Türkiye önümüzdeki hafta, çok önemli bir kongreye ev sahipliği yapacak.
Ülkemizin dört bir yanından gelecek bine yakın öğrenci, 34 farklı komisyonda yer alarak, çocuk ve medya ilişkisini değerlendirecekler.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın himayesinde gerçekleşecek olan kongrede, sadece yazılı ve görsel basın değil, sosyal medya da her yönüyle tartışılacak...
Çocuk ve medya konusu, çok fazla değişkeni içinde barındıran, büyük belirsizlikler içeren, yerel olduğu kadar da küresel boyutları da olan çok önemli bir sorun.
Yarattığı etkinin boyutları, sadece ülkemizde değil, dünyada da yeni yeni tartışılmaya başlandı...
Bu çerçeveden bakıldığında, tartışılacak konular ve alınacak kararlar, eminim ki, yediden yetmişe hepimizi çok yakından ilgilendirecek...
Olumsuz etkiler!
Medyanın ya da sanal ortamın, çocuklarımıza sağladığı katkı elbette yadsınamaz, peki ya olumsuz etkileri?..
İletişim araçları, artık sadece yetişkinlerin değil çocukların da gündelik yaşamlarının vazgeçilmez unsurlarından birisi haline geldi. Ancak, doğaları gereği, iletişim endüstrisinin yarattığı dejenerasyondan olumsuz yönde etkilenen kesimlerin en başında yine çocuklar geliyor.
Çocuk deyip geçmeyin, nüfusumuzun neredeyse üçte biri onlardan oluşuyor.
0-18 yaş arası çocuk nüfusu, bugün için 24 milyonu aşmış görünüyor. Çocukların başta eğitim olmak üzere bin tane sorunu varken, şimdi medya da nereden çıktı diyenler mutlaka olacaktır.
Haklılar hem de çok haklılar. Ama bugünün dünyasında, medyanın, özellikle de sosyal medyanın etkisi, bazen okulun yarattığı pozitif değişimin çok ötesinde negatif değişim yaratıyor.
Tıpkı iç ve dış göçlerin yarattığı sorunlar gibi. Ama nedense, hiç ciddiye alınmıyor..
İlk kez yapılıyor
Türkiye’de ilk kez gerçekleşecek olan kongrede, çocuk ve medya ilişkisi çerçevesinde, çocuk ve yetişkinlerden medyanın olumlu ve olumsuz etkileri ele alınacak, sorunları tespit edilecek ve çözüm önerilerini geliştirilecek...
Başbakan Yardımcısı Arınç’ın himayesinde gerçekleştirilecek olan Kongre, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Çocuk Vakfı ve Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun paydaşlığında 14-15 Kasım 2013 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek.
Kongreye her ili temsilen 9-15 yaş arası çocuklar katılacak.
Kongrede çocuk ve medya ilişkisi, ilgili bütün tarafların katılımı ile farklı boyutlarda tartışılarak, demokratikleşme sürecinde, çocukları da harekete geçirmeyi amaçlıyor.
Yine bu kongre ile medyanın zararları karşısında yasaklamayı değil, medya okuryazarlığı kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması öngörülüyor.
Kongre ile ülke ölçekli politikaları tespit eden I. Türkiye Çocuk ve Medya Stratejisi ve Uygulama Planı 2014-2018 Belgesi’nin hayata geçirilmesi ve Türkiye Çocuk ve Medya Haritası’nın bütün paydaşların katılımı ile hazırlanması da hedefleniyor..
Kongre sonunda ise İstanbul Çocuk ve Medya Bildirgesi yayınlanacak.
Bu bildirge bir anlamda, Türkiye’den bütün dünyaya, çocuk ve medya ilkeleri bağlamında, bir çağrı niteliği taşıyacak.
Kongrenin sloganı ise “İyi medya, önce çocukların hakkıdır!..”
Kongrede ayrıca RTÜK’ün Türkiye’de Çocukların Medya Kullanma Alışkanlıkları ve TÜİK’in Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanımı başlıklı araştırmalarının ilginç sonuçları da açıklanacak...
Her şey iyi, güzel de...
İyi medyanın önce çocuklar olmak üzere hepimizin en doğal hakkı olduğu konusunda herhalde hiçbirimizin kuşkusu yoktur. Bu noktada, asıl önemli olan, “iyi medya“ kavramından ne anladığımızdır?
İyi medya derken susan, alkışlayan, nabza göre şerbet veren bir medya mı yoksa soran, sorgulayan, eleştirmesi gerekeni eleştiren, alkışlanması gerekeni de alkışlayan medya mı?
Kongrenin ilk gününde herhalde öncelikle bu konu tartışılacaktır. Çünkü bu soruyu, yani “iyi medya nedir?” sorusunu, 100 kişiye sorun, 100’ünden de farklı cevap gelecektir.
Aynı şekilde zararlı medya kavramı konusunda da fikir birliği oluşturmadan farklı değerlendirmelere gitmek, bindiğimiz dalı kesmenin ötesinde bir işe yaramaz.
Önemli olan çocuklarımızda gerekli donanımı sağlayıp nelerin yararlı, nelerin zararlı olduğu konusunda onlara da söz hakkı tanımamızdır...
Özetin özeti: Çocuklarımızı medya okur yazarı haline getirme konusunda atılan bu önemli adımı canı gönülden destekliyoruz. Çünkü medyayı yani dünyada olup bitenleri takip etmeden bir yere varmak mümkün değil...