Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Madem ki bilişim çağındayız "yle ya da b"yle bilişim sekt"rünü yaşatmak zorundayız. Sanal dünya, artık yaşamımızın bir parçası. Bugün nasıl telefonsuz yapamayız noktasına geldiysek, yarın da bilgisayarsız, internetsiz bir yaşamı düşünemeyeceğiz.Bilişimden en fazla yararlanması gereken sekt"rlerin başında eğitim, dolayısıyla da "ğretmen ve "ğrenciler geliyor. Ama gelin g"rün ki en büyük direnci onlar g"sterdi. Eğitime y"nelik olarak atılan pek çok adım sonuçsuz kaldı. Yatırımcılara büyük zarar verdi.Her ne kadar devleti y"netenler bilime, teknolojiye, bilişime uzak olsalar da genç nüfus, "zellikle de "ğrenciler, çok "nemli bir potansiyel. Yeter ki onları yakalamasını bilelim... Bilişim sekt"rü, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de zor günler yaşıyor. Aslında krizin boyutları bizde daha da büyük. Bu sekt"re yatırım yapan firmalardan çoğu aradıklarını bulamadı. Dahası bu işe giriştiklerine bin pişman oldular. Oysa "ncülerin başarısı, sekt"rün güçlenmesi ve genişlemesi açısından çok "nemliydi. Kokoreççi internetçi Eğitim sekt"rü gibi bilişim sekt"rü de hiç hafife alınmaya gelmiyor. Bu yüzden kokoreççi, kestaneci, Banu Alkan'lı reklam kampanyası sanki doğru bir seçim değildi.Tıpkı şimdi hazır kart reklamındaki sevimli aşığı yok edip yerine Tarkan'ı getirmek gibi. Reklamcılar nedense olayın psikolojik ve sosyolojik boyutlarını hiç düşünmüyor. Çoğu zaman tanıtımı yapılan ürün ikinci plana düşüyor. Onlar için varsa yoksa reklamın ses getirmesi. Peki ya ürüne getirisi? O kimin umurunda!..Bilişim sekt"rü canlanmalı, hem de çok canlanmalı. Başka yolu yok. Bilişimden uzak bir doktorun, mühendisin, bankacının, hukukçunun, "ğretmenin, geleceğin dünyasında yeri yok. Çocuklarımız, 10 yıl sonra Türkiye'deki yaşıtlarıyla değil dünyadaki akranlarıyla yarışacak. Onlar, bırakın her okulu, her sınıfa ve her "ğrencinin evine internet bağlantılı bilgisayar ağları kurarken, biz olanları da batırıyoruz...Madem ki bir bilim bakanlığımız yok, o halde birileri bu g"revi sahiplenmeli. Yoksa kaçan treni yakalamak imkansız hale gelebilir!.. İxsir'i hatırlarsınız. Büyük reklam kampanyası yaptılar. Ama tutmadı. ™nceki gün bir başka gruba devredildi. Eminim bu işte trilyonlar kaybedenler, neden kaybettiklerinin bir analizini yapmışlardır. Ama bu son, sanki daha baştan belliydi! Bilinçli tüketici ™zetin "zeti: İlim, bilim, eğitim, bilişim, hafife alınmaya gelmiyor. Atılacak her adım, bugün olduğu kadar geleceğe de y"nelik olmalıdır. Siz onu ciddiye alırsanız o da sizi alır!.. aguclu@milliyet.com.tr Sorun sadece bilişim sekt"ründe değil. Kitap da satılmıyor, gazete de. Bilim de üretilmiyor, teknoloji de. Bırakın Nobel almayı, daha aday adayı bile çıkaramadık. Kabahatlisi kim? Hiç uzağa gitmeyin. Hepimiziz. Popüler olanını tercih edip kestanecinin, kokoreççinin Banu Alkan'ın arkasına saklanıyoruz. TV'ler de "yle değil mi. Oysa günü kurtmakla, geleceği yakalamak birbirinden "ylesine farklı ki.