Ali Eyüboğlu

Hayatımda okuduğum en ince kitap Seda Saydam’ınki oldu. İçindeki 9 sayfalık çizimlerle birlikte topu topu 59 sayfalık bir kitap “İçimdeki Seda”...
Bursalı tekstilci bir ailenin 37 yaşındaki işkadını kızı Seda Saydam’ın çocukluğundan itibaren kilolarına karşı verdiği savaşı anlatan bu kitabı, kilolarından kurtulmak isteyip de başaramayanlara şiddetle tavsiye ederim.
Saydam’ın kitabında, diyetle ilkokulda tanışmasından diyetisyen Muzaffer Kuşhan ve Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kamplarında veya uyguladığı
rejim programlarıyla nasıl zayıflayıp, zamanla verdiği kiloları fazlasıyla geri alıp 140 kiloya çıktığının ayrıntıları var.
140 kiloya ulaşıp, çoraplarını dahi giyemez hale gelince gastrit baypas ameliyatı için kendini Prof. Dr. Ahmet Türkçapar’a teslim eden Seda Saydam, şimdi 70 kilo. Saydam’ın 54 bedenden 42 bedene düşüp, içinden bir Seda daha çıkarınca fizyolojik ve psikolojik olarak nasıl rahatladığını kitaplaştırmasının sebebi de
aynı sorunları yaşayanlara

Acun Ilıcalı, TV8’deki yayında izleyicilere, “Sosyal medya hesaplarımdan bana ‘Survivor’a dair merak ettiğiniz her şeyi sorabilirsiniz?” deyince insanların neler soracağını merak ettim. O yüzden de Ilıcalı’nın Instagram hesabına girip gelen yorumlara baktım.
Ben bu satırları yazdığımda 1.7 milyon takipçisi olan Acun’un bu paylaşımını beğenenlerin sayısı 24 bin, yorum yapanların ise 20 bin civarındaydı.
Sonu gelmeyen yorumlardan “Survivor 2016”da “Gönüllüler” takımında yarışan Semih’in seveni kadar, nefret edeni olduğunu, insanların en çok şikâyet ettikleri şeyin de Mehmet’in yarışma sırasında sürekli bağırması olduğunu gördüm.
Acun’la tanışmak için can atanlar, ona elindeki müthiş projeyi vermek istediğini yazanlar, Semih, Atakan veya diğer yarışmacılar yüzünden söz düellosuna girişenler; ne ararsanız vardı yorumlar arasında.
Gelelim Acun Ilıcalı’ya yöneltilen ve bazıları insana “Allah başka dert vermesin” dedirten ilginç sorulara:
@sinemisdemir46: Abi, Eda elendi, ama o adada dişleri nasıl yapıldı?@_bbuurrccuukk_: Başarı istatistiklerini neden açıklamıyorsunuz?
@acarali47: Semih senden mi torpilli?

Hafta içi her sabah “Survivor 2016”da olup bitenleri TV8’deki “Aramızda Kalmasın”da masaya yatıranlara ait bu yakıştırma.
“Aramızda Kalmasın” yorumcularının bu yakıştırmayı yaptıkları kişi de “Survivor 2016”nın “Ünlüler” takımından milli atlet Nagihan Karadere.
Nagihan’a, “Güneş enerjisiyle çalışan mikser” yakıştırması Deniz Akkaya ile Funda Kalyoncuoğlu’nun ortak çalışması. Günahını almayayım diğer yorumcu Jess Molho’nun hiçbir dahli yok bu yakıştırmada.
Yarışmayı izleyenlerin Akkaya ile Kalyoncuoğlu’nun Nagihan’a haksızlık ettiğini düşüneceğini sanmıyorum. Çünkü Nagihan, başarılı bir yarışmacı olmasına rağmen sırf “Ada Konseyi”nde elenmemek için yaptıkları ortada. İlk günden bu yana “kankası” olan, ama yarışmalarda iyi performans gösteremeyen Tuğba Özay’ı terk edip düne kadar sevmediği Atakan’ın ekibine geçti.
Akkaya ve Kalyoncu-oğlu’nun Nagihan’a, “Güneş enerjisiyle çalışan mikser” demesinin sebebi de, yaşadıkları onca açlığa rağmen ikiye bölünmüş “Ünlüler” arasındaki ayrımı daha da derinleştirmek için bir tarafın söylediğini öteki tarafa üstüne işine gelecek ilaveler yaparak taşıması.
İki takım dört grup
“Survivor”, adalar birleşene kadar iki takımın yarıştığı bir

Başlamadan bir işte başarılı olmak mümkün mü?
Hayır…
Bir işte ‘ilk olmak’ da öyle…
İlk olmanın dezavantajları kadar avantajları da var çünkü…
Blogger’lığın pek bilinmediği, blog yazarlığının gözde olmadığı dönemde Buse Terim, bu alanda bir ilke imza attı.
Amerika’da moda okurken, kendine blog açtı ve kısa sürede Türkiye’nin en ünlü blogger’larından biri oldu.
“Fatih Terim’in kızı olmasaydı bu noktaya gelemezdi” diyenler var.

Gani Müjde’nin Afşar Film’e çekeceği “Barbaros” filmine ilişkin yazımın çıktığı günün akşamında Ecco’nun online sitesinin tanıtım partisi vardı Conrad İstanbul Bosphorus’un Kral Dairesi’nde...
Otelin Boğaz manzaralı terasında davetlilerle sohbet ederken Gani Müjde de katıldı aramıza. Müjde ile film üzerine sohbet ederken, “Şimdi bir anket başlatacağım Twitter’da. 24 saat sürecek anketten bakalım kime ne kadar oy çıkacak?” dedi.
Gani Müjde, Ecco’nun partisine katılan genç kadınlar arasında da aynı anketi yaptı. Müjde’nin “kızıl sakallı Barbaros” için önerdiği üç isim vardı. Kerem Bürsin ile Gökhan Özoğuz’a eşit, Kıvanç Tatlıtuğ’a ise onların yarısı kadar oy çıktı.
Gani Müjde, Twitter’daki “Barbaros - Malta Şahini filminde Barbaros olarak kimi görmek istersiniz?” anketinde de takipçilerine üç aday sundu.
Twitter’da 1.3 milyon takipçisi olan Gani Müjde’nin 24 saat süren anketi için 4.556 kişi oy kullandı.
Sosyal medyadan çıkan sonuçlar, yüz yüze yapılan anketten farklı oldu.

Deniz Arcak’ın Kadı-köy’deki “Bi Ciğer Bi Kebap”ta sahneye çıkacağını duyduğumda önce cep telefonumun, ardından da saatimin takvimine baktım. İkisi de her türlü şakaya açık 1 Nisan’ın çoktan geçtiğini, 6 Nisan’a geldiğimizi gösteriyordu.
MTV’de klibi yayınlanan ilk Türk şarkıcı olan; pop, blues ve caz gibi geniş bir sahne repertuvarına sahip Arcak’ın nasıl bir yerde çıktığını görmek için önceki gece “Bi Ciğer
Bi Kebap”a gittim.
Kadıköy’de Alex’in heykelinin dikildiği yerin hemen yanında üç katlı müstakil bir mekân, bildiğimiz kebapçılardan. Üstelik
ciğerle kebabı aynı menüde birleştiren bir dükkân.
Deniz Arcak, ciğerci ve kebapçıda sahne alıp, blues ve caz söyleme kararını nasıl aldığını ilk gece kendisini dinlemeye gelenlere şöyle açıkladı:
“Buranın

Azerbaycan’la Ermenistan arasındaki itilafta tarafımız belli. Türkiye ile Azerbaycan, rahmetli Aliyev’in deyimiyle “İki devlet, bir millet” çünkü.

Kim Kardashian, Amerika’da yaşayan Ermeni asıllı bir televizyon yıldızı. Bir eli yağda, bir eli balda... Amerika’nın popüler kültür yıldızı buna rağmen kayıtsız kalmadı Ermenistan’da yaşananlara.
Kim Kardashian dün; tanklı, askerli, helikopterli ve Ermenistan bayraklı fotoğrafın altına şunu yazdı sosyal medya hesabında: “Praying for everyone in Armenia and all around the world!” (Ermenistan’daki
herkes için dua edin ve tüm dünya için de!)
Kim’in “PrayForPeace”
(Barış için dua edin) hashtag’iyle bitirdiği paylaşımına anında tepki geldi Azeriler ve Türklerden.
Kim Kardashian böyle bir tepki göreceğini bilmiyor muydu? Elbette ki biliyordu.

Yaratılan beklentiyle reytingleri örtüşmeyince her yapımın başına gelen “Muhteşem Yüzyıl Kösem”in de başına geldi. Reytingler beklenenin altında olunca “Reytingleri yükseltsin” diye diziye vaktinden erken dahil edilen Beren Saat de umutları boşa çıkardı. Star TV’nin dizisinde “Kösem”i oynayan Saat’i ilk haftasında meraktan izleyenlerin bile devamı gelmedi.

“Muhteşem Yüzyıl Kösem”, reytingi yüksek değil, ama prestijli bir iş… Çünkü dış pazarda iyi iş yapan “Muhteşem Yüzyıl”ın devamı bir dizi. O nedenle geçen yılki dizi fuarında en çok ön satışı yapılan iş oldu. Ancak dizinin reytingleri düşük olunca bu, dış pazarı da etkiledi. Ön satışların ancak dörtte biri gerçek satışa dönüştü.

Bu hamlenin anlamı
“Muhteşem Yüzyıl Kösem” bütçesi yüksek bir iş. Star TV’nin diziye verdiği parayı, aldığı reytingi satarak karşılaması imkansız. Dizinin ihracatından gelen para, yapımcı ve kanalı kara geçirecek noktaya yaklaşırken bu kez “Kösem”in 26’ncı bölümde “final” yapacağı iddiası ortaya atıldı. Yapımcı firma, bu haberleri anında yalanladı.