Soruların tümünü yaptılar ama şampiyon olamadılar

11 Temmuz 2009

Milyonlarca ailede sınav fırtınası esiyor. Ve sanki şiddeti daha da artacak gibi. SBS puanları dün açıklandı. Ama alınan puanlar ne anlama geliyor, bunu anlayabilene aşkolsun.
Örneğin, bu yılki sınavda 67 öğrenci, soruların tamamını yaptı. Ama 45’i tam puan aldı. Peki, geri kalan 22 öğrenci ne oldu? Soruların tümünü yaptılarsa neden tam puan alamadılar. İşte bu noktada okul başarı puanı devreye girdi.
Bu 22 öğrenciden 22’sinin de muhtemelen okul notlarından birisi 4’tü. Yani sınavda ne kadar başarılı olursa olsun, müzikten, beden eğitiminden ya da diğer derslerden birinden 4 aldıysa, bütün hayalleri altüst olabiliyor.
En acısı da geçen yıl olduğu gibi bu yıl da soruların tümünü yaptıkları halde başarı puanı nedeniyle şampiyon olamayan iki öğrencinin içine düştüğü durum. İki yıl üst üste SBS’deki tüm soruları cevapladılar ama şampiyon olamadılar. Kim, hangi öğretmenler bu öğrencileri böylesi bir onurdan mahrum bıraktı merak ediyorum.
Objektif bir ölçme değerlendirme sisteminin olmadığı bir

Yazının Devamı

ODTÜ, ODTÜ’yle yarışıyor

10 Temmuz 2009

‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’ diye bir mısra var. Benzer bir söz de, “Ülkesini en çok seven, en çok üretendir” şeklinde. Her ikisini de çok severim. İnsanları yaptıkları işlere göre değerlendirenlerdenim. Hayatta tek çivi çakmayıp hep eleştirenler kadar tüm hayatı üretmekle geçip hiç sesi çıkmayanlar da var...
Niye böyle bir girizgâh? Aradaki farklılıkları çok iyi görebilmek için...
Önceki gün ODTÜ’nün KKTC Kampusu’ndaydık. Temeli 2000’de atıldı. İnşaatlar da 2003’te başladı. Ara ara hep gittim. Çünkü, Ankara’da 50 yıl önce gerçekleşen bir mucizenin heyecanı yeniden yaşanıyor.
Türkiye’nin desteğiyle Lefke yakınlarında Güzelyurt’un Kalkan köyünde kurulan ODTÜ KKTC Kampusu, önceki öğretim yılında ilk mezunlarını verdi. Öğrenci aldığında, ilk karşı çıkanlar, öğrencisinden öğretim üyesine ODTÜ camiası oldu. Kalite düşecek, parayla diploma satılacak, imaj çizilecek

Yazının Devamı

ÖSS ve KPSS’de iptal yok, sonuçlar hafta sonu

8 Temmuz 2009

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, milyonlarca adayı tedirgin eden ve beklentiye sokan konularda son noktayı koydu:

* ÖSS’de iptal edilen soru yok. Uzmanlarımız, tartışmalı tüm soruları inceledi. Doğruluğuna karar verdi. İptali gerektiren herhangi bir soru bulunmuyor.

* KPSS’de de sınavın iptalini gerektirecek çapta bir kopya olayı yaşanmadı. Iğdır ve bazı illerde yaşanan olaylar, daha önce bizim de bildiğimiz ve önlemimizi aldığımız münferit olaylar. Dolayısıyla sınavın iptali söz konusu değil.
Başkan Yarımağan milyonlarca üniversite adayı ve ailelerinin dört gözle beklediği ÖSS sonuçları konusunda da şu takvimi verdi:
“Tüm hazırlıklarımız tamamlandı. Son değerlendirmeler yapılıyor. Muhtemelen perşembe günü, sonuçların ne zaman açıklanacağını açıklayacağız. Hafta sonu ya da en geç pazartesi, salı günü de sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız.”

Yazının Devamı

Özürlülere ne kadar sahip çıkıyoruz?

7 Temmuz 2009

Önceki hafta, Avrupa kentlerinde gezerken en fazla dikkatimi çeken farklılıklardan biri de hayatın içindeki özürlülerdi. Kimi okulda, kimi spor sahasında, kimi alışveriş merkezinde kimi de restorandaydı.
Sohbet konularımızdan biri de bu oldu. Avrupa’daki özürlü sayısı, bizdekinden çok mu fazlaydı ki, sokaklar böylesine özürlülerle doluydu?
Geldiğimiz nokta şu oldu:
Dünyadaki özürlü oranları birbirine çok yakın. Akraba evlilikleri nedeniyle Türkiye’nin fazlası var, eksiği yok.
Avrupa’da bu kadar çok görünmelerinin nedeni ise onlarda hayatın içinde olmaları, bizde ise eve kapanmaları.
Bu çok önemli tespitten sonra kendi engellilerimizi düşündük. Ne kadarını eğitimin ve hayatın içine çekebildiğimizi sorguladık.
Sohbet keyifsiz bir noktaya gelince de işte Avrupa farkı bu olsa gerek demekten kendimizi alamadık.

Yazının Devamı

Üniversiteler rüzgârgülü gibi

5 Temmuz 2009

Başbakan Erdoğan’a önceki gün iki fahri doktora birden verildi. Üniversitelerdeki değişimi ortaya koyacak daha çarpıcı bir örnek olamazdı.
 Hak etmedi mi? O ayrı bir tartışma konusu. Çok daha fazlasına da layık olabilir. Hiçbirine de. Onu zaman gösterecek.
İstanbul Üniversitesi, Türkiye’nin en eski üniversitesi. Kimilerine göre tarihi Bizans’a kadar uzanıyor. Ortada hiçbir üniversite yokken onlar vardı. 1933 Üniversite Reformu da yine onlar için yapıldı. Atatürk’ün, başkentte yeni üniversite temelleri atarken özellikle vurguladığı şu sözler çok önemli:
Dünden bugüne İÜ
Ankara’nın ruhuna göre gençler yetiştirin!..
Ankara ruhu ile İstanbul ruhu arasındaki farklılığı anlamak için o dönemde yabancı uzmanların hazırladığı üniversite raporlarına göz atmak yeterli...
İstanbul Üniversitesi gerçekten garip bir üniversite. Fazla uzağa gitmeden, bu üniversiteyle ilgili birkaç anekdotu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yazının Devamı

Hangi okullar kaç öğrenci alacak?

4 Temmuz 2009

SBS ile öğrenci alacak anadolu liseleri, fen liseleri ve diğer okulların kontenjanları belli oldu. 1 milyon adayın yarıştığı SBS’de toplam kontenjan 277 bin olarak belirlendi. Anadolu liselerine 122 bin, fen liselerine de 7 bin öğrenci alınacak. SBS ile öğrenci alan diğer liselerin kontenjanlarında da önceki yıla göre önemli artışlar var.
Hazırlık sınıfı olan Galatasaray, İstanbul, Kabataş, Kadıköy gibi anadolu liselerinde ise kontenjanlar hemen hemen aynı. Ama sanki bu yıl onlara giriş, her zamankinden çok daha zor olacak. Geçen yıl olduğu kadar olmasa da bu yıl yine çok sayıda şampiyonun çıkması bekleniyor. Bu okullara giriş, soruların tümünü yapan şampiyonlar arasında bir yarışa döner, sonucu okul başarı puanları belirler ve hatta bazılarında iş kuraya kalırsa hiç şaşırmamak gerekir.
Anadolu liselerinde sonuçlar 13 Temmuz’da açıklanacak. Tercihler de 13-17 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek.
Aileler neden bu konuda yoğun bir stres altında?
Cevabı çok basit:
Çünkü iyi bir üniversiteye giden yol bu liselerden

Yazının Devamı

Bütünleme sınavı şart

3 Temmuz 2009

Eğitimde amaç, öğrenciyi cezalandırmak mı yoksa kazanmak mı? 
Böyle soru olur mu? Elbette kazanmaktır diyenler çok çıkacaktır.
Hatta ilk sırada Milli Eğitim Bakanlığı ve öğretmenler gelecektir.
Ama yapılanlara bakıldığında, sanki öğrencileri kazanmaktan çok onları bir şekilde harcamaya yönelik uygulamalar görüyoruz.
Sınavların tümü bu yönde. A’dan Z’ye hiçbir sınav yok ki öğrenciden yana olsun.
En büyük temel yanlışımız, öğrencinin bildiklerinden çok bilmediklerini ölçüyoruz.
Oysa eğitimde esas olan, her koşulda öğrenciyi kazanmaktır...

Yazının Devamı

Kayıtlarda çağ atladık!

1 Temmuz 2009

Türkiye çağ atlıyor diyenler yanılmıyor. Ortada onlarca örnek var. Örneğin, elektronik kayıtlar. İnternete giriyorsunuz, TC kimlik numaranızı yazıyorsunuz, MEB, öğrenime yeni başlayacak çocuğunuzu, evinize en yakın okula yerleştiriyor.
Kâğıt üzerinde müthiş bir proje. Duyanlar helal olsun diyor. İşte dün ajansların geçtiği haber:
“2009-2010 eğitim-öğretim yılı için ilköğretim okullarına 1 milyon 283 bin 643 çocuk evlerine en yakın okullara yerleştirildi. Sistemde herhangi bir okulun kayıt alanıyla ilişkilendirilemeyen 31 bin 305 çocuk bulunduğu, bu çocukların adres tanımlamalarının yapılarak kayıtlarının gerçekleştirileceği bildirildi.
Veliler, çocuklarının yerleştirildiği okulu ve adresini, Milli Eğitim Bakanlığının www.meb.gov.tr internet adresinden, çocuklarının T.C. kimlik numaralarını yazarak öğrenebilecekler. Ayrıca yöneticiler, okullarına kaydedilen öğrenci listelerini ilan edecekler. Veliler ek herhangi bir işlem yapmadan okullar açıldığında çocuklarını okula gönderecekler.
Adres değişikliği olan ancak

Yazının Devamı