TRT Akademi Dergisi, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler’in ‘İnfodemi’ olarak tanımladığı koronavirüs sonrasındaki panik ortamında ortaya çıkan bilgi kirliliği üzerine çarpıcı bir araştırma yayınladı.TRT Akademi Dergisi, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler’in ‘İnfodemi’ olarak tanımladığı koronavirüs sonrasındaki panik ortamında ortaya çıkan bilgi kirliliği üzerine çarpıcı bir araştırma yayınladı.Derginin ‘Salgın Yayıncılığı Kovid-19’ özel sayındaki ‘Dünya Medyası, Süreci Nasıl Yürüttü?’ başlıklı dosya, Türkler’in dijital platformları daha yaygın olarak kullanmasına rağmen pandemi döneminde geleneksel medyaya güvendiğini ortaya koydu.65 ilde 18-55 yaş üzeri 5 bin kişi ile yapılan çevrim içi araştırmaya katılanların koronavirüs sürecinde ‘bilgi kaynağı’ olarak yüzde 76’sının televizyon haberlerini takip ettiği anlaşıldı. İnternet haber siteleri ise yüzde 42’lik dilimle ikinci sırada yer aldı.‘Medya
Mazhar–Fuat–Özkan’ın 27 Ağustos’taki Bodrum konseri, bu konuda sosyal medyada ilk paylaşım yapan LeydiKedi’nin yazdığı gibi ‘sıfır bilet satışı’ yüzünden mi iptal edildi?
Bu paylaşım, kendisi gibi düşünmeyenleri linç etmeye iş edinenleri hemen harekete geçirdi.
“MFÖ’nün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la iyi ilişkileri, Mazhar Alanson’un iki yıl önceki bir söyleşideki Atatürk karşıtı sözleri -sanatçı öyle bir açıklaması olmadığını, sözlerinin çarpıtıldığını açıkladı- grubu bitirdi ve Bodrum’da bile konser bileti satamaz hale getirdi.”
Peki gerçek öyle mi?
Most Productions’ta çalıştığı 90’lı yıllardan tanıdığım, son dönemde Türkiye’de en çok konser düzenleyen KerkiSolfej’in ortağı Turgut Kerki’yle konuştum.
İşin aslı bu!
İşte bu olayın perde arkası ve aslı:
Berlin Film Festivali, oyuncu ödüllerindeki cinsiyet ayrımını kaldırdı. Festival, ‘En İyi Kadın ve Erkek Oyuncu’ yerine, ‘En İyi Başrol’ ve ‘En İyi Yardımcı Rol’ performanslarına ödül verecek.
Bizim oyunculardan festivallerde cinsiyet eşitliği için alınan bu karar hakkındaki görüşlerini istedim. 12 sanatçıdan 10’u kararı destekledi. İşte o sanatçıların (Alfabetik sırayla) görüşleri:
Aydan Şener: Ödül dağılımı sisteminde bir yenilik, yeni bir bakış açısı. Şans yüzdesi azalıyor gibi görünüyor, ama destekliyorum.
Belçim Bilgin: Bu karar, gezegende toplumsal cinsiyet eşitliği için çok önemli bir adım. İnsanlık için çok anlamlı bir hareket! Bunun doğal sonucu olarak, hikayelerin odağında daha fazla kadınların olacağı filmlerin üretilmesi de süreç içerisinde kaçınılmaz.
Cem Davran: Tuhaf geldi bana biraz. Cinsiyet ayrımının dışında kalan, rafine bir konu bu. Güzel, şık, el ele bir alışkanlıktı. Sakıncası yok, karşı değilim, ama oyunculuk mesleği bütün bu zaafların,
Turkcell’in “Büyük Taarruz”un 98’inci yıl dönümü için hazırladığı “İsimsiz Mehmetçik” filmi tüylerimi diken diken etti.
“Büyük Taarruz”da savaşan bir Mehmetçik’in gerçek hikâyesini, son nefesini verene kadar ay yıldızlı bayrağa sahip çıkışını anlatan askerin sözleri şöyle:
“Ben başka hiçbir sansı olmayanım. Ya istiklal, ya ölüm... Bir adım yok. Zaten önemi de yok.
2017 yılında Los Angeles’taki ‘Asya Film Festivali’nde tanıdığım etkinliği düzenleyenler arasındaki tek Türk olan Meral Melike Duran, gece, sosyal medyasında yaptığı bir paylaşımı yollayıp, altına da “Ali Abi, belki ilgilenirsin” diye not düştü.
2017’de Tuba Büyüküstün’ü ‘Asya Film Festivali’nde jüri üyesi yapan Duran’ın bana yolladığı paylaşımda yazılanlar şunlardı:
“Ali Sar’ın başarısını gururla ve içtenlikle tebrik ediyor ve alkışlıyorum.
Sar kim mi? Neden mi tebrik ediyorum? Sar, dünyanın en saygın organizasyonlarından ‘Altın Küre’nin yani Golden Globe’ların yeni Başkanı seçildi. Sar, 35 yıldır Altın Küre nezdinde çeşitli görevlerde bulunan İstanbul doğumlu bir vatandaşımız. Senelerdir emek veren, deneyimli bir sinema eleştirmeni ve gazetecidir.
Belki ismini duymadınız. Çünkü birilerinin arkadaşı ve dostu olarak gelmedi o mevkiye. Yıllarca çalışıp emek vererek, hakkıyla gelen biri o... O nedenle kendisini saygıyla alkışlıyorum. Başkan yardımcısı iken beraber çalıştık,
Ölümünden 20 yıl sonra ortaya çıkan kendini anlattığı ses kayıtlarından hazırlanan ‘Prenses Diana’nın Kayıp Sırları’nı izlerken içim acıdı...
Sıradan bir anaokulu öğretmeniyken Prens Charles’la evlenip, Galler Prensesi olan bir kadının hiç mi yüzü gülmez?
Medyanın, ‘1980’lerin Marilyn Monroe’su’ ilan ettiği Prenses Diana’nın Buckingham Sarayı’ndaki hayatı, kabus gibi geçti. “Çocukluğum çok mutsuz geçti. Kapının arkasından babamın annemi tokatlayıp, ağlatmasını izliyordum” diyen Diana, prenses oldu ama mutlu olamadı, evliliği bitene kadar acı çekip, gözyaşı döktü.
Medyanın yoğun ilgisinden bunalan, bu ilgi yüzünden eşi tarafından kıskanılan, bulimia hastalığıyla ve yaşadığı sorunlar yüzünden beş kez intihara teşebbüs eden bir prenses...
Kraliçe ve ailesinin adeta yok sayıp dışladığı bir gelin...
“Balayında Camilla yüzünden kavga ettik” dediği eşinin ilgisizliğine dair çok çarpıcı bir örnek:
Altın Portakal Film Festivali, bu yıl 3 Ekim’de başlayıp, 10 Ekim’de bitecek. Koronavirüs nedeniyle festival etkinliklerinin çoğu açık havada olacak, Atatürk Kültür Merkezi’ndeki etkinlikler ise pandemi kuralları uygulanarak yapılacak. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek festivalin yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu’nun 57’nci Altın Portakal Film Festivali’ne ilişkin Ezgi Sivrikaya’ya yaptığı açıklamalardan iki konu dikkatimi çekti. Birincisi şu:
“Ülkemizde her yıl 200 civarında uzun metraj film çekiliyor, kısa film sayısı daha da fazla. Son 12 ayda düzenlenen festivallere baktığınızda, özellikle yarışmalarda yer alan bazı filmlerin festival festival gezdiğini görüyorsunuz. Sonuçta birbirine benzeyen festivaller çıkıyor ve bazı filmler hiç gösterim şansı bulamıyor. ‘Türkiye’de ilk gösterim koşulu’ ile yeni filmlerin izleyiciyle buluşmasını amaçlıyoruz. Aslında ulusal yarışma düzenleyen her festival bu yolu izlese sinema sektörüne daha
Sadece Amerika televizyonlarında yayınlanan yapımların yarıştığı Emmy’de, bu yılın adayları arasında vizyona girdiği 2019 yılında 1.128 milyar dolar hasılat yapan aksiyon kurgu filmi “Captain Marvel”in müziklerini yapan Pınar Toprak da var.
Pınar Toprak, 72’nci Emmy Ödülleri’ne, HBO’da yayınlanan “McMillion$” dizisinin müzikleriyle aday gösterildi.
Pınar Toprak’ın yarıştığı kategori, “Original Music Composition for a Documentary Series or Special”. Toprak’ın Emmy’deki yarıştığı diziler ve bestecileri şunlar:
“Becoming”- Kamasi Washington.