Üniversite ikinci basamak sınavı LYS’ye girme hakkı olmasına rağmen 381 bin aday başvurmadı.
Bu adaylardan 4 bin 717’si, sınav harcını da yatırmasına rağmen başvuruda bulunmadı. Bu adaylar için mazeret başvurusu kabul edilip edilmeyeceği ise hâlâ netlik kazanmadı. Örneğin içlerinde annesi vefat edenler, trafik kazası geçirip komaya girenler de var!
ÖSYM’nin bu adaylar için ne yapacağı merakla bekleniyor!..
Neden başvurmadılar?
2013 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi’ne (ÖSYS) toplam 1 milyon 923 bin 33 aday başvurmuştu. Adaylardan 1 milyon 851 bin 326’sı 2013-YGS’ye girmek için, 71 bin 707’i ise Sınavsız Geçiş hakkı için başvurdu.
Bu adaylardan, bir milyon 232 bini, 180 ve üzeri puan alarak LYS’ye girme hakkı kazandı. Ancak 851 bin 131’i LYS’ye başvurdu.
Ankara’daki siyasi gerginlik, en fazla üniversiteleri etkiliyor. Partiler ve liderler arasındaki söz düellosu, Meclis’teki atışmalar, anında öğrencilere de sirayet ediyor...
Son aylarda hangi üniversiteye gitsek durum farklı değil...
Hemen hepsi çok gergin...
Bizim öğrenciliğimizde de durum farklı değildi.
Demirel, Ecevit ve Türkeş arasındaki gerginlik yüzünden az çatışma yaşanmadı.
İşte bu yüzden, liderler arasındaki diyalog sorunu bir an önce çözülmelidir...
Onlar belki farkında değiller ama üniversiteler ve öğrenciler, siyasi kavgadan çok etkileniyor...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gece, Genç Bakış’ta konuğumuzdu. KKTC’de Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde gerçekleşen programda, çözüm sürecinden 1 Mayıs’a, gündemin sıcak tartışmaları hakkında çok önemli açıklamalar yaptı.
Öğrencilerin agresif soruları, Kılıçdaroğlu’nu zaman zaman çok zorladı.
Kılıçdaroğlu, Milliyet aracılığı ile kendisine bilgi vermeye hazır olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Muammer Güler’e “Süreçle ilgili olarak kendisi ne biliyor ki, bana anlatsın” cevabını verdi.
“Başbakan’dan davet gelirse gider misiniz ya da randevu isterse görüşür müsünüz?” sorusuna da “Samimi bir şekilde süreci anlatırsa neden gitmeyim. Sır diye konuşulmasını istemediği konular olursa neden saklamayayım. Gelirse de niye geldin, diyeyim. Ama gelsin istediği kanalda her şeyi halkın önünde tartışalım, konuşalım” değerlendirmesinde bulundu...
Kılıçdaroğlu, Öcalan’a af, Kürt ve Alevi misiniz, hapishanelere neden gitmediniz gibi soruları ise birkaç kez dile getirilmesine karşın ya duymamazlıktan geldi ya da dolaylı olarak cevaplandırdı.
Programa öğrencilerin de, ekran başındakilerin de ilgisi müthişti.
İşte o programdan satır başları:
Güneydoğu’yu gezmeye devam ediyoruz. Barış geliyor diye müthiş heyecan var. Ama sonrasını düşünen yok. Daha da vahimi, siyasetin ötesine geçeni bulmak, neredeyse imkansız. Siyasetle yatıp, siyasetle kalkıyorlar.
Bir an için, hadi, terör de dahil her şey sonra erdi, tüm taraflar mutlu oldu. Peki eğitim, sağlık, işsizlik, demokrasi, hukuk, ekonomi ne olacak diye sorduğunuzda, tepkilerin en büyüğünü alıyorsunuz.
Bu süreci sürdürenler, maalesef, bu konuların çok uzağındalar ama birilerinin buna kafa yorması gerekiyor. Çünkü vatandaşın birinci önceliği, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi iş ve aş...
Eğitim seferberliği
Şanlıurfa ve Mardin, eğitimde lime lime dökülen kentlerimizin başında geliyor. Ama bölgedeki her iki bakandan da bu konuda söz aldık. Faruk Çelik, Şanlıurfa için 300’a yakın yeni okul projesinin hazır olduğunu ve iki yıl içerisinde tamamlanacağını söyledi. Muammer Güler de, sadece bölge illerinin değil, tüm illerin vali ve kaymakamlarına eğitim seferberliği için talimat verdiğine dikkat çekti. İstanbul’da zoru başarmıştı, umarız, bu heyecanı valiler üzerinden tüm Türkiye’ye yayar...
İşsizlik bölgenin en önemli sorunu. Okuyan da işsiz, okumayan da...
Bir kaç gündür Güneydoğu Anadolu’dayız. Önce Şanlıurfa, sonra Mardin...
Milliyet’in “Geleceğe Yatırım Türkiye’ye Yatırım” sloganıyla gerçekleştirdiği bölgesel toplantılarına katılıyoruz. Yorucu ama çok yararlı geçiyor.
Sadece bölgenin nabzını tutmakla kalmıyor, bölge siyasetçilerinin, sivil toplum örgütlerinin, üniversitenin, en önemlisi de halkında istek ve şikayetlerini yerinde dinlemiş oluyoruz.
Şanlıurfa’daki toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Mardin’dekine de İçişleri Bakanı Muammer Güler katıldı. Önemli bilgiler verdi. Onlar, zaten uzun uzun haber sayfalarında yer aldı. Benim asıl dikkatimi çeken, her iki bakanın da seçim bölgeleri ile çok sıcak bir ilişki içerisinde olmaları ve milletvekili oldukları kentleri, sanki sihirli bir değnek değmişçesine şaha kaldırmaları...
Şanlıurfa ve Mardin’e yıllardır gidiyorum. Her ikisinde de müthiş bir değişim var. En rahatsız olanı ise giderek betonlaşmaları. Keşke tarihi sit alanlarına, hiç inşaat izni verilmese, hatta trafiğe kapatılsa. Çünkü her iki kentimiz de, çok yakında on binlerce, yüz binlerce değil milyonlarca turistin akın ettiği kentler haline gelecekler. Ve gelen turistlerin hiç birisi de
Staj, uygulamalı eğitimin olmazsa olmazlarının başında geliyor.
Çünkü, hemen her işveren, iş başvurularında deneyim istiyor.
Deneyim yoksa iş de yok deniliyor. Ama iş staj yapmaya gelince, neredeyse hiç kimse kapısını açmıyor.
Bu çerçeveden bakıldığında, öğrencilerin en büyük sorunlarından birisi de, staj yapma olanaklarının giderek daha zor hale gelmesi.
Çünkü, işverenler getirdiği mali külfet gerekçesiyle stajyerlik uygulamasına artık hiç sıcak bakmıyor. Bu konuda, ya yasal zorunluluklar getirilmeli ya da Maden Mühendisleri Odası’nın yaptığı gibi herkesin taşın altına elini koyacağı samimi kampanyalar başlatılmalıdır...
Havuz oluşturuldu
Evet, Osmanlı’nın torunlarıyız. Saltanatı seviyoruz.
Kazandığımızın çok üzerinde harcamaya, hava atmaya, bilmiyorsak da biliyoruz gibi davranmaya, oda kapılarını hiç açmadığımız kocaman evlerde oturmaya, arabaların en büyüğüne, en lüksüne binmeye, telefonların, bilgisayarların en pahalısını kullanmaya bayılıyoruz...
Bu listeye daha yüzlerce ayrıntı eklenebilir. Çünkü çalışmayı çok sevmesek de, saltanatı seviyoruz. Bu yüzden de ulus olarak borçlandıkça borçlanıyoruz...
Verimlilik anlayışı
Sürekli eğitim kurumlarını geziyorum. Müthiş yatırımlar yapılıyor. Özellikle de üniversitelere. Her biri için az 100 milyon dolar harcanıyor. Son 20, 30 yılda üniversitelere harcanan para, eminim ki başka hiçbir sektöre harcanmamıştır...
Harcanmasın mı, elbette harcansın. Hem de çok daha fazlası. Ama yapılan yatırımlar da karşılığını bulmalı.
Milli Eğitim ve eski devlet bakanlarından Hasan Celal Güzel, önceki gece, Karabük Üniversitesi’nde Genç Bakış’ın konuğuydu.
İktidarı hem destekledi hem de eleştirdi. Görev yaptığı Özal dönemine yönelik ilginç tespitlerde bulundu. Başkanlık sistemini neden desteklediğini, neden karşı çıktığını anlattı. Başbakan Erdoğan‘ın neden başkanlık sisteminde ısrarcı olduğuna vurgu yaptı.
İşte programdan satır başları:
Ulus devlet!
- ‘Ulus devletler demode oldu, küreselleşme geldi’ diye bir söylem var. Dünyada 200 civarı devlet var. Bunların hepsi ulus devlettir. Üniter devlet yok diyorlar. Ama bu 200 devletin 194’ü üniter devlet, 6 tanesi federatif sistem. Bilen bilmeyen konuşuyor.