8 yıllık eğitim ne oldu?

9 Ocak 2002


<#comment>Temel eğitim 5 yıldan 8 yıla çıktığında ne kadar sevinmiştik. Ama arkası gelmedi. Haber ajanslarının dün bu konuda geçtiği haber çok ilginçti.
MGK’nın temel eğitim çağındaki çocukların okula devamlarının firesiz sağlanması konusunda valilikleri uyardığı yazıyordu...
Milli Güvenlik Kurulu (MGK), ülkemizin en üst danışma kurulu. Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanıyor.
Başbakan, başbakan yardımcıları, kilit bakanlar ile Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutları da bu kurulun üyesi. Aldığı kararların yaptırım zorunluluğu olmasa da önemi çok büyük!..
Aslında MGK’nın bu konudaki uyarısı Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu’na bir ültimatom niteliğinde. Tabii anlarsa...
Ülkedeki eğitimden, herkesten önce o sorumlu. Temel eğitim gibi hayati önem taşıyan bir konuda, eğer ortada bir savsaklama varsa, ki var; yine bakan sorumlu.

Yazının Devamı

Üniversitenin huzurunu kaçıranlar

8 Ocak 2002

Karıştırıcılık uzmanı bazı profes"rler, rekt"rlük seçimlerinde akla hayale gelmeyecek y"ntemler uyguladılar. Ama yine de hezimete uğramaktan kurtulamadılar. Ancak anlaşılıyor ki zerre kadar ders almamışlar...Geçtiğimiz hafta daha "nce müdürlüğünü Bülent Tan"r'ün yaptığı İnsan Hakları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde seçim vardı. Seçime iki isim katıldı. Prof. Dr. Berrin Ergin ve Doç. Dr. Oktay Uygun. Seçimde Prof. Ergin 11, Doç. Uygun da 42 oy aldı. Ama Rekt"r Alemdaroğlu 42 oy alanı değil, 11 oy olanı müdürlüğe atadı. İşte kıyamet bu noktadan sonra koptu.Alemdaroğlu'na gol atmak için pusuda bekleyen muhalifler, hemen harekete geçerek ortalığı velveleye verdiler. "Yüksek oy alan atansın diyenler, başkaları en yüksek oyu alınca atamıyor" diye kendilerine yakın yazarları bir bir arayarak zehir zemberek makaleler yazmalarını sağladılar.Anlaşılan yazar arkadaşlarımız başlarından geçen onca tecrübeye rağmen hala akıllanmamış olacaklar ki, gaza gelmeye devam ediyorlar. Oysa bizim yaptığımız gibi bir - iki telefon açsalar işin gerçeğini "ğreneceklerdi!..Meğerse olayın gerçek yüzü farklıymış:Y™K Yasası'na g"re profes"rün olduğu yerde doçent, doçentin olduğu yerde de yardımcı doçent

Yazının Devamı

Üniversitenin huzurunu kaçıranlar

8 Ocak 2002


<#comment>İstanbul Üniversitesi'nde bir grup hoca üniversiteyi karıştırmak için elinden geleni yapıyor. Dahası bu manipülasyona bizim anlı şanlı yazarlarımız da alet oluyor.
Karıştırıcılık uzmanı bazı profesörler, rektörlük seçimlerinde akla hayale gelmeyecek yöntemler uyguladılar. Ama yine de hezimete uğramaktan kurtulamadılar. Ancak anlaşılıyor ki zerre kadar ders almamışlar...
Geçtiğimiz hafta daha önce müdürlüğünü Bülent Tanör'ün yaptığı İnsan Hakları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde seçim vardı. Seçime iki isim katıldı. Prof. Dr. Berrin Ergin ve Doç. Dr. Oktay Uygun. Seçimde Prof. Ergin 11, Doç. Uygun da 42 oy aldı. Ama Rektör Alemdaroğlu 42 oy alanı değil, 11 oy olanı müdürlüğe atadı. İşte kıyamet bu noktadan sonra koptu.
Alemdaroğlu'na gol atmak için pusuda bekleyen muhalifler, hemen harekete geçerek ortalığı velveleye verdiler. "Yüksek oy alan atansın diyenler, başkaları en yüksek oyu alınca atamıyor" diye kendilerine yakın yazarları bir bir arayarak zehir zemberek makaleler yazmalarını sağladılar.
Anlaşılan yazar arkadaşlarımız başlarından geçen onca tecrübeye rağmen hala akıllanmamış olacaklar ki, gaza gelmeye devam ediyorlar. Oysa bizim

Yazının Devamı

™ğrenciler de pantalon giyebilecek mi?

6 Ocak 2002

Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda artık çifte standardı bir kenara bırakmalıdır. Kimi okullarda hepten kıyafet serbestisi var. Kimilerinde de haftada bir gün şeklinde. Oysa kız "ğrenciler, tamamen serbest kıyafet istemiyorlar. Hiç olmazsa soğuk havalarda pantolon giyerek soğuktan biraz olsun korunmak arzusundalar.MEB siyah "nlükleri renklendirmek için 70 yıl bekledi. Renklendi, fena mı oldu? Rahmetli Avni Akyol, bu y"ndeki "nerimizi hiç ikiletmeden, haklısınız deyip aynı yıl uygulamaya koymuş ve bu işi bana nasip oldu diye müthiş mutlu olmuştu.Pantolon konusunda da eminim çok güzel modeller ortaya çıkacaktır. Hemen her şey değişirken, üstelik yetişkinlere bu hak verilirken "ğrencileri hatırlamamak gerçekten onur kırıcı olur.Bakan Bostancıoğlu'nun tartışmayı uzatmadan bu konuda hemen karar vermesini bekliyoruz. İlle de destek istiyorsa okul müdürleriyle g"rüşebilir!.. Bayan "ğretmenler ve memurlar gibi kız "ğrencilerin de okula giderken pantolon giyebilmeleri için başlattığımız kampanyaya müthiş destek var. ™ğrenci ve velilerin yanı sıra okul y"neticileri de kararı g"nülden destekliyor. ™ğretmen vakıfları Her ne kadar Bakan Bostancıoğlu ile eğitim dernek ve sendikalarından çıt

Yazının Devamı

Öğrenciler de pantalon giyebilecek mi?

6 Ocak 2002


<#comment>Bayan öğretmenler ve memurlar gibi kız öğrencilerin de okula giderken pantolon giyebilmeleri için başlattığımız kampanyaya müthiş destek var. Öğrenci ve velilerin yanı sıra okul yöneticileri de kararı gönülden destekliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda artık çifte standardı bir kenara bırakmalıdır. Kimi okullarda hepten kıyafet serbestisi var. Kimilerinde de haftada bir gün şeklinde. Oysa kız öğrenciler, tamamen serbest kıyafet istemiyorlar. Hiç olmazsa soğuk havalarda pantolon giyerek soğuktan biraz olsun korunmak arzusundalar.
MEB siyah önlükleri renklendirmek için 70 yıl bekledi. Renklendi, fena mı oldu? Rahmetli Avni Akyol, bu yöndeki önerimizi hiç ikiletmeden, haklısınız deyip aynı yıl uygulamaya koymuş ve bu işi bana nasip oldu diye müthiş mutlu olmuştu.
Pantolon konusunda da eminim çok güzel modeller ortaya çıkacaktır. Hemen her şey değişirken, üstelik yetişkinlere bu hak verilirken öğrencileri hatırlamamak gerçekten onur kırıcı olur.
Bakan Bostancıoğlu'nun tartışmayı uzatmadan bu konuda hemen karar vermesini bekliyoruz. İlle de destek istiyorsa okul müdürleriyle görüşebilir!..

Yazının Devamı

Kar altında kayıkçı kavgası

5 Ocak 2002

Cuma günü yoğun kar yağışı olacağını sağır sultan bile duydu. Televizyonlar, gazeteler günlerdir uyarıyor. Ama belli ki İstanbul'u y"netenlerin kulakları sağır sağır sultandan da sağır, g"zleri bir #######amanınkinden de k"r. Yüreklerinde ise sevginin zerresi yok. Eğer "yle olmasaydı milyonlarca "ğrenciye ve İstanbulluya bu eziyet çektirilir miydi?Okulların tatil edildiği dün sabah 09.00'da ilan edildi. Oysa "ğrenciler çoktan yola çıkmıştı. Yollarda eziyet çekenler arasında bu konuda son s"zü s"yleyecek olan İstanbul Meteoroloji Müdürü'yle, Milli Eğitim Müdürü'nün çocukları da vardı. Kelin merhemi olsa başına sürer misali kardan, kıştan haberleri olsa "nce kendi çocuklarını yollarda sefil etmezlerdi ama belli ki dünyadan bir haberler.Milli Eğitim Müdürü ™mer Balıbey de Vali gibi ısrarla topu meteorolojiye atıyor. ™nceki gün de kar var dediler. Hiçbir şey yoktu. Kar yağmadan tatil edince de veliler itiraz ediyor derken Meteoroloji ise kendini cuma günü kar yağacağını günlerdir s"ylüyoruz şeklinde savunuyor.Peki o halde çocuklarınızı niye okula g"nderdiniz sorusu ise havada kalıyor. Çünkü s"yleyecek s"zleri yok. Tıpkı beceriksiz belediyeciler ve beceriksiz kriz masası ekipleri

Yazının Devamı

Kar altında kayıkçı kavgası

5 Ocak 2002


<#comment>İstanbul dün tam anlamıyla kilitlendi. İstanbul'u ve İstanbulluları bu kadar aciz duruma düşüren bir karış kar mı oldu? Kesinlikle hayır!
Cuma günü yoğun kar yağışı olacağını sağır sultan bile duydu. Televizyonlar, gazeteler günlerdir uyarıyor. Ama belli ki İstanbul'u yönetenlerin kulakları sağır sağır sultandan da sağır, gözleri bir #######amanınkinden de kör. Yüreklerinde ise sevginin zerresi yok. Eğer öyle olmasaydı milyonlarca öğrenciye ve İstanbulluya bu eziyet çektirilir miydi?
Okulların tatil edildiği dün sabah 09.00'da ilan edildi. Oysa öğrenciler çoktan yola çıkmıştı. Yollarda eziyet çekenler arasında bu konuda son sözü söyleyecek olan İstanbul Meteoroloji Müdürü'yle, Milli Eğitim Müdürü'nün çocukları da vardı. Kelin merhemi olsa başına sürer misali kardan, kıştan haberleri olsa önce kendi çocuklarını yollarda sefil etmezlerdi ama belli ki dünyadan bir haberler.
Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey de Vali gibi ısrarla topu meteorolojiye atıyor. Önceki gün de kar var dediler. Hiçbir şey yoktu. Kar yağmadan tatil edince de veliler itiraz ediyor derken Meteoroloji ise kendini cuma günü kar yağacağını günlerdir söylüyoruz şeklinde savunuyor.
Peki

Yazının Devamı

™ğretmen hasta kuyruğunda "ldü

4 Ocak 2002

Pek çok gazetede yer almayan, alsa bile magazin haberleri arasında kıyıda k"şede kalan bu haberi birlikte okuyalım:Hastanede sıra bekleyen Mustafa ™ğretmen, kalp krizi geçirerek "ldü. Rize Ticaret Lisesi Müdür Yardımcısı olan Mustafa Yılmaz, "nceki akşam kontrol için Devlet Hastanesi'ne gitti. Aynı zamanda Daktilo ve Muhasebe dersleri de veren Mustafa Yılmaz, sıranın kendisine gelmesini beklerken aniden yere yığıldı. Kalp krizi geçirdiği belirlenen 43 yaşındaki Mustafa Yılmaz, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Yılmaz'ın cenazesi dün Rize sahil Camii'nde kılınan namazın ardından Ardeşen ilçesinde toprağa verildi.Rize bilindiği gibi Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın memleketi. Merhum Mustafa ™ğretmenin soyadı da Yılmaz. Eğer bir akrabalık bağı varsa ona da merhumun ailesine de baş sağlığı diliyoruz...Evet! ™ğretmenler bir bir "lüyorlar. Ecel, kimini kuyrukta yakalıyor, kimini de soğukta. Yaşarken "lenlerin sayısı da hiç az değil. Ama hala onların bir sahip çıkanı yok. Oysa onlar geleceğin mimarları...Diğer tüm mesleklerin neredeyse hemen hepsinin bir sahip çıkanı var. Askerin, polisin, hakimin, pilotun, yargıçın, politikacının ya da bankacının... ™zel hastaneleri de

Yazının Devamı