Orhan Pamuk, eğitim sistemimiz ve egosu

20 Ağustos 2013

Orhan Pamuk, son romanında eğitim sistemimizi irdeliyor. Değişik saptamalarda bulunmuş! Hürriyet’te, romanından genişçe bir alıntı ve röportaj var. 20 yaş altı gençlerin en kolay okuyacağı kitap deniyor ama çok zor.
Çünkü ne bugünün okulları onun son romanındaki okullar gibi ne de öğrenci ve öğretmenler.
Sosyal yapı da çoktan değişti.
Görünen o ki Pamuk bu kez değişimin epeyce gerisinde kalmış...
Eğitim ve gençler söz konusu olduğunda, olaya bakış açımız her zaman farklı oluyor. Çünkü onlarla yatıp onlarla kalkıyoruz. Tıpkı Pamuk’un kitaplarıyla yatıp kalktığı gibi. İşte bu yüzden, Pamuk’un yeni romanına ve söylemlerine, değişik bir pencereden bakacağız...

Eleştirdiği aslında kendisi!

Yazının Devamı

Sınavsız üniversite mümkün diyen de var

18 Ağustos 2013

Prof. Dr. Aygen Toruner değerli bir bilim insanı. Kanada’da yaşıyor ve Türkiye’deki her türlü gelişmeyi yakından izliyor. Geçenlerde Türkiye’de sınavsız eğitim mümkün değil diye yazmış ve gerekçelerini saymıştım. O da bunun tam aksini savunuyor ve Kanada örneğini anlatıyor. Ama belli ki Türkiye’yi hiç tanımıyor. Gelin önce onun yazdıklarını okuyalım sonra da niye olmaz onu açıklayalım.

‘Sizi anlamıyorum!’
“Sizi yakından izliyor ve bazen anlayamıyorum.
Sınavsız bir eğitim modeli mümkün değil demişsiniz.
Ben de size hem mümkün hem de dik âlâsı mümkün diyorum.
Amacım polemiğe girmek değil.

Yazının Devamı

SBS’de yaşanan gariplikler açılan dava, yargı ve MEB

17 Ağustos 2013

SBS puanıyla öğrenci alan okullarda birinci kayıt dönemi dün sona erdi. En iyi okullarda bile kontenjanların çok önemli bir bölümü boş. Kapıda bir milyon öğrenci beklerken, böyle saçmalık olur mu diye sakın kafa yormayın çünkü burası Türkiye!..
MEB böyle de yargı farklı mı?
SBS’de cevap anahtarları karıştı, puanlar yanlış hesaplandı. MEB, velilerden gelen tepkiler üzerine, özür dileyip, bine yakın öğrencinin puanını yeniden hesapladı. Oysa bu tür sıralama sınavlarında, bir öğrencinin bile yeri değiştiğinde, tüm öğrencilerin sıralaması değişeceği için bütün öğrencilerin puanlarının sil baştan yeniden hesaplanması gerekiyordu. MEB inat etti, geri adım atmadı. Bunun üzerine CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Aydın Ayaydın yargıya gitti. Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurarak yürütmenin durdurulmasını istedi.
Ve ne oldu biliyor musunuz?
Siz bu davayı hangi amaçla açtınız dercesine “Dava konusu işlem ile davacı arasında menfaat ilişkisini ortaya koyan bilgi ve belgelerin istenmesine” karar verdi.
Bir milletvekili, böylesi bir konuda dava açmayacak da hangi konuda açacak? Böyle bir konuda sorumluluğu olmayacak da hangi konuda olacak?..
Adı üstünde milletvekili. Biz onları,

Yazının Devamı

SBS, 100 yıl önce ABD’de de varmış ve bakın neler sorulmuş!

16 Ağustos 2013

SBS kalktı diye hiç kimse sevinmesin, gelecek yıl çok daha beteri geliyor!
Çünkü sınavsız bir eğitim modeli mümkün değil.
Ama ille de bir sınav olacaksa, o sınavın, kişiye sağladığı donanım da çok önemli.
Bugün öğrenip, yarın unutacağı bilgiler değil, iyi bir yurttaş olması için gerekli vatandaşlık bilgileri de olmalı, kendisi ve çevresiyle ilgili temel bilgileri de sorgulamalı. Ancak, bizim SBS, LYS gibi sınavlar, bunların çok uzağında...
Benzeri bir tartışma, şu günlerde, Amerika’da yeniden gündeme geldi...
Shepherdsville bölgesinde bulunan Bullitt County tarihi müzesi, Bullitt County Okullarına bağış olarak verilen 1912 yılının 8. Sınıf Seviye Sınavı’nın bir taslağını buldu ve sergilemeye başladı.
Sorular çok ilginç! SBS’ye yeni bir şekil vermek isteyenler, belki 100 yıl önceki bu sınavdan esinlenebilirler...

Yazının Devamı

En iyi öğrenciler nereye yöneliyor?

14 Ağustos 2013

Eğitim sistemimizin pek çok yanlışı var. Ama bunlardan biri var ki, çok önemli!..
Sanki marifetmiş gibi en iyi öğrencilerimizi lisede matematik ve fen bölümlerine, üniversitede ise tıbba ve mühendisliğe yönlendiriyoruz. Sosyal bilimlerin esamisi bile okunmuyor...
Bilim ise yok olmak üzere! YÖK, fen-edebiyat fakültelerini kapatıyor, bilim insanı yetiştirmek için kurulan fen liselerinden mezun olan tek öğrenci dahi bu fakültelere yönelmiyor...
Liselere girişte ise durum daha da vahim. En iyi öğrenciler, fen ve Anadolu liselerine gidiyor, en düşük puanlı öğrenciler ise meslek liseleri ve imam hatiplere yönlendiriliyor.
Sonunda bu duruma milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da isyan etti:
“Kamuoyunda şöyle bir algı oluşturuluyor, o yanlış: Herkesin birinci önceliği Anadolu lisesi. Ama bunu yapamayan öğrenciler zorunlu olarak meslek liseleri veya imam hatiplere gidecekler. Böyle bir şey yok. Bütün öğrencilerin birinci önceliği Anadolu liseleri değil. Meslek liseleri ve imam hatipler Anadolu liseleri kazanılamadığı için gidilen okullar değil...”
Ama tablo ortada. Bakan Bey, sınavla öğrenci alan tüm okulların taban puanlarını açıklasın, görelim. Bakalım, hangi okul kaç puanla

Yazının Devamı

Okulsuz, öğretmensiz bir eğitim mümkün mü?

13 Ağustos 2013

Hemen her konuda herkes bir şeyler söylüyor, birileri de onları ciddiye alıp fikir yürütüyor.
Bunların en başında da fütüristler ve onların ne dediğini merakla bekleyenler geliyor.
Fütüristler ve onlara inananlar, geleceğe yönelik ahkâm kesmeye bayılıyor.
Tıpkı derbi öncesi spor yazarları gibi hayalde sınır tanımıyorlar.
Maç bitip de sonucun hiç de kendilerinin öngördüğü gibi olmadığını hatırlattığınızda ise kabahatli hep başkalarıdır!..
Dünyamızın geleceği üzerine çalışmalar yapan The World Future Society, Eylül-Ekim 2013 tarihli raporunu “gelecekte yok olacaklara” ayırmış. Ayrıca çok sayıda uzmanın yorumuna da yer vermiş.
O ünlü uzmanlara göre, önümüzdeki 15 yıl içinde, bizleri çok büyük değişiklikler bekliyormuş.

Yazının Devamı

MEB yeni öğretim yılına hazır mı?

11 Ağustos 2013

Bayram sonrasında hemen herkesi hummalı bir çalışma bekliyor ama en fazla da Milli Eğitim Bakanlığı’nı!
Çünkü kendisini bekleyen dağ gibi sorunlar var ve yeni öğretim yılına sayılı günler kaldı.
İşte size çok çarpıcı bir soru:
Milli Eğitim Bakanlığı önünü ne kadar görebiliyor?
Örneğin bırakın 20-30 yıl sonrasını, 20-30 gün sonrayı görebiliyor mu?
Sizi bilmem ama ben bu konuda çok da iyimser değilim.
Yanılan keşke biz olsaydık.

Yazının Devamı

Sizin kaç isminiz var?

10 Ağustos 2013

Geçenlerde, üniversite şampiyonlarının listesini yayımladığımızda dikkatimi çekti. Neredeyse hemen hepsinin iki ön ismi vardı. Yani göbek adı olmayan yok gibiydi.
İsimlerden birisi genelde hep eski olur. Baba ya da dede adıdır. Ya da bir başka aile büyüğünün. Hatır için konulduğu için de pek kullanılmazlar...
Başbakan Erdoğan gibi her iki ismini bir arada kullananlar da var ama çok değilÖ
Sizi bilmem ama benim de iki ismim var. Uğur’u hiç kullanmadım. Bu yüzden de alışamadım gitti. Bazen resmi işlemlerde Uğur Bey diye seslenirler, hiç üzerime alınmam. Ne zaman ki Güçlü de eklenir, jeton o zaman düşer...

Soyadı?..
Bazı ülkelerde soyadı yerine baba adı kullanılıyor. Bazılarında ise yedi sülalenin adı ya da unvanı sayılıyor.

Yazının Devamı