Çöken bir imparatorluktan nasıl çağdaş yeni bir dünya devleti yaratıldı?
Atatürk'ü ve yaptıklarını daha iyi anlayabilmek için onu çok daha yakından tanımak gerekiyor. Oysa resmi tarih kitapları şekilciliğin ötesine geçemiyor...
Sivas Sanat Kültür ve Araştırma Vakfı tarafından bastırılan Hatıralar kitabı Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçişi anlatan en çarpıcı kaynaklardan birisi.
Sivas Kongresi düzenlenmeden hemen önce Sivas'a vali olarak atanan Reşit Paşa, resmen bağlı olduğu İstanbul hükümeti ile duyguları ve vicdanıyla desteklediği Milli Mücadele arasında seçim yapmak zorunda kalır. Kendi deyimi ile örs ve çekiç arasında kalmıştır.
İstanbul hükümeti ve bağlı bulunduğu İçişleri Bakanı'na zerre kadar saygı duymamasına karşın, kalabalık ailesini geçindirecek maaşından başka bir geliri olmadığı için görevini bir çırpıda silip atamaz.
Erzurum Kongresi'nin ardından Sivas Kongresi toplanmak üzeridir. Hükümet, artık hiçbir resmi görevi kalmayan Mustafa Kemal'in bir an önce tutuklanarak İstanbul'a gönderilmesini ister. Hele hele Sivas'ta böyle bir kongrenin düzenlenmesini asla onaylamaz.
Reşit Paşa, İstanbul'dan ve Mustafa Kemal'den ardı ardına gelen telgraflar arasında zor günler geçirir ve nihayet Sivas Kongresi toplanır.
Bir yandan halen İstanbul hükümetine bağlı bir vali olarak hükümetin reddettiği, bulunduğu yerde tutuklanmasını emrettiği Mustafa Kemal'i Sivas'a girişinde resmen karşılamak istemez. Öte yandan da vicdanının ve ulusun sesine kulak vererek onu ve arkadaşlarını en iyi şekilde ağırlamak ister. Sonuçta her ikisini de başarır. Hem İstanbul hükümetini idare eder, hem de halkın içerisine karışıp onlardan biri gibi Mustafa Kemal'i karşılayarak Sivas Kongresi'nin güvenli bir ortamda gerçekleşmesine olanak sağlar...
Hatıralar'ın her satırı sizi alıp o günlere götürüyor. Tamamına yakını tarihi belgelere dayanıyor. Osmanlı'nın son dönemde içine düştüğü aczi, işgalci ülkelerin tezgahlarını, sözde aydınların ve menfaat şebekelerinin ülkeyi el birliği ile nasıl yok etmek istediklerini çok yalın bir şekilde görebiliyorsunuz.
Reşit Paşa 1924'te vefat ettiğinde 5 çocuklu ailesini geçindirebilecek emekli maaşının dışında hiçbir geliri yoktu ve o da çok ama çok azdı. Vefatı üzerine, üstün hizmetlerinden dolayı ailesine vatana hizmet tertibinde maaş bağlandı.
Ölümünden sonra yayımlanmasını vasiyet ettiği hatıraları, Büyük Nutuk'tan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu en ayrıntılı şekilde anlatan en önemli kaynak eserlerden biri olarak kabul ediliyor. Dili ve üslubu öylesine sade, anlaşılır ve sürükleyici ki bir çırpı da okunuyor.
Satırlar arasında çok önemli anekdotlar var. Mustafa Kemal'in Anadolu'ya yetkili müfettiş olarak gitmesine herkes karşı çıkarken padişah niye destek verdi? Mustafa Kemal askerlikten istifa ettiği günün gecesinde hükümet yetkilileri ve padişahla telgraf başında saatlerce neler konuştu? Bu ve buna benzer pek çok ayrıntıyı sayfalar dolusu telgraf metinleri arasında bulmak mümkün.
Böylesi kitaplar, yardımcı ders kitabı olarak okullarda neden okutulmaz ki!..