Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir öğretim yılının daha sonuna geldik. Öğrenciler, okulların açıldığı ilk gün, hele hele sınav dönemlerinde yaz tatilinin hiç gelmeyeceğini sanırlar. Oysa yıllar öylesine hızlı akıp gidiyor ki çocukların okula başlamasıyla, ilköğretimden, liseden, üniversiteden mezun olmaları, adeta göz açıp kapayıncaya geçip gidiyor.
Elbette okula gidilen her gün, özel bir gün. Öğrenciler için çok zor olduğu kadar bazen keyifli ve bazen de çok uzun geçtiği kesin. Ama bitiyor işte.
Belki de en acısı, hiç bitmez gibi sanılan okullardan mezun olurken sevinçle hüznün bir arada yaşanması. Bir yandan oh be kurtuldum diyorsunuz. Öte yandan çok uzun yıllarınızı birlikte geçirdiğiniz okulunuz, öğretmenleriniz, arkadaşlarınız ve anılarınız artık çok gerilerde kalıyor.
Yıllar geçtikçe de öfkenin yerini özlem alıyor. Artık yüzünü bile görmek istemediğiniz öğretmenleriniz, bir daha önünden bile geçmek istemediğiniz okulunuz burnunuzda tütüyor.
Ayrılıktan etkilenen sadece öğrenciler mi oluyor? Kızdıkları, kırdıkları, sınıfta bıraktıkları, sen kesinlikle adam olamazsın dedikleri öğrencilerini, günün birinde bir yerde gördüklerinde ya da başarılarını duyduklarında, geçmişi anında unutup bir anda mutluluğun en büyüğünü yaşıyorlar.

ÖSS’de avantajlı yıl

Karne, ÖSS,   Bizim Mucitler ve Erzurum

İşte bu yüzden bugün karneleri alırken, ne öğretmenler öğrencilerine ne de öğrenci ve veliler, öğretmen ve okullarına karşı hasmane bir tutum içerisine girmesin. Üzüldükleriyle kalırlar...
Bu yıl, ÖSS’ye girenler için gerçekten şanslı bir yıl. 4 yıllık liselerin mezun vermemesi önemli bir avantaj sağladı. Ama asıl büyük avantajı kontenjan artışı sağlayacak. YÖK, üniversitelerin karşı çıkmasına rağmen 110 bin kontenjan artışı sağladı. Bu da bu yıl mezun olacaklara, özellikle de başarılı öğrencilere çok önemli çok önemli kapılar açacak. Örneğin İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi gibi daha birçok hukuk fakültesinin ve diğer fakültelerin kontenjanlarını yüzde 100’e varan oranlarda artırması bir daha kolay kolay yakalanabilecek bir fırsat değil.
Dahası, 160 ve 185’lik baraj puanlarının aşağıya çekilmesi de pazar günü yapılacak ÖSS’ye gönül rahatlığıyla girmeniz için yeter de artar. Önceki yıllarda 50 netle barajı aşıp 80 netle bir yerlere girerken, bu yıl 40 netle barajı aşıp 70 netle aynı fakültelere girerseniz hiç şaşırmayın.
Tıpkı OKS’de olduğu gibi ÖSS’de de önceki yılların verilerine göre yapılan tüm değerlendirmeler yanıltıcı olduğu kadar moral bozucu da olabiliyor. Bu nedenle, şu aşamada odaklanacağınız tek şey, pazar günü, mümkün olduğunca fazla soru çözüp, alabildiğinizce yüksek puan alabilmektir. Gerisi kendiliğinden gelecektir.
Sınav öncesi ve sınav günü neler yapmanız gerektiğini ise yarın tüm ayrıntılarıyla sizlerle paylaşacağız. 

Erzurum’un farklılıkları
Bizim Mucitler’in Doğu Anadolu finalinde, birbirinden ilginç projeler yarıştı. Birinciliği Eyüp Çakı ve Seyit Akpancar’ın geliştirdiği Sako isimli robot kazandı. İnsanın yaptığı hareketleri taklit edebilen Sako, ileri ve geri takla, şınav çekme ve takla atarak merdiven çıkma gibi birçok özelliğe sahip. Proje geliştirilip yeni özellikler eklendiğinde ofislerde asistanlık, terapilerde yol gösterme ve ev işlerine yardım gibi birçok alanda kullanılabilecek.
İkinci olan Abdurrahim Çakıroğlu’nun Kaygaç isimli projesi ise engellilerin ve kayma korkusu olanların kayak yapabilmesine olanak sağlıyor.
Eren Çanga ise konutların tüm enerji ihtiyacını en ucuz yolla karşılamaya yönelik Silikon Güneş Paneli isimli projesiyle 3. oldu
Programda jüri özel ödülünü, özellikle restoran ve kafelerde küp şekerlerin tüketimini hijyenik hale getiren Şekermatik projesiyle yarışan Fatma Kaz ve Erkan Yıldız kazandı.
Fevzi Murat Işık Deniz Aracı, Lazer ile Ses Dinleme, Mustafa Savaş da Kimola ismini verdiği arama motoruyla finale kalan diğer yarışmacılar oldu.
Erzurum buz gibiydi. Doluyla karışık kar yağdı. İnerken epeyce sallandık. Atatürk Üniversitesi’nin kampusu Avrupai idi. Ama bu durum kente hiç yansımamış.
Özetin özeti: Gençlerin yaratıcılığı giderek artıyor. Yeter ki onlara olanak tanınsın...