Üniversite öğrencilerine yönelik en son af, 25 Şubat 2011’de çıkmış ve yapılan yeni düzenlemelerle, bundan böyle artık affa gerek kalmayacağı açıklanmıştı. Yani atılma olmayacak, zordaki öğrencilere, yeni şanslar tanınacaktı. Ama görünen o ki, yeni bir af zamanı gelmiş de geçiyor. Önümüzde seçimler olduğu için mutlaka yeni bir af çıkacaktır. Zaten, bu konuda yasa teklifleri çoktan verilmiş...
Şubat 2012’den bugüne kaydı silinen öğrenci sayısının 150 bin civarında olduğu iddia ediliyor.
Peki afla gelenlerin ne kadarı, başarılı oluyor?
Çok azı.
Çünkü hem yasalar eksik çıkıyor hem de atılma gerekçeleri ortadan kalkmadığı için yeniden atılıyorlar. Örneğin, hocaların taktığı ya da o üniversitede sınıf geçmesi artık imkansız olan bir öğrenciyi, tekrar aynı yere göndermenin hiçbir anlamı yok... En komiği ise, harçlarını ödeyemediği için atılan öğrencilerin durumu. Harçlar kalktı ama onlar atıldıklarıyla kaldı. En azından onlara dönüş yolu açılsa!..
Sınavsız üniversite!
Üniversitelerin evrenselleşmesi adına atılan en önemli adımlardan birisi de, yabancı öğrenci sayısını artırmaktır. Hükümet de, YÖK de bunu çok istiyor. Ve bu konuda, tartışmaları da beraberinde getiren ciddi açılımlar söz konusu.
Bazen de yanlış anlamalar neden oluyor. Yani sanılıyor ki, yurtdışında liseyi bitiren elini kolunu sallayarak gelip en iyi üniversitelere girecek. Oysa böyle bir durum söz konusu değil. Kaldı ki, girse bile nasıl mezun olacaklar? Dahası, dünyanın dört bir yanında en iyi üniversiteler bile, kapılarını, yabancı öğrencilere sonuna kadar açmışken, niye bizi tercih etsinler?..
Bu arada, yurtdışından öğrenci kabul etmek isteyen üniversitelerin YÖK onayı ile öğrenci kabul etmesine ilişkin yeni esaslar yeniden belirlendi.
Hem yabancı uyruklu öğrenciler hem de Türk vatandaşı olan öğrenciler için yeniden belirlenen kurallarda Türk okulları sürprizi geldi. Bugüne kadar Türk okullarına tanınmayan haklar, bu kez Milli Eğitim Bakanlığı okulları ve Türk Okulları’na eşit olarak tanındı.
Yurtdışındaki Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulların yanında Türk okullarından mezun olanlar da aynı haklardan yararlanacak.
Düzenleme “TC uyruklu olup ortaöğretiminin tamamını KKTC hariç yabancı bir ülkede tamamlayanların ortaöğretiminin tamamını KKTC dışında yabancı bir ülkedeki Türk okullarında tamamlayanlar dahil” şeklinde yapıldı.
Düzenlemeyle birlikte yurtdışındaki Türk okulları mezunlarının Türk üniversitelerini tercih etmesi kolaylaştırıldı. Böylece hem boş kontenjan sorununun önemli ölçüde azaltılacağı, hem de Türk üniversitelerinin uluslararası alanda büyük bir bilinilirliğe ulaşmasının hedeflendiği öğrenildi...
Ayrıca yabancı öğrenci oranlarına ilişkin ciddi kurallar da var. Ama büyük bir beklenti içerisine girmek hayalcilik olur. Keşke her yıl yüz binlerce yabancı öğrenci gelse. İngiltere, Kanada ve ABD gibi biz de eğitimden büyük gelir elde ederiz...
İlahiyat fakülteleri
Geçenlerde yine yazdık. İlahiyat fakülteleri fokur fokur kaynıyor. Konu nihayet Meclis’e de geldi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması için soru önergesi verdi. İşte o sorulardan bazıları:
* İlahiyat fakültelerinin ders içeriklerinin YÖK tarafından değiştirilmesi, belirlenmesi akademik özgürlükle bağdaşmakta mıdır?
* Felsefe grubu derslerinin İslami bilimleri her yönüyle öğreten akademik bir kurumdan kaldırmanın amacı nedir? Bilimsel düşünce İslam felsefesi ile çakışmakta mıdır? Bu zamana kadar sürdürülen eğitim programlarında yer alan bilimsel araştırma yöntemleri ve felsefe derslerinin olumsuz bir sonucu olmuş mudur? Bu konuda yapılmış bir araştırma var mıdır? Felsefenin, öğrencilerin kafalarının karışmasına neden olduğu gerekçesi doğru mudur?
* Yapılan düzenlemeyle önemli sayıda bilim insanı ve din adamı tarafından İslam eğitiminde 500 yıl önceye dönüldüğü söylemleri karşısında bir açıklamanız ve gerekçenizi kamuoyu ile paylaşacak mısınız?
* Her türlü darbeye karşı olduğunuz söylemini yenilemenize rağmen 12 Eylül ürünü YÖK’ü neden kaldırmıyorsunuz? YÖK’ün baskıcı, otoriter ve akademik özgürlüğe müdahaleci tutumunu onaylıyor musunuz?
Özetin özeti: Bu arada ilahiyatların adı da değişti. İslami İlimler Fakültesi oldu. Ve bu da ayrıca tartışılıyor!..