Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan Cambridge’e doktora öğrencisi olarak kabul edilen ama mali olanaksızlıklar nedeniyle bu şansını değerlendiremeyen Alev Atak’ın bu konudaki mücadelesini yazmış ve sizlerden destek istemiştik. Umduğumuz kadar olmasa da önemli oranda destek geldi. Kendilerine canı gönülden teşekkür ediyoruz.
Her şeyin yozlaştığı bir dönemde, gençler için hâlâ bazı yüreklerin pır pır ediyor olması takdire şayan. Az veren candan verir misali, üç kuruşluk emeklilik maaşının bir bölümünü Alev’in eğitimi için vermeye hazır olduğunu söyleyen okurlarımıza öncelikle teşekkür ediyoruz. Pek çok konuda eleştirdiğimiz Bilgi Üniversitesi, böylesi konularda hep çözüm ortaklığı öneriyor. Onlara da teşekkür ederiz. Ya diğer vakıf üniversiteleri? Onlar hangi devlet üniversitesinden nasıl öğretim üyesi transfer ederizin peşindeler. Şansları bol olsun. Dökme suyla değirmenin dönmeyeceğini anladıklarında umarız çok geç olmaz.
Alev’in eğitim mücadelesine yönelik yazımdan sonra, hayırseverlerden daha çok, benzer durumdaki gençlerden e-postalar geldi. Onlar da yine dünyanın en iyi üniversitelerinden kabuller almışlar. Onlara da kesemizi, yüreğimizi açmak zorundayız. Onlar bizim geleceğimiz. Kendi çabalarıyla zoru başarıp dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alıyorlarsa, ülke olarak bizlere düşen görev onları desteklemektir.
TÜBİTAK, YÖK, MEB gibi devlet kuruluşları ya da vakıf ve dernekleri gibi sivil toplum örgütleri, benzeri başvuruları hep geri çeviriyorlar. Çünkü onlar için kurallar önemli. Kimi başvuru tarihi geçti diyor, kimi de yeterli bütçemiz yok diyor. Yani onlardan hayır yok. Oysa, başvuran öğrencilerin kabul aldıkları üniversiteler, onların burslu öğrenci gönderdikleri üniversitelerden çok daha iyi konumdalar!..
Ankara bu konuya çözüm üretmek zorunda. Başbakan Erdoğan, kendi çocukları vesilesiyle bu konuyu en yakından bilen isimlerden biri. Yurtdışında çocuk okutmanın zorluklarını da, fedakârlıklarını da çok yakından biliyor. Arkadaş bursu olmasaydı belki çocuklarını yurtdışında okutamayacaktı. İşte bu yüzden, oturduğu koltuğun verdiği güçle dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alan öğrencilere el uzatmalıdır.
Onlarca yeni üniversite açıldı. Öğretim üyesi yetiştirilmesi konusunda ise atılan tek adım yok. YÖK bu işi çözemez. Yasayla bir Öğretim Üyesi Yetiştirme Fonu kurularak bu iş çözülebilir. Vakıf üniversiteleri, öğrencilerden aldıkları ücretin yüzde 1-2’sini buraya yatırabilirler. Aynı şekilde devletten transfer ettikleri ya da part-time çalıştırdıkları her öğretim üyesi için de bu fona para ödeyebilirler. Ayrıca farklı kaynaklardan da akar yaratılabilir.
“Kızım ÖSS’de ilk 100’e girdi. Burslu okudu. Halen ABD’de, University of Southern California’da Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi alanında burslu olarak ve asistanlık yaparak doktora sınavlarını üstün başarı derecesiyle verdi. Bu arada İngiltere London School of Economics’ten bir yıllık post doktora için kabul aldı. Bizim de bir yıllık bursa ihtiyacımız var. Malum İngiltere’nin, özellikle Londra’nın çok pahalı olduğunu öğrendik. Bu konuda acilen bize de bir yardımınız olursa çok memnun oluruz. Kızımın gelen bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğinden hiç şüphemiz yok.”

Haberin Devamı

“Ben de ABD’nin iyi üniversitelerinden Georgia Institute of Technology’nin Ekonomi mastırına kabul aldım. Kabul haberini aldığımdan beri sürekli mail’ler atıp görüşmeler yapıyorum yardım edebilecek birilerini bulmak için, fakat henüz olumlu bir sonuç alamadım. Burs veren hayırseverlerden bahsetmişsiniz yazınızda. Acaba bildiğiniz, bana yardımcı olabilecek biri var mı? İlk senenin sonunda iyi bir not ortalamasıyla okuldan burs bulabilirim, fakat ilk dönemim için finansmana ihtiyacım var. Ekonomi alanında ilerlemeyi çok istiyorum. Umarım bana yardımcı olabilirsiniz. Böylece maddi yetersizlik, bu çok istediğim fırsatı kaçırmama neden olmaz.”

Haberin Devamı

“Benim hikâyem biraz daha değişik, ama sonuç olarak ben de şu anda Cambridge fizik bölümünde beni doktoraya kabul ettiren hocanın masraflarımın bir kısmını karşılamasını veya burs bulabilmeyi bekliyorum, daha gidip gidemeyeceğim belli değil yani.
Türkiye’ye dönüp akademide özellikle güneş enerjisi üzerine çalışma yapmak istiyorum. (Bu konuda MIT’teki mastır çalışmalarımdan birikimim şu anda var ve Cambridge’e gidebilirsem daha da fazla olacak gibi duruyor.) Eğer olur da Alev arkadaşımıza çıkan bir fırsattan haberiniz olur ve bana da uygun olabileceğini düşünürseniz, vakit ayırıp bana bir e-mail atabilirseniz sevinirim. MIT, Harvard, güneş enerjisi gibi konularda öğrenci bakış açısından bilmek istedikleriniz olursa memnuniyetle bir şeyler yazmaya çalışırım.”

Haberin Devamı

Özetin özeti: İkisi kız, üç başarılı genç daha. Onlar üzerine düşeni yapıyor. Ya biz yapabiliyor muyuz?..