22 üniversitede, bugün ve yarın, rektörlük seçimi var. Öyle sıradan üniversiteler değil. İçlerinde Türkiye’nin en güçlü üniversiteleri de var:
Akdeniz, Ankara, Atatürk, Boğaziçi, Cumhuriyet, Çukurova, Dicle, Dokuz Eylül, Ege, Erciyes, Fırat, Gazi, Gaziantep, İnönü, İTÜ, Karadeniz Teknik, Ondokuz Mayıs, ODTÜ, Trakya, Uludağ, Yıldız Teknik.
YÖK Genel Kurulu, 16 Nisan’da toplanarak, seçimlerle ilgili usul ve esasları belirledi ve üniversitelere gönderdi. Ayrıca bir de takvim çıkardı. Buna göre, 18-19 Haziran’da seçim yapılacak, 20 Haziran’da sonuçlar YÖK’e gönderilecek, 23-27 Haziran tarihleri arasında Rektör Adaylarını İnceleme Komisyonu ön inceleme yapacak, 29-29 Haziran’da da YÖK Genel Kurulu toplanarak üniversitelerin belirlediği 6 adayı 3’e indirecek. 30 Haziran’da ise liste Cumhurbaşkanlığı’na sunulacak.
Çankaya’nın rektörleri ne zaman atayacağı ise kendi insiyatifinde. Hepsini aynı anda da atayabilir. Zamana yayıp gruplar halinde de açıklayabilir. YÖK’ün belirlediği sıralamaya da öncelik verebilir, seçim sonuçlarına da. Ya da seçim sonuçları ve YÖK’ün sıralamasını hiç dikkate almadan, alt sıradaki birini de rektör olarak atayabilir.
İşte bu yüzden seçim sonuçları ve YÖK sıralaması ne olursa olsun, Çankaya’dan resmi açıklama yapılıncaya kadar hiç kimsenin koltuğu garanti değil. Her ne kadar, YÖK ve Çankaya, sandığa saygı duyacağını çeşitli vesilelerle açıklamış olsa da!..
YÖK Başkanı Özcan, bu aşamada, tam da seçimler başlamışken, tıpkı türban konusunda olduğu gibi, YÖK Genel Kurulu’nun aldığı kararları bir kenara iterek, yeni bir yazı yayımladı. Bu da seçimi gerçekleştirecek rektör ve sandık kurullarının kafasını karıştırmaya yetti de arttı.
YÖK Genel Kurulu’nun kararına göre oy verme işlemi şöyle gerçekleşecek:
“Rektör tarafından hazırlanan listede ismi bulunan her öğretim üyesi kendisine imza karşılığı verilen mühürlenmiş pusulaya bir tek profesör ismini yazarak, mühürlenmiş zarf içine koyar ve seçim sandığına atar. Oylama gizli yapılır, sayım ve döküm ise açık olarak gerçekleştirilir.“
Şimdi bir de YÖK Başkanı Özcan’ın 13 Haziran’da rektörlere gönderdiği yazıya göz atalım:
“Rektörlük seçimi için adaylığını açıklamış olan profesörlerin ad ve soyadlarının açılımının tam olarak yazıldığı ve üniversite mührünü taşıyan boş oy pusulalarının oy verilecek kabinlerde yeterli sayıda bulundurulması, öğretim üyelerinin adaylığını açıklamamış olan başka profesörlere de oy verebilme imkânı tanımak için, üniversite mührünü taşıyan boş oy pusulalarının oy verilecek kabinlerde yeterli sayıda bulundurulması, üniversite mührü taşıyan oy pusulalarının aynı ebatta olması ve üzerinde ismi yazılı olanların aynı yazı karakteri ile yazılmasının ve yazı tipi boyutlarının aynı büyükte olmasının sağlanması hususlarına dikkat edilmesini önemle rica ederim.”
Kafalar karışık
Şimdi, bugün ve yarınki seçimler, YÖK’ün daha önce gönderdiği genel kurul kararına göre mi, yoksa Başkan Özcan’ın önceki gün gönderdiği kişisel öngörülerine göre mi yapılacak? Rektörlerin kafası karışık. “Son dakika biri gelip ben rektör oldum derse ne yapacağız ya da son dakika da çekilirse oy pusulaları ne olacak?” sorusuna cevap arıyorlar. Yaratacağı hukuki durumu tartışıyorlar. Genel kurulun mu, yoksa başkanın kişisel kararının mı daha önemli olduğunu sorguluyorlar.
YÖK Başkanın acemi olduğunu herkes biliyor. Tamam ama hiç olmazsa çevresinde iş bilir birileri olmalıydı. Ama görünen o ki onlar da ya kapı önüne konmuş ya da pasifize edilmiş. Yazık, çok yazık. Özcan, umarız başını daha da ağrıtacak, YÖK’ü, hükümeti, Çankaya’yı töhmet altında alacak yeni icraatlara imza atmaz. Çünkü bu ülke hepimizin ve bu kurumlar yıpranmamalı!..
Türkiye mucidini seçiyor
Bizim Mucitler’in Türkiye finali bu gece gerçekleşiyor. Bölge finallerinde birinci olan adaylar, bu kez Türkiye finali için yarışacak ve birinci olan mucit 150 bin YTL kazanacak. Türkiye’de güzel şeyler de oluyor duygusunu yaşayıp mutlu olmak istiyorsanız biraz uykusuz kalmaya değer. Kanal D, 00.15.