herkes mutsuz. Yüzdelik dilimleriyle

Yazının Devamı

İnternetsiz bir yaşam mümkün mü?

23 Ağustos 2014

İnternetle birlikte yeni bir dünya düzeni kuruldu ve insanoğlunun binlerce yıllık alışkanlıkları değişti.
Dijital Çağ’dan öncesi, sanki yok gibi. Özellikle de “yeni yetme”ler için. Ellerindeki akıllı telefonları ve bilgisayarları alsanız, dünya başlarına yıkılır. Yaşamın bir anlamı kalmaz ve kendilerini boğulur gibi hissederler.
Daha önceki icatlardan hiç birisi, yaşamımızı bu kadar etkilememişti. Elektrikler kesilse bir şekilde idare ediliyor. Radyo, televizyon olmasa, çok daha iyi olur diyenler çok çıkacaktır. Arabasız bir düzene de rahatlıkla alışılabilinir. Ama internetsiz bir yaşam, pek çoğumuz için asla mümkün değil!
İnternet bağlantısının, bırakın ayları, yılları, bir kaç günlüğüne kesildiğini düşünün! Her şey altüst olur. Sanki yaşam durma noktasına gelir. Huzursuz ve mutsuz olursunuz. Toparlanmanız da zaman alır.
İşte bu yüzden bağımlılığınızı daha fazla artırmayın yoksa, tiryaki ve alkoliklerden çok daha bağımlı hale gelirsiniz, haberiniz olsun!..
Peki bu kadar bağımlı hale geldiğimiz interneti, hangi amaçlar için kullanıyoruz?
Bu konuda söylenecek çok ayrıntı var ama en iyisi mi sözü TÜİK’e bırakalım. Geniş bir araştırma yapmış. İşte önemli satır başları:

Yazının Devamı

Cumhurbaşkanları ve unutulan rektörler!

22 Ağustos 2014

Cumhur- başkanı Gül‘ün veda turları devam ediyor. Kimi kurumları yerinde ziyaret ederek, kimilerini de Çankaya’da ağırlayarak, bir anlamda kendileriyle helalleşiyor. İyi de yapıyor...
Cumhur- başkanlığı makamının en önemli görevlerinden birisi de rektör atamaları. Yani bir anlamda, geleceğe yön veren kurumlar, direkt cumhurbaşkanına bağlı...
Her ne kadar, rektörlük için seçim yapılıyor, YÖK müdahalesi gibi detaylar olsa da, son sözü cumhurbaşkanları söylüyor.
Evren’den Özal’a, Sezer’den Demirel ve Gül’e, hepsinin de, en çok oy alanları değil de, en az oy alanları bile atadıkları çok oldu.
Devlet, vakıf fark etmeksizin, mevcut rektörlerin tümünü Cumhurbaşkanı Gül atadı. Yani bir anlamda, hepsinin kendisine gönül bağı var...
Dün, ulaşabildiğimiz rektörlere sorduk, henüz toplu bir davet ya da ziyaret gerçekleşmemiş. Ama son resepsiyona katılanlar bulunuyor. İçlerinde hâlâ zaman var, diye umutlananlar olsa da, geneli, yine unutulduk ve biz buna alışığız değerlendirmesi yaptılar.

Yazının Devamı

Yurtdışındaki öğrencilerimiz sahipsiz mi?

21 Ağustos 2014

Pek çok ülke, en ufak bir sorun yaşayan tek vatandaşı için bile dünyayı ayağa kaldırıyor.
Oysa bizim yurtdışındaki vatandaşlarımız, özellikle de öğrencilerimiz çok garibanlar.
Başlarına bir şey geldiğinde ara ki bir yetkili bulabilsinler...
Nedense, çeşitli nedenlerle özellikle de yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle, ülkemize gelen yabancı öğrencilere gösterdiğimiz ilgiyi, yurtdışındaki kendi gençlerimize gösteremiyoruz.
Bulgaristan’dan, Suriye’den, Mısırdan, Libya’dan, Doğu Türkistan’dan, Türk cumhuriyetlerinden yani dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilere sadece kapılarımızı açmakla kalmadık, üniversitelerimizde öğrenim görmelerine olanak sağladık.
Kötü mü oldu? Kesinlikle hayır. Büyük devletlere yakışan budur ve biz de bunu yaptık...
Ama aynı tavrı, başka ülkelerden de, kendi ülkemizden de, kendi gençlerimiz için de istemeye hakkımız olmalıdır.

Yazının Devamı

Kayıt bilmecesi!

20 Ağustos 2014

Liselere giriş sistemi, önceki yıllarda olduğu gibi yine karmakarışık. Oysa, Bakan Avcı, bu yıl düzeltileceğine söz vermişti. Görünen o ki, o da, tıpkı kendinden önceki bakanlar gibi bürokrasinin direncini kıramadı. Bu yüzdendir ki, kayıt sistemi yine çorbaya döndü...
Haziran’da, Bakan Avcı ve MEB üst düzel bürokratlarıyla, bu konuda saatlerce süren bir toplantı yaptık ve olası sorunların tümü, bu toplantıda, uzun uzadıya dile getirildi.
Sadece dinlediler.
Bu, MEB’in huyudur, sorun çıkmadan çözüm üretmez, üretse de, aman bu yıl böyle kalsın, zaten okullar da açılmak üzere der ve bir sonraki yıla erteler...
Yine öyle yapıyor, eylül sonu, yeni kurallar getirmeye başlar ve sıkıştığında da, gelecek yıl, bütün bu sorunlar çözülecek sözü verir. Ama niyeyse hiç arkası gelmez...
Eminim ki, tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da, en iyi okullar da dahil, bir çok lisede, sırf bu inat bu yüzünden, binlerce kontenjan yine boş kalacak...
MEB bürokratları, yine itirazların en büyüğünü yapıp, bizim yanıldığımızı söyleyeceklerdir.

Yazının Devamı