Milli Eğitim Bakanlığı, OKS’yi kaldırıp yerine neden SBS getirdi, anlayana aşk olsun. Okul ziyaretlerinde, bu konuda öğrenci, veli ve öğretmen değerlendirmelerini alıyorum. Bugüne kadar doğru oldu diyen tek kişi çıkmadı..
Bakan Çelik, söz konusu yeni sistemi anlatırken, dershaneye olan bağımlılığı azaltacağız demişti. Tam tersi oldu. Dershaneye başlama yaşı 4. sınıflara kadar inmiş. Bu yüzden dershaneler kendilerine şeref madalyası takmalı!..
Bakan Çelik’e özel okullar da ayrıca bir şeref madalyası takmalı. Çünkü onlar ne isterse o oluyor. Güya sınav birleştirildikten sonra tercihler de birleştirilecekti. Hatta Bakan Çelik bu konuda söz vermişti. Ama görünen o ki, bu konularda o değil, başkaları karar veriyor!..
Söz OKS’den açılmışken, 2008 Ortaöğretim Kurumları Öğrenci ve Yerleştirme Sınavı Kılavuzu’ndaki şu ifadenin ne anlama geldiğini de Sayın Bakan’a sormak istiyorum. Malumunuz, bu konularda uzman. Bu uzmanlığı sayesindedir ki her yıl anadolu liseleri ve fen liselerinde ortalama 5 bin kontenjan boş kalıyor. Dershaneler tıklım tıklım doluyor. İfade aynen şöyle:
“Cevap anahtarında hata olması ve bu hususun komisyon kararıyla belirlenmesi sonucunda, soru/sorular iptal edilmeyecek, doğru şık/şıklar dikkate alınmak suretiyle değerlendirmeye bu soru/sorular dahil edilecektir.”
Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı OKS’de, her yıl birkaç yanlış soru çıkıyor. Nitekim yukarıdaki ifadeden de bu açıkça anlaşılıyor. Bugüne kadar, iptal edilen sorular değerlendirme dışı kalıyordu. Örneğin, yanlış olduğu gerekçesiyle iki soru iptal edildiyse, değerlendirme 98 soru üzerinden yapılıyordu. Oysa yukarıdaki açıklamaya göre, bazı soruların yanlışlığı tespit edilse bile iptal edilmeyecekmiş! “Doğru şık ya da şıklar dikkate alınmak suretiyle, değerlendirmeye bu soru ya da sorular dahil edilecektir” deniyor. Böyle saçmalık olabilir mi?
Soru kökü yanlışsa ve hatalı olduğu komisyon kararıyla da belirlendiyse nasıl iptal edilmez? Ayrıca yanlış soru kökünde değil de şık ya da şıklardaysa ne olacak?..
Böylesi bir hatayı ya da düşünce mantığını öğrenciler yapsa, kıyametler kopar. Ama koskoca bakanlığın yaptığına bakın!..
ÖSS aslanın ağzında
Bu yılki ÖSS başvurularına yönelik ayrıntılar belli oldu. Liseden yeniden mezun olan öğrenci sayısında gerçekten önemli bir azalma oldu. Buna karşılık, bekleyen öğrencilerin başvurularında adeta patlama var. En dikkat çeken artış ise oransal olarak üniversite öğrencileri ile üniversite mezunları arasında görülüyor.
Bunun anlamı ise, üniversiteye girmek geçen yıllara göre daha kolay değil, tam aksine daha da zor hale gelebilir.
ÖSYM’nin verilerine göre, geçen yıl ve bu yılki başvuran aday sayıları şöyle: (İlk rakamlar 2007 ÖSS’ye, ikinciler 2008 ÖSS’ye başvuranları, üçüncü rakamlar da artı eksi değişimi gösteriyor)
Lise son sınıf öğrencisi: 732.799-221,507= 511.292 azaldı
Lise son sınıf beklemeli: 61,595- 59.925= 1.670 azaldı
Dışarıdan bitirme: 6.838-6.151= 687 azaldı
Daha önce kazanmayan: 730.100-956.365= 226.265 arttı
Üniversiteye kayıtlı: 154.966-249.461= 94.495 arttı
Üniversiteden ayrılmış: 50.520-82.745= 32.225 arttı
Üniversite mezunu: 39.625-67.919= 28.294 arttı
Geçen yıl toplam 1 milyon 776 bin 443 aday başvurmuştu. Bu yıl başvuran aday sayısı toplam 1 milyon 644 bin 73.
Verilerden de anlaşılacağı üzere, yarış bir anlamda eski mezunlar arasında gerçekleşecek. ÖSS’de sadece bir önceki yıl yani 2007’de üniversiteye yerleşenlerin puanlarında kayıp olacağı için eski mezunların yüzde 80’i bu durumdan etkilenmeyecek. Çünkü öğrenci ve mezunların çok önemli bir bölümü önceki yıllarda üniversiteye girenlerden oluşuyor.
Özetin özeti: “Liseler bu yıl mezun vermiyor. Bu yüzden üniversiteye girmek daha kolay olacak” diye ÖSS’yi hafife alanların, şu sıralar, tempoyu artırmalarında sonsuz yarar var.
