Türk yükseköğretim tarihinde bugüne değin hiç kimse
Doğramacı kadar eleştirilmedi. Ama
Gürüz onu bile aratmaya başladı.
Doğramacı'nın eksileri yanında artıları da vardı.
Hacettepe'yi,
Bilkent'i ve Anadolu'nun dört bir yanındaki üniversiteleri o kurdu. Oysa geriye dönüp bakıldığında, özel üniversiteler dışında
Gürüz'ün diktiği bir tek ağaç yok. Onlar ise tartışmalı. Lisans eğitimini bile doğru düzgün yapamazken yüksek lisans eğitimi için gazetelere boy boy ilan veriyorlar. Parayı bastıranı üniversitelere aldıkları yetmiyormuş gibi şimdi de, parayı bastırana akademik unvan dağıtıyorlar...
Bir dönem, yurtdışındaki uyduruk bir üniversiteyle anlaşıp, bir de apartman dairesi kiralayanlar
ileri öğretim kurumu açıyordu. Parayı bastırana Avrupa ve Amerikan üniversitelerinin diplomalarını vaat ediyorlardı. Binlerce öğrenci kaydettiler. YÖK de bunları defalarca
"korsan üniversite" ilan etti. Aradan birkaç yıl geçmedi ki
Gürüz'ün de onayıyla hepsi anlı şanlı vakıf üniversitesi oldu...
Önümde bir dizi belge var. YÖK'le onun önce korsan ilan edip ardından özel