Hatadan dönmek de bir erdemdir ama!

12 Eylül 2014

MEB sürekli hata yapıyor. Daha da vahimi, bu hataların ardı arkası kesilmiyor. Ama iyi yönleri de yok değil. Eskiden halının altına süpürüyor ve sanki o hataları kendileri yapmamış gibi hiç üzerlerine almıyorlardı. Şimdi en azından kabul ediyorlar.
Bakan Avcı bu konuda çok duyarlı. Veli, öğrenci ve öğretmenler adına kendisine canı gönülden teşekkür ediyoruz. Çünkü öğrenciden, veliden, öğretmenden yana. Onlar adına, sürekli olarak bürokratlarının arkasını toplamaya çalışıyor ama nereye kadar?..
Dün öğrenci ve öğretmenleri ilgilendiren çok önemli iki karar alındı. İlki, öğretmen atamaları bir kez daha ertelendi. Çünkü Çankaya onayı ve Resmi Gazete’de yayımlama süreci gecikti. İkincisi ise, 15-19 Eylül tarihleri arasında, yani okulların açıldığı ilk hafta, okullarda 9. sınıflara yönelik olarak yoklama alınmaması. Doğru bir karar ama nakiller uzarsa, bu süre de uzatılmalıdır.
Öğretmen atamalarına gelince, zaten yeterince gecikti, daha fazla ertelenmemeli!...

Zorunlu bağışlar
Anaokulundan üniversiteye kayıtlar hâlâ devam ediyor, oysa okulların çoğu, çoktan açıldı, kalanlar da pazartesi günü açılacak. Devlet bu yıl da okullara yeterince para göndermiyor. Bu yüzden

Yazının Devamı

Hangi liseye gidecekler hâlâ belli değil!

11 Eylül 2014

Yeni öğretim yılı pazartesi günü başlıyor ama yüz binlerce öğrenci, pazartesi sabahı hangi liseye gidecek hâlâ belli değil. Kağıt üzerinde kayıtlı oldukları bir okul var ama büyük bir çoğunluğu, o okulları akıllarından bile geçirmiyor. Çünkü ya evlerinden çok uzakta ya da hiç istemedikleri okullara kayıtları yapılmış. Değiştirmek istiyorlar ama değiştiremiyorlar. Nakiller ise tıkanmış durumda. Kayıtlar, ay sonuna kadar devam edecek ancak onun da bir çare olmayacağını herkes biliyor.
Günün her saatinde telefonlarımız hiç susmuyor, mail yağmurunun ise ardı arkası kesilmiyor. Hemen hepsi de şaşkın, kızgın ve ağlamaklı. Dertlerini paylaşabilecekleri ne bir makam bulabiliyorlar ne de bir çözüm önerisi getiren. Peki, bu nereye kadar devam edecek?
MEB, konunun önemini ve büyüklüğünü hâlâ anlayabilmiş değil ki, yeni bir açılım getirmedi. Daha da vahimi, bunun böyle olacağı aylar öncesinden belliydi ve kendileri, en azından bizler tarafından uyarılmışlardı. Ama buna rağmen bildiklerini okumaya devam ettiler.
Pazartesi okullar açılıyor ama ilk bir hafta, lise 1’lerde, devamsızlık olmamalı yine aynı şekilde derslere de başlanmamalı. Çünkü zaten büyük yaralar alan öğrencilere, bir

Yazının Devamı

Ne olur artık İmam Hatiplerden elinizi çekin!

10 Eylül 2014

İmam hatip liselerinin sürekli olarak Türkiye’nin gündeminde olması, bu okullarımıza zarar vermenin ötesinde hiç bir işe yaramıyor.
Pek çok lise, o bölgede ona ihtiyaç var mı, yok mu denilmeden imam hatip lisesine dönüştürüldü. Pek çok öğrenci, ister mi, istemez mi diye hiç sorgulanmadan bu okullara yönlendirildi. Bu yüzden hemen her gün öyle ya da böyle haklarında haber çıkıyor.
Tıpkı Anadolu liselerinde olduğu gibi onlarda da kalite dibe vurmak üzere, çünkü sayıları bir anda arttı. Yeterli kadro var mı, yok mu diye hiç sorgulanmadı. Hiç bir ön hazırlık yapılmadı. Okullar açıldığında bu çok daha net görülebilecek...
İktidarın hoşuna gider diye kontenjanlar şişirildikçe şişirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve pek çok bakanın mezun olduğu İstanbul İmam Hatip Lisesi ile yeni açılanlar arasında dağlar kadar fark var. Kimilerine imam hatip demeye bin şahit ister. Bu yüzden memnuniyetsizlik had safhada. Kontenjanı dolmayan, üniversite sınavlarında yeterince başarılı olmayan, Kuran-ı Kerim ve Arapçaya yeterince vakıf olmayan imam hatip mezunları ortalıkta dolaşmaya başladı. Bu da bu okullarımızın itibarına itibar katmıyor, tam aksine, yıpranmalarına neden oluyor ki buna da kimsenin

Yazının Devamı

TEOG’da puanlar niye açıklanmıyor?

9 Eylül 2014

Yeni öğretim yılı başladı sayılır. Okullar bir bir açılmaya başladı ama bu arada kayıtlar henüz tamamlanabilmiş değil. Hatta sil baştan yeniden başlıyor diyebiliriz.
Anaokulundan üniversiteye, çok önemli bir haftaya girdik. Özellikle de TEOG işkencesi çeken valiler ve açıkta kalan üniversite adayları için!..
Bu hafta, eğer yeni bir aksilik çıkmazsa, bir anlamda fırsat haftası olacak.
Liselerde de, üniversitelerde de, on binlerce adaya yeni şans doğacak...
TEOG’da 3. nakil dönemine girildi. Ama hâlâ bir önceki kayıt döneminin puanları açıklanmadı. Bu yüzden veliler ezbere nakil isteğinde bulunmak zorunda kalıyorlar...
Peki, puanlar düşüyor mu, yükseliyor mu?
Şimdi gelin bir de onu sorgulayalım. Çünkü en çok merak edilen konu bu!..

Yazının Devamı

Her 10 kişiden biri okuma yazma bilmiyor

7 Eylül 2014

8 Eylül, yani yarın, Dünya Okuma Yazma Günü. UNESCO tarafından ilan edildi ve yıllardır kutlanıyor.
Bu çerçevede, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sürekli okuma yazma kursları düzenleniyor.
Peki, işe yarıyor mu?
Gelinen nokta ortada.
Ülkemizde bile 5 milyondan fazla okuma yazma bilmeyen var.
Demek ki hâlâ kat edilecek çok yol var ve bu utançtan, okuma yazma kurslarıyla kurtulmak mümkün değil!
O kurslar olmasaydı, bugün çok daha vahim noktalarda olunabilirdi diyenler mutlaka çıkacaktır ama onun da bir çözüm olmadığı artık anlaşılmalıdır...

Yazının Devamı

Öğretmen ne zaman doğum yapsın?

6 Eylül 2014

Eğitimin ve öğretmenlerin bin tane sorunu var; sıra doğum izinlerine mi geldi diyenleriniz çıkabilir ama çok önemli bir konu. Niye? Çünkü 800 bin civarındaki öğretmenimizin yarısı kadın ve çoğu da evli. Bazıları da bulundukları okulda, o branştaki tek öğretmen. Yani doğum yaptıkları dönem çok önemli! Okullar açıkken doğum yapsalar öğrencileri mağdur oluyor, yaz tatilinde yaptıklarında kendileri.
İsterseniz gelin önce şu tespitlere bir göz atalım...

Doğum izni!
“Doğum izninin bir kısmı, yaz tatiline gelen öğretmene devlet ‘sen yazın yıllık iznini kullanırken doğum iznini de kullanmış oldun’ diyor. Başka hiçbir meslek dalında bunu yapmazken, öğretmene, ben sizi eziyorum ve size artık doğum iznini vermeyeceğim şeklinde gözdağı veriyor.
Diğer meslek dallarında yıllık izinler doğum izninin başına veya sonuna eklenebilirken, öğretmenlerin, yıllık izni ile doğum iznini aynı anda kullandıkları söyleniyor ve hak ettikleri tüm izinleri yakılıyor.
Öğretmenler doğumdan 1-2 ay sonra derslere girmek zorunda kalıyorlar. Bu da dönemin yarısına tekabül ediyor.

Yazının Devamı

TEOG’da yeni dönem

6 Eylül 2014

TEOG’da, kayıt süreci hızlanmaya başladı. Çift kayıt dönemi son erdi. Özel ya da devletlerden birini tercih eden, diğerini boşaltmak zorunda kaldı. Bu da yeni kontenjan anlamına geliyor. Dün akşamdan itibaren, günlerdir yüzü gülmeyen velilerin, yüzleri gülmeye başladı. Çünkü umduklarının çok üzerinde boş kontenjanla karşılaştılar.
TEOG macerasında, asıl sevinç ve telaş, gelecek hafta yaşanacak... Üçüncü nakil dönemi, gerçekten de çok önemli ama tam da taşlar yerli yerine otururken, okullar açılacak ve kayıtlara son verilecek! İşte bu yüzden, kontenjanların tümü doluncaya kadar, kayıtlara devam edilmelidir. Yoksa, milyonlarca veli ve öğrenci, bir kez daha yıkılır.
Bütün yaz boşa geçirildi ve şimdi de zaman yok deniliyor. Bu böyle olmamalıydı, önceki yıllardan dersler çıkartılmalıydı ama hiçbiri yapılmadı. MEB, son dönemde bugüne kadar hiç olmayacak şekilde, bilgilendirme ve çözüm odaklı arayış içerisinde. Bu yüzden her an yeni açılımlar gelebilir. Gözünüz, kulağınız açık olsun. Gelişmeleri tüm ayrıntılarıyla sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Kayıt olmayan kalmasın
Yeni kayıt döneminde, muhtemelen yine pek çok öğrenci, istediği okula nakil yaptıramayacak. İşte bu

Yazının Devamı

Fobiniz mi daha çok yoksa hobileriniz mi?

5 Eylül 2014

Korkularla yaşıyoruz. Abartılıyor olsa bile... Hemen herkeste baskının her türlüsünü yaşıyoruz algısı hâkim.
Kiminle konuşsanız herkes bir şeylerden korkuyor. Yani fobiler konusunda, eminim ki hepimizin uzun listesi vardır.
Peki, hobiler konusunda da o kadar zengin miyiz? Yaşam kalitesini artırma ve hayatımıza renk katma konusunda yeterince çaba harcıyor muyuz?..
Velilere okul ararken, tercih yaparken, gidip kulüp sayısını sorun, aktif üye sayısına ve faaliyetlerine bakın, ona göre karar verin diyorum. Çünkü öğrenci kulüpleri ve etkinlik çeşitliliği kesinlikle giriş puanlarından çok daha önemli...
Niye? Çünkü artık tüm işverenler sadece işini iyi yapan eleman değil, sosyal yönleriyle de fazlasıyla gelişmiş, aktif gençler peşindeler. Hele bir de kariyer planlaması kapsamına alıyorlarsa önce hobilerine bakıyorlar...

Bana arkadaşlarını değil hobini söyle

Yazının Devamı