Meslek lisesi mezunlarının yaşadığı sıkıntıyı görmemek için gözlerin kör, kulakların sağır, vicdanların da körelmiş olması gerekir.
YÖK ve MEB'de Kemal Gürüz / Bener Cordan ikilisi dışında bu inadı sürdüren kalmadı. Ama son söz hakkı onlarda olduğu için Cumhurbaşkanı, Başbakan, Başbakan yardımcıları, üniversite rektörleri, eğitim bilimciler ve akla gelebilecek tüm uzman olanların birleştikleri bir noktada Gürüz / Cordan ikilisi hala yanlışta ısrar ediyor.
Meslek liselerinden mezun olanlar da istedikleri fakülteye gitsin diyen artık pek kalmadı. İstenen tek şey: alanlarıyla ilgili fakülteleri tercih ettiklerinde, düz liseden mezun olanlarla eşit koşullarda yarışmak.
Örneğin Anadolu İletişim Teknik Lisesi'nde öğrenim gören bir öğrenciyi ele alalım. Bir yılı İngilizce hazırlık, 4 yılı da teorik ve pratik mesleki eğitimi olmak üzere beş yıl öğrenim görüyor ve İletişim Fakültesi'ni tercih ettiğinde orta"ğretim başarı puanı (OÖBP) 02 ile çarpılıyor. Yani OÖBP 70 ise 70 x 02 = 14 puan alıyor.
Oysa üç yıllık düz liseden mezun olan öğrenci, hiçbir mesleki eğitim ve fazladan teorik ders almadığı halde aynı iletişim fakültesine girişte OÖBP 05 ile çarpılıyor. Yani 70 x 05 = 35 puan alıyor.
Aradaki fark 35 - 14 = 21 puan. Bir puan da ortalama 10 bin kişinin yer değiştirdiği dikkate alındığında, meslek lisesinden mezun olan birinin bu puan farkını kapatıp iletişim fakültesini kazanması mümkün değil.
Oysa YÖK ve MEB inadında ısrar edeceğine bir araştırma yapsa görecek ki, ilgili meslek lisesinden gelen öğrenciler, düz liselerden gelenlere göre daha başarılı. Ama bu zahmete bile girmiyorlar...
Deniliyor ki, bu karar imam hatipler için alındı. Oysa imam hatipler için böyle kısıtlayıcı bir karar yok. Onlar ilahiyat fakültelerini tercih ettiklerinde puanları 02 ile değil 065 ile çarpılıyor. Yani düz liseden mezun olanlara göre dezavantajlı değil avantajlı bir şekilde yarışa katılıyorlar...
Ortada bir yanlış var ve bu yanlışın artık düzeltilmesi gerekiyor. Üniversiteye giriş kılavuzu incelendiğinde yapılan haksızlık bütün çıplaklığı ile görülebiliyor. Meslek lisesi mezunlarının zoraki olarak girdikleri yükseköğretim kurumlarının taban puanları, en gözde üniversitelerin puanlarıyla adeta boy ölçüşüyor. Eğer bu öğrencilerin önleri açılmış olsaydı, her biri mühendislik, iletişim, iktisat fakültelerinin en iyilerine rahatlıkla girebileceklerdi.
İşte bu yüzden, daracık da olsa bir yol açılmadığı için meslek liseleri süratle kan kaybediyor. Birkaç yıl öncesine kadar en iyi öğrencilerin girmek için yarıştığı anadolu teknik liseler, şimdi vasat öğrencilerle yollarına devam ediyor.
Gürüz ve Cordan ikilisinin yıllardır ağızlarında sakız ettikleri meslek liselilerin üniversiteye sınavsız geçiş projesi ise hala fiyasko olmanın ötesine geçemedi. Yasası çıktı, yönetmeliği yok...
Yeni üyelerin atanmasıyla güya YÖK'te çok şey değişecekti! Cumhurbaşkanı'nın görevlendirdiği üyeler de salla başını, al maaşını tekerlemesinin en güzel örneği olmaya devam ediyorlar.
DSP Genel Merkezi'nin hakkında rapor üzerine rapor hazırladığı Milli Eğitim Bakanı'nı ise hiç sormayın. Kendinden önceki bazı bakanlar gibi sorunların varlığından muhtemelen koltuk gittikten sonra ancak haberdar olabilecek.
