Gupse Özay’ın gişe başarısı

9 Şubat 2020

Aynı gün vizyona giren, iki yerli filmden ‘Eltilerin Savaşı’, Aynı gün vizyona giren, iki yerli filmden ‘Eltilerin Savaşı’, ilk hafta kaç seyirciyi sinemaya çekti?


586 bin 946 kişiyi...

Vizyonda kaldığı 35 haftada 2 milyon 418 bin 90 kişinin seyrettiği ‘Aşk Tesadüfleri Sever’in devamı ‘Aşk Tesadüfleri Sever 2’, ilk hafta ne kadar izleyiciyi çekti sinemalara?

79 bin 631 seyirciyi.Aradaki bu büyük farkın sebebi ne?

Yazının Devamı

İŞTE ‘DÖRT DİVA’NIN 14 ŞUBAT SÜRPRİZİ

6 Şubat 2020

Dört kadın şarkıcı, grinin tonlarını giyerek birlikte çektirdikleri fotoğrafı sosyal medya hesaplarında şu notlarla paylaştı.
Deniz Seki: Kadının gücü. Hazır olun 14 Şubat’ta biz geliyoruz.
Işın Karaca: Biz çok güzel geliyoruz. Kadının gücü. 14 Şubat’a az kaldı.
Demet Akalın: Biz çok güzel geliyoruz. Dört diva.
Cansu Kurtcu: İşte biz. Yaşadıklarımız, yaşattıklarımız, gücümüz, sevgimiz, ufak sitemlerimiz, büyük gülüşlerimiz hepsi bir şarkıda.
Demet Akalın, Deniz Seki, Işın Karaca ve Cansu Kurtçu’yu bir araya getirip “Gelen varsa ala, giden varsa ala” dedirten
‘Alâ’ adlı parça.

Yazının Devamı

TÜRK SİNEMASININ İLK RAP FİLMİ YOLDA

4 Şubat 2020

Türk sinemasının arşivi, çıkardıkları plaklarla albümler yok satan türkücü ve arabeskçilerin filmleriyle doludur. Arabesk müziğin Türkiye’yi kasıp kavurduğu yıllarda bilhassa...Türk sinemasının arşivi, çıkardıkları plaklarla albümler yok satan türkücü ve arabeskçilerin filmleriyle doludur. Arabesk müziğin Türkiye’yi kasıp kavurduğu yıllarda bilhassa...Arabesk müziğin bir numara olduğu 80’lerde Yeşilçam, Türk sinemasının starlarından çok, Küçük Emrah, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Gökhan Güney ve Adnan Şenses gibi şarkıcılara film çekiyordu. Çünkü onların filmleri iş yapıyordu.Başrolünde arabesk yıldızının olduğu yapımların gösterildiği sinemalarda yoğun ilgi yüzünden kapıların kırıldığına tanıklık etmişliğim bile var.Şarkıcıların Türk sinemasının yıldızlarından daha çok para kazandığı yıllar geride kaldı.Artık ne bir müzik türü yok satıyor ne de başrollerinde kimler oynarsa oynasın hiçbir filme seyirciler

Yazının Devamı

AHLAKSIZLIĞIN ‘İFŞA’SI!

3 Şubat 2020

Olayın kendi kadar sonrasında olup bitenler de çirkin. Aslı Bekiroğlu’nun cep telefonundaki mahrem fotoğraf ve videolar internette paylaşılınca oyuncu Twitter’da TT oldu.

Aslı Bekiroğlu ve sevgilisi Can Koçkan’a ait “çok özel” fotoğraf ve videoların izinsiz yayınlanması “Özel hayatın gizliliğini ihlal”; yani suç. Türk Ceza Kanunu’nda bu suç ve cezası şöyle tanımlandı:

“Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayınlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”

Aslı Bekiroğlu, sosyal medyada fotoğrafları ve adını karıştırarak bir takım çirkin yayınlar kurgulayan ve yayanlar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, maddi ve manevi

Yazının Devamı

‘İKİ GÖZÜM AHMET’ İÇİN FİLMLİK İKİ KARAR

2 Şubat 2020

'İki Gözüm Ahmet' filmiyle ilgili Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya ısrarla, “Filmini çekmek için bizden izin istemediler. Bize rağmen çekilecek bir Ahmet Kaya filmine izin vermeyeceğiz” dedi. Filmin 7 Şubat’ta vizyona gireceği belli olunca, Kaya’nın varisleri Gülten Kaya, Çiğdem Öztürk ve Turaç Melis Kaya 21 Ocak 2020’de yargıya başvurdu. Ancak İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesi 27 Ocak 2020’de şu gerekçeyle ‘ihtiyati tedbir’ talebini reddetti:

“…Yukarıda yazılı madde (6100 HMK 389/1) hükmü uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için tedbir konulması talep edilen mal ya da hakkın dava konusu olması gerekir. Ancak nihai hükümle ve yargılama sonucu hüküm altına alınabilecek amaca tedbir yoluyla ve ara kararla ulaşılamaz. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/1298 karar ve sayılı ilam.)”

Aynı mahkeme ve yargıç, üç gün sonra yani 31 Ocak 2020’de şu gerekçeyle, ‘İki Gözüm Ahmet’in sinema, internet veya televizyonlarda

Yazının Devamı

2020’NİN İLK AYI BÖYLEYSE...

30 Ocak 2020

Büyük umutlarla girdiğimiz yeni yılın ilk ayı, dünya için pek de hayırlı olmadı. Adeta gelen gideni arattı.
Bakar mısınız bir ayda dünyada olup bitenlere?
ABD, Süleymani’yi öldürdü, III. Dünya Savaşı’na ramak kaldı.
İran, Ukrayna yolcu uçağını vurdu, 176 kişi öldü. Filipinler’de volkan patladı.
Avustralya’da orman yangını çıktı, binlerce hayvan telef oldu. Endonezya’da sel...
Çin’de ortaya çıkan koronavirüs, dünyayı tehdit eder hale geldi. Kobe Bryant ile kızı helikopter kazasında öldü.
Elazığ ve Malatya’da deprem oldu. Küba da 7.7 ile sallandı.

‘TERS EV’ DOĞRU YATIRIM!

Yazının Devamı

MUTLULUĞUN FORMÜLÜ TUTKU

28 Ocak 2020

13 ülkede 13 bin kişiyle yapılan ilginç bir araştırma...
Discovery’nin Tapestry Research şirketine Türkiye’nin yanı sıra Güney Afrika, Romanya, İspanya, Polonya, İtalya, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya, Danimarka ve Hollanda’da yaptırdığı araştırmadan çıkan sonuç şu: Mutluluğun formülü; tutku.
Ankete katılan 10 kişiden dokuzu, tutkuların başarı ve tatmin duygusu getirdiğine inanıyor. Bu da tutkuların insanı gerçekten mutlu ettiğini gösteriyor.
Araştırmaya katılan her 10 kişiden dokuzu, bir tutkuya sahip olmanın günlük yaşamın stresiyle daha kolay başa çıkmada yardımcı olduğuna inanıyor.

Türkler ne diyor?

Türkiye’de dünyayı anlama arzusu, bilgiyi bir numaralı tutku haline getirirken, ikinci sırada yemek, üçüncüde doğa ve yaban hayatı var.
Bir tutkuya sahip olmak, kontrolün bizde olduğu duygusunu veriyor. İnsanların yüzde 89’u en çok tutkularının peşinden gittiklerinde ‘kendileri gibi’ hissettiğini söylüyor. Araştırma, tutku sahibi kişilerin karar verirken, kendilerine güvenlerinin yüzde 43

Yazının Devamı

DEPREMDE BİR İNSANLIK DERSİ

27 Ocak 2020

Elazığ depreminde yaralı kurtulan Dürdane Aydın’la yapılmış söyleşinin 37 saniyelik bir bölümünü izledim sosyal medyada…  

Sürsüre Mahallesi’nde yıkılan binanın enkazından Suriyeli üniversite öğrencisi Mahmud’un kendisini elleriyle kazarak çıkardığını anlatan, dünkü buluşmalarında ise gözyaşlarını tutamayan kadının söyledikleri şunlar: 

“Eşimin (Zülküf Aydın) sadece ayağı üstüne kapı, tahta falan düşmüştü. Ben belden aşağı komple betonların arasındaydım. O Mahmut dediğim çocuk biz hani Suriyelilere taş atardık ya tırnaklarıyla kazıya kazıya, elleri paramparça beni oradan çıkardı. Elleri paramparça oldu. Ölsem o çocuğu asla unutmam. Buradan ilk çıktığım zaman da arayıp, bulacağım o çocuğu. AFAD ekiplerinden de değildi, sivil olarak gelmişti. Ben çıkana kadar orayı tırnaklarıyla kazdı, beni oradan çıkardı.” 

Bu olaydan çıkardığım ders şu:  İnsanlar arasındaki; ırk, din, mezhep, dil ve deri rengi farklılıklarının önemi yok. 

Önem

Yazının Devamı