Ekran ve sosyal medya asosyalleştiriyor mu?

15 Aralık 2013

Hemen her alanda olduğu gibi sosyal medya konusunda da ciddi fikir ayrılıkları var.
Eğer sosyal medyanın kişiler arasındaki iletişimi artırdığına inananlardansanız sizin için sorun yok. Sorun, sizde değil, dijital dünyaya uzak olanlarda.
Yok eğer, gerçek iletişimin, ekran üzerinden değil de yüz yüze olması gerektiğini savunuyorsanız, dijital mecralardan hiç birisinin size hitap etmesi mümkün değil...
Ne o taraftan, ne de bu taraftan olmayıp da, aynı çatı altında, aile fertlerinin bile, iletişimlerini ekran üzerinden gerçekleştirmelerini, abartılı bulanlardansanız, sizi anlayan da çok çıkmayacaktır. Çünkü bu konuda hemen herkes kendi yaptığının doğru olduğuna inanıyor.
Anlayacağınız kafalar karma karışık...
Konuya bilimsel açıdan yaklaşanlar ise hep kontrollü olmaktan yanalar. Özellikle de çocuklar söz konusu olduğunda.
Ekran başında geçirecekleri süreden girdikleri sitelere, sosyal paylaşım alanlarından tek tipliliğe kadar hemen her konuda ciddi araştırmalar yapıyorlar.

Yazının Devamı

GDO’lu ürünler yine başrolde!

15 Aralık 2013

Danıştay, genetiği değiştirilmiş ürünlerle ilgi önemli bir karar aldı ve GDO’lu mısırların hayvan yemi olarak kullanımına izin veren Biyogüvenlik Kurulu kararlarının yürütmesini durdurdu. Kararla, GDO’lu mısırların ithalatı yasaklanmış oldu. Aynı zamanda, iç piyasada olan ürünlerin de toplatılması gerekiyor. TMMOB Ziraat Mühendisleri İstanbul Şubesi’nin gönderdiği bilgiler çok çarpıcı...
Bu konuda, daha önce, defalarca yayın yaptık, bu yüzden, konunun yediden yetmişe hepimiz için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. İşte bu nedenle, pazar keyfinizi kaçırmadan, konuyu ele almaya çalışacağız...
İsterseniz gelin önce Danıştay kararına bir göz atalım:
“‘İhtiyatilik (ön tedbirlilik) yaklaşımı’ GDO’lu ürün ithalatında tartışmasız bir şekilde uygulanmalı, bilimsel belirsizlik ve riskin olduğu yerde ithalata izin verilmemelidir...
Biyogüvenlik Kurulu’nca izin verilen 16 adet transgenik mısır ve 3 adet transgenik soya çeşidinin hayvan yemi olarak ithalatı ve piyasaya sürümü derhal durdurulsun, ithaline izin verilen tüm ürünler derhal toplatılsın, GDO’lu ürünlerin etki ve izleme raporları kamuoyu ile paylaşılsın...”
Peki bu karar ne anlama geliyor. İşte GDO’lu

Yazının Devamı

Dokunmatik ekranlar ve eriyen parmaklar

14 Aralık 2013

Teknolojinin nimetleri, saymakla bitmez. Ama yararları kadar olmasa da zararları da var. Kanserin bu kadar artmasını teknolojiye bağlayanlar çok fazla!
Ve daha pek çok konuda, öyle ya da böyle fatura hep teknolojiye çıkıyor. Ama hiçbir şey, teknolojinin hayatımıza daha fazla girmesine engel olamıyor. Tam aksine, artık hemen hepimiz teknoloji bağımlısı haline geldik. Özellikle de çocuklar!..
Teknolojinin getiri ve götürülerini sıralamaya kalksak, ortaya onlarca ciltlik ansiklopedi çıkar. En azından bugün için sadece bir konu dışında, diğer artı ve eksilere hiç girmeyeceğim. Çünkü bu konu çök önemli. Özellikle de çocuklarımız açısından!..
Hatırlar mısınız ilkokula başladığımızda sayfalar dolusu çizgiler çizerdik. Bunun amacı, parmak kaslarımızın güçlenmesiydi. Yani vücudun tüm kasları gibi parmak kaslarının güçlenmesi de çok önemli. Özellikle de kalem tutacak eller için. Ama şimdi her şey değişti. Kalem de, elle yazı da artık mazi olmak üzere. Çünkü varsa yoksa tuşlar, maus ve dokunmatik ekranlar.
Eskiden günde birkaç saat kalem tutan parmaklar, şimdi çok uzun saatler tuşlara, ekrana ve mausa dokunuyor. İşte bu yüzden parmak kasları bir süre sonra erime noktasına geliyor

Yazının Devamı

Gündeme aykırı bakış

13 Aralık 2013

Genç Bakış’ın bu haftaki konuğu Aykırı Sorular’ın yapımcısı Enver Aysever’di. Gedik Üniversitesi’nde gerçekleşen programda, öğrencilerin soruları da, Aysever’in olaylara bakış açısı da alışılmışın dışında bir hayli aykırıydı.
İşte programdan önemli satır başları:

Atatürk’e saygı!
- Mustafa Kemal Atatürk’ü Türkiye’de çok hoyrat, çok saygısız ve terbiyesiz bir şekilde tartışıyorlar. Bunu doğru bulmuyorum.
- Bir kimsenin Ne Mutlu Türküm Diyene demesinden kim rahatsız olabilir ki! Ama sorun bu değil. Sorun, bunun sahici olup olmaması. Yurtdışında pasaportunuz değerlidir, romancınız dünyanın dört bir yanında satıyordur, bilim adamlarınız dünyada itibarlıdır, üniversiteleriniz dünyayla yarışmıştır. Teknoloji üretmiş, marka yaratmışsınızdır. Önemli olan o.
- Başbakan’ın programa gelmesini isterdim ama Başbakan’ın katılacağı programları kendisinin tercih ettiği duyumunu aldığım için davet etmedim. Yarın davet etmeyi deneyeceğim. Gelirse de sansür yapmaksızın soru sorabileceğimi sanıyorum ve umuyorum.

Yazının Devamı

Öğrenim hakkı engellenmemeli!

12 Aralık 2013

Ak Parti iktidarının en önemli söylemlerinden biri de öğrenim hakkının hiçbir koşulda engellenmemesiydi. Ama şimdi öyle gibi gösterilmeye çalışılıyor. Gerekçesi de son açıklamalar ve son düzenlemeler. 6, 7 yıl içerisinde üniversiteyi bitiremeyenlerin öğrencilikle ilişkisi kesilecek...
Tartışmalı bir durum.olur diyen kadar, karşı çıkan da var.olur diyenlerin gerekçesi, madem okuyamıyorlar, çeksin gitsinler yerine başkaları gelsin şeklinde.
Karşı çıkanlar ise eğitimin uzatılma gerekçelerine bakılması gerektiğini vurguluyorlar. Yani anlayacağınız çok karmaşık bir konu. Kağıt üzerinde ne kadar çalışırsanız çalışın, uygulamada çok büyük handikaplar yaşanabilir.kendi içlerinde zaten bir yapılanmaları var. Örneğin birinci sınıf derslerini veremeyen üçüncü sınıfa geçemiyor. Yanı 6, 7 yıl beklemesine gerek kalmadan kapı önüne konuluyor.
Ayrıca 6, 7 yıl sınırı, daha önce de vardı ve sakıncaları görüldü ki kaldırıldı...
Bir de öğrencinin tembelliğiyle ilgili olmayan durumlar var ki, onun faturasını da öğrencilere çıkartmak ne kadar doğru?geçen yıl Anadolu Üniversitesi’nde hazırlık sınıfında öğrencilerin neredeyse yüzde 90’ı döküldü. Oysa ki bu öğrencilerin tümü sınav kazanıp o

Yazının Devamı

En temel İnsan Hakları (2)

11 Aralık 2013

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 65’inci kabul ediliş yıldönümü nedeniyle, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kabul ettiği maddeleri, dün irdelemeye başlamıştık. Bugün, kaldığımız yerden devam edeceğiz. Çünkü olmazsa olmaz bu kuralların hayata geçirilmesi, hepimizin boynunun borcu!..

Kadın, erkek eşitliği
Madde 15: 1. Herkesin bir uyrukluğa hakkı vardır.
2. Kimse keyfi olarak uyrukluğundan yoksun bırakılamaz. Kimsenin uyrukluğunu değiştirme hakkı yadsınamaz.
(Allah kimseyi vatansız bırakmasın...)
M16: 1. Evlenme çağındaki erkeklerle kadınların, ırk, uyrukluk ya da din bakımından sınırlamalar yapılmaksızın evlenmeye ve bir aile kurmaya hakkı vardır. Evlenirken, evlilik sırasında ve evliliğin bozulmasına ilişkin hakları eşittir.

Yazının Devamı

En temel insan hakları (1)

10 Aralık 2013

Bugün, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 65’inci kabul ediliş yıldönümü.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948’de kabul edilip, ilan edildi.
Ama aradan 65 yıl geçmesine rağmen hala pek çok konuda arpa boyu yol alınabilmiş değil.
İsterseniz gelin beyannamede yer alan maddelere bir kez daha göz atalım ve her maddeyi tek tek sorgulayarak, en temel hakların bile ne kadar göz ardı edildiğini anlamaya çalışalım!..

Olmazsa olmazlar!
İnsan hakları Evrensel Beyannamesi, insan onurunu, hak ve özgürlükleri, adalet ve barışı vazgeçilmez hale getirirken zorbalık ve baskıyı yok etmeyi amaçlıyor, iyi bir yaşam düzeyinin, erkeklerle kadınların hak eşitliğine olan inanç pekişirse, sağlanabileceğine vurgu yapıyor.

Yazının Devamı

Kâbus gibi sınav: YDS

8 Aralık 2013

Milyonlarca adayın yarıştığı çok sayıda sınav var.
Onlardan biri de Yabancı Dil Sınavı (YDS).
Geçen yıl adayların yüzde 75’i döküldü. Yani barajı aşamadı.
Peki, adaylar mı çok yetersizdi yoksa sorular mı çok zordu?
Yabancı dil konusunda özürlü olduğumuz hep dile getirilir. Ama bu sonucu hak edecek kadar vasat olduğumuzu da hiç kimse iddia edemez.
Dünden bugüne yabancı dil sınavları hep tartışılır. Çünkü master ya da doktorasını, yurtdışında dünyanın en iyi üniversitelerinde yapanlar bile zaman zaman bu barajı aşamıyorlar.
Niye, çünkü sınavların içeriği saçma sapandır. Örneğin ilgi alanınıza hiç girmeyen bir konuda öyle bir metin ortaya konuluyor ki, bırakın İngilizceyi, sorular Türkçe de olsa, yine ne denilmek istendiğini anlayıp, doğru cevap vermeniz mümkün değil.

Yazının Devamı