Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kayıtlar bitti okullar açıldı. Ama velilerden tırtıklanan paraların hala ardı arkası kesilmedi. Neredeyse hemen her gün, farklı bir konuda bağış toplanıyor. Velilerin tepesi atmış durumda. Verecek gücü olmayanlar çaresizlikten kime isyan edeceklerini şaşırmış durumdalar. Olanlar ise toplanan paraların nereye harcandığının bilinmemesinden şikayetçiler...
Devlet eğitim yükünün altından tek başına kalkamıyor. Bunu hepimiz biliyoruz. Velinin isyan ettiği; haksız uygulamalar ve yöneticilerin ikiyüzlü tutumu. Bir yandan zorunlu bağış yok açıklaması yapıyorlar, öte yandan yan cebime koy deniliyor. Hali vakti yerinde olanlara müsamaha gösterilirken, yaşamını güçlükle sürdürenlerden adeta söke söke alınıyor. Tıpkı geçmişte olduğu gibi okul demek, para demek oldu. Eskiden veli ne zaman okula çağırılsa para istenirdi. Bu yüzden de okullardan kaçar hale gelmişlerdi. Şimdi yine aynı günler yaşanıyor...

Güya öğrencilere 50 milyon liralık eğitim yardımı yapılıyor. Pek çok aile için gerçekten büyük para. Bu yüzden de almak için can atıyorlar. Ama gelin görün ki bu konuda da sorunlar diz boyu. Bu bağış, babası vefat eden, annesi 120 milyon lira maaşla temizlik işinde çalışan, kazandıklarının yarısını kiraya veren bir öğrenciye değil de kime yapılır? Sayın Bakan merak ediyorsa bir araştırsın. Dahası yine bazı okullarda 50 milyonun 15 milyonu bağış olarak kesiliyormuş. Pes doğrusu!..
Liseden mezun olamayan öğrencilerin çığlıkları bitecek gibi değil. Okyanusu aştılar ama su birikintisinde boğulmak üzereler. Bir iki ders yüzünden bütün hayalleri yıkıldı. Yeni bir sınav hakkı verilemez mi? Ya da kazanılmış hakları mezun oluncaya kadar en azından bir yıl korunamaz mı?
Eğer amaç öğrenciyi kazanmaksa bin tane formül bulunabilir. Ama taş yürekli bürokrat ve politikacılardan bunu beklemek abes olur. Yine eğitimde kalite gibi bir lakırdı etmesinler, çünkü çok komik oluyorlar. Lise birincilerinin açıkta kaldığı, mezun olamayanların üniversiteyi kazandığı nerede görülmüş ki!..
MEB’deki boş şube müdürlükleri için yapılan sınavı kazanıp, ardından hizmet içi eğitim barajını da aşan onlarca eğitimci aylardır tayin bekliyor. Ama nedense her seferinde erteleniyor. Neden acaba?.. Bu arada norm kadro işi de giderek fiyaskoya dönüşüyor. Askerlerin, polislerin eş durum tayinleri gerçekleşirken öğretmen eşlerden biri Edirne’de diğeri Hakkari’de görev yapıyor. Buna da başarı diyorlar. Dahası: on binlerce öğretmen boş gezerken, hala birçok yerde dersler boş geçiyor. Söz öğretmenlerden açılmışken Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanı ile SSK, MEB çalıştırdığı yedek öğretmenler için sigorta pirimi yatırıyor mu? Onu da bir araştırsalar ne iyi olur!..