Üniversiteler bilimin kalesi olması gereken yerler. Ama onlar aylardır rektör kim olacak diye yatıp kalkıyorlar. Sanki Ahmet değil de Mehmet rektör olsa bilime çok daha fazla önem verecek...
Bütün kavga, koltuğa hangi tarafın adamının oturacağı yönünde. Kim daha fazla bilimsel üretkenliğe sahip bu hiç kimsenin umurunda değil!..
YÖK, doçent ve profesör olacaklarda uluslararası bilim arenasından kaynak gösterilmiş yayın zorunluluğu istiyor. Aynı yeterliliği rektör ve YÖK üyesi olacaklarda da arasa ya! Ama nerdeee...
Eğitim, bilim ve teknoloji, yoğun bir şekilde Türkiyenin gündemine hiç bir zaman girmedi. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim yasasının çıktığı dönemde, eğitim biraz konuşulur gibi oldu ama çok çabuk unutuldu. Bilim ve teknoloji ise bu çağda bile hala öcü gibi korktuğumuz kavramlar.
Cumhurbaşkanının, başbakanın, başbakan yardımcılarının internetle henüz tanışmadığı, TBMMM'nin bilim ve teknoloji bakanlığına sıcak bakmadığı, TÜBİTAK, Deprem Konseyi gibi bilimsel kurulların