Batman'da iki dolu dolu gün geçirdim. Hala terör kırıntıları kalmış mıdır kaygısı ile gittim. Mutlu hem de çok mutlu dönüyorum. Öylesine hızlı bir kalkınma hamlesi içerisinde ki, fazla değil beş yıl sonra yeni bir Gaziantep, Kayseri, Denizli, Çorum olabilir.
Türkiye'nin dört bir yanını hem de çok kısa bir süre önce gezmiş birisi olarak yeni Anadolu Kaplanı olmaya böylesine azimli ve böylesine hazır bir kent görmedim.
Hızlı bir değişim süreci yaşıyor. Terörün kaybettirdiği yılları, aylara sığdırarak hak ettiği noktaya gelmeye çalışıyor.
Türkiye'nin en büyük petrol yatakları burada. Türkiye Petrolleri çölün ortasında adeta bir vaha yaratmış. Rafinerisiyle, eğitim kurumları ve sosyal tesisleriyle hani o filmlerde izlediğimiz minik Avrupa kasabalarından birisi. Botanik bahçesi, yürüyüş yolları ve Karadeniz ormanlarını aratmayan yeşil alanlarıyla TPAO, Doğu ve Güneydoğu'da istenildiğinde nelerin yapılabileceğine en güzel örnek.
Batman'ın bir ucunda Hasankeyf öteki ucunda Malabadi Köprüsü var. Tarihe yolculuk yapmak isteyenler için her ikisi de görülmeye değer iki muhteşem kültür mirası...
Konya, Söke, Mezopotamya, Haymana ovalarının yanında bir de Batman Ovası'nın olduğunu yine bu gezide keşfettim. Kıra Dağı'na çıkıp da aşağıya baktığınızda uçsuz bucaksız bir düzlükle karşılaşıyorsunuz. Bazı irili ufaklı tepeler hariç hemen her yer tarım arazisi. Tarlalar bembeyaz pamuk fışkırıyor.
Terör gölgesinin kalkmasıyla birlikte kentin de çehresi değişmiş. O birkaç yıl öncesine kadar yıkık dökük binalardan oluşan kent gitmiş, modern apartmanlar gelmiş...
Ama hala fakirliğin beli kırılabilmiş değil. Tüm Türkiye genelinde olduğu gibi vatandaş parasını üretime değil, betona yatırıyor. Bu yüzden arazi ve daire fiyatları anormal bir şekilde artıyor. Şehir merkezinde daire fiyatları 40 milyar liraya kadar çıkmış. Onca krize rağmen kolaylıkla alıcı da bulabiliyor...
Batman terörün yarattığı mağduriyet ve intihar eden genç kızları nedeniyle sivil toplum örgütlerinin de uğrak yeri olmuş. Kentin her bir köşesinde çocuklar, genç kızlar ve kadınlar için açılmış hizmet birimleri var. İlgi her geçen gün artıyor.
Kursiyerlere okullu kızlar deniliyor. Hem talipleri artmış, hem de başlık paraları. Delikanlılar artık analarından okullu kızlar istiyorlarmış...
Batman okul öncesi eğitimde de Türkiye ortalamasının üzerini hedeflemiş. Tüm okullarda ve yeni açılan toplum hizmet merkezlerinde ana sınıfları oluşturulmuş. Sokaklarda yalınayak oynayan çocuklar bir bir toplanarak önce ayaklarına ayakkabı, üstlerine elbise giydirilmiş, ardından da oyuncaklarla dolu anaokullarında eğitime alınmışlar. Pek çoğuyla konuştuk, bakıştık, fotoğraf çektirdik. Şaşkın ama mutluydular...
Batman'ın bir an önce gerçekleştirmek istediği en önemli proje ise Batman Petrol Üniversitesi. Önce devletten beklemişler ama şimdi Türk Eğitim Vakfı TEV'in öncülüğünde bir vakıf üniversitesinin olabilirliği konusunda beyin jimnastiği yapılıyor.
İzmir ve İstanbul ticaret odalarının açtığı ekonomi üniversiteleri gibi Batmanlılar da petrole yönelik bölümlerin yer aldığı uzman bir üniversite kurmak istiyor. Çok yakında bunu da gerçekleştirirlerse hiç şaşmamak gerekir...
Özetin özeti: Batman bir değişimin eşiğinde. Çok kısa bir süre sonra çok farklı bir yüzle Türkiye'nin gündemine yeniden gelebilir. Hem de her açıdan örnek bir kent olarak...