BÜYÜK BULUŞMA

1 Ocak 2010



Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen törenle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından sahiplerine verildi. Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ün ev sahipliğini yaptığı ödül törenine birçok devlet yöneticisinin yanı sıra, iş, sanat ve medya dünyasının ünlüleri katıldı. Davetliler arasında ‘Kurtlar Vadisi’nin ‘Polat Alemdar’ını canlandıran Necati Şaşmaz da vardı.
Pana Film’in yan kuruluşu yazete.com, ikilinin bir arada çekilmiş fotoğrafı olmayınca Abdullah Gül ve Necati Şaşmaz’ın portrelerini yan yana kullanarak, haberi ‘Zirvede büyük buluşma’ diye verdi. Çünkü ‘864 rakımlı tepe’ye, ‘Kurtlar Vadisi’nden ilk kez bir temsilci davet edildi. ‘Kurtlar Vadisi Pusu’yu izleyenler için ‘Polat Alemdar’ın, başbakan ya da cumhurbaşkanı ile sıkça bir araya gelmesi, sıradan bir şeydir. Ancak gerçek hayattaki bu davet ve buluşma, ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ adına bir milattır, ki bu yüzden de altını çizmek istedim.


SAPPHIRE’DEKİ DAİRE AVŞAR’IN ELİNDE KALDI

Yazının Devamı

ÇAĞLA, ALİŞAN’A ETEK GiYDiRECEK

31 Aralık 2009

Doğum nedeniyle ara verdiği ekrana kısa bir süre önce dönüş yapan Çağla Şikel, Show TV’de birlikte program sunduğu Alişan’a etek giydirmeye kararlı. Hafta içi her sabah ekrana gelen ‘Her Şey Dahil’in sunucusu Çağla Şikel, önceki gün canlı yayınında partneri Alişan’a, “Her gün takım elbise giyiyorsun. Bir gün de değişiklik yap, öyle çık yayına” dedi.
Şikel’in bu çıkışı karşısında şaşıran Alişan, değişiklikten ne kastettiğini, önerisinin olup olmadığını sordu.
Şikel’in, “Mesela etek giy” demesiyle şaşkınlığı daha da artan Alişan, “Giyerim, ama İskoç eteği” dedi. Alişan, şöhret yolculuğuna ‘Aynalı Tahir’ dizisinde ‘Erkekliğin kitabını yazan adam’ olarak başlamıştı. Bakalım Çağla Şikel, İskoç erkeklerinin giydiği ‘kilt’ adlı eteği Alişan’a giydirip, o haliyle canlı yayına çıkartabilecek mi?
Ya da Alişan verdiği sözü tutabilecek mi?



Yazının Devamı

SİNEMANIN ‘ASİ VE DİŞİ KADINI’ SEVDA

30 Aralık 2009

Film eleştirmeni Burçak Evren’in Antalya Kültür Sanat Vakfı için hazırladığı ‘Dişi ve Asi - Sevda Ferdağ’ kitabı çıkalı birkaç ay oldu. 46. Altın Portakal Kültür Festivali’nin yayını olan kitabı yeni okudum.
1980’li yıllarda Güneş gazetesinde birlikte çalıştığımız için biliyorum, Burçak Evren, kılı kırk yaran, titiz bir eleştirmendir. Ama nasıl olduysa oldu, kitabın 76’ncı sayfasında acayip bir ‘iş kazası’ oldu.
Sayfada altı paragraf yazı var, ama bunlar birbirinin kopyası.
Sevda Ferdağ’ın şarkıcılık yaptığı yılları anlatan üç paragraflık bölüm, ‘kopyala yapıştır’ kurbanı oldu.
Bunu bir ‘nazar boncuğu’ olarak kabul edelim. Gelelim kitapta Sevda Ferdağ’a dair yazılanlara.
Sevda Ferdağ, ablası Ferda Ferdağ’ın baskısı ve zoruyla gönülsüz ‘merhaba’ dediği sinemada 51 yılda 128 filme imza atmış, gerçekten de asi, dişi ve bir o kadar da aksi bir yıldız.
Ferdağ’ın CV’sinde sadece sinema filmleri yok. Bir dönem sahnelerin de aranan yıldızlarından olan Ferdağ, birçok tiyatro oyununun yanı sıra aralarında ‘Berivan’, ‘Aşkın Dağlarda Gezer’, ‘Hacı’ ve ‘Ömre Bedel’ gibi 14 televizyon dizisinde de oynadı.

Süt banyosunda yanacaktı

Yazının Devamı

THY’de sushi krizi

29 Aralık 2009

THY’nin bazı kaptanları ile hostesleri arasında sushi krizi yaşandığından haberdar değildim. Eşi THY’de hostes olan bir dostum, “airkule.com’a gir ve gör kaptanlarla hostesler arasında neler olup bittiğini” dedi... Ben de öyle yaptım ve öğrendim olup biteni...
Bir THY hostesi ile akıl dert yandığı kaptan arasındaki yazışma ve onlar için yapılan yorumlar hayli ilgi çekici... İşte o hostesin tartışmanın fitilini ateşleyen yazısı:
“Sevgili Kaptan, 08-11 Kasım tarihleri arasında 777 ile bir JFK seferi yaptım. İki yabancı kaptan sayesinde ilk defa purser olduğumu hissettim.
Bir kaptanın bir hanımefendiye yani bana nasıl saygı ve sevgi gösterdiğini bu uçuşta gördüm.
Yerde benden kuruyemiş istemediler, 340 kaptanlarımız gibi önce bize kuruyemiş, sandviç soracaksın demediler, yer problemleri yüzünden gereksiz yere bana kızmayıp sorunları harekatçıyla çözdüler.
Bir şey isterken hep eğer kaldı ise diye sordular. Çorbayı da porselen kasede değil, karton bardakta içtiler. Her defasında teşekkür etmekten yorulmadılar. Sunulan tepsileri hep kendileri dışarı geri getirdiler. 10 saatlik uçuşta sadece iki kez istekte bulundular.
Gelelim bizim 340 uçuşlarının geneline; sushi yiyemeden

Yazının Devamı

‘KAPALIÇARŞI’DA İŞLER KARIŞTI

28 Aralık 2009

Kapalıçarşı’ atv’nin bu sezon ekrana getirdiği iddialı dizilerden biri. Diziyi iddialı kılan şeylerden ilki yapım şirketi, ikincisi ise oyuncu kadrosu.
TMC’nin çektiği dizide, başrolleri Nejat İşler, Erkan Can, Olgun Şimşek, Aslı Tandoğan, Mert Fırat, Nergis Çorakçı, Selen Seyven, Haldun Boysan, Onur Bayraktar ve Ayşe Selen Tolga gibi oyuncular paylaşıyor. TEM Stüdyoları’nda oluşturulan ‘Kapalıçarşı’da çekilen dizi, bunca zengin oyuncu kadrosuna
rağmen, henüz ekranların yüksek reytingli yapımları arasına giremedi.
TMC, atv ile ‘ABC1’ kategorisinde altı reytinge kadar bölüm başı 300 bin lira, ondan sonraki her bir reyting için de ekstradan 10 bin liraya anlaştı. Fakat dizi, yüksek maliyetine karşılık yüksek reyting getirmemesi nedeniyle şimdiye kadar Erol Avcı’ya diğer işleri gibi ‘iyi para’ kazandıramadı.
Öte yandan atv’nin dizinin devamı için TMC ile sözleşmesini yenilemediği yazıldı. TMC, şu günlerde 14. bölümü çektiğine göre, böyle bir sorunu yok. TMC’nin yayıncı kuruluşla sorunu yok ama başrol oyuncusu Nejat İşler’le var!
İşte bununla ilgili anlatılanlar:
‘Kapalıçarşı’ dizisini iki ekip çekiyor. Ekibin birinde yönetmen koltuğuna Ömür Atay, diğerinde ise birkaç haftada

Yazının Devamı

Beyaz, Okan’ın danışmanı çıktı!

26 Aralık 2009

Çarşamba günü Okan Üniversitesi’nin Akfırat’taki kampüsünde “Adını Sen Koy” filminin başrol oyuncularıyla, üniversite öğrencilerinin söyleşisi vardı.
Okan Üniversitesi’nin Basın Danışmanı Özer Yelçe, telefon açıp, “Gelir misin?” dedi.
Dedim ki gelmem mi?
Gidince bir de ne göreyim; şahane bir kampus...
Okan Üniversitesi’nin Akfırat’ta hem de Formula 1 pistinin yanında böyle bir kampusu olduğun bilmiyordum.
İlk kez gördüm ve çok beğendim.
Öğle yemeğini Okan Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan, üniversitede ders veren eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, “Adını Sen Koy”un başrol oyuncuları Melis Birkan, Cevdet Toktaş ve Ali İl’in de aralarında bulunduğu bir grupla yedik.

Yazının Devamı

HABERTÜRK’ÜN KiTABINI YAZIYOR

24 Aralık 2009

Milliyet Televizyon’da yayınlanan söyleşisinde, “Beni en çok limon kolonyası kullanan bazı konuklar zorlar. Dayanamıyorum, burnumun direği sızlıyor, konudan da kopuyorum, yayından da” dediği için moderatör olarak çalıştığı Kanal 24’teki işinden olan Bahar Feyzan, ekrandan uzak kaldığı günlerini kitap yazarak geçiriyor.
Feyzan, kuruluşundan itibaren 2.5 yıl çalıştığı Habertürk’ün ilk yayınını, o yayına kadar yaşadıklarını ve kanalda çalıştığı süre içinde tanık olduğu insan öykülerini ‘Habertürk Olayı’ adını vereceği kitapta toplamaya karar verdi. Ufuk Güldemir’in bir grup arkadaşıyla birlikte Ataköy’de bir diskotekte kurduğu Habertürk televizyonunun ilk yayınını, 3 Eylül 2001’de yaptığını, bir hafta sonra dünyayı sarsan 11 Eylül saldırılarına ilişkin canlı yayınlarıyla dikkatleri üzerine çektiğini anlatan Feyzan, şunları söyledi:
“Kitabımda, bir televizyon kanalının yoktan varoluş hikayesini yazacağım. Bir yayıneviyle anlaştım, en kısa sürede kitabı bitirip, teslim etmek istiyorum. Kitapta, Habertürk’ün yayınlarını izleyenlere kamera arkasında yaşanan komik olayları, o yayınları nasıl mucizevi bir şekilde gerçekleştiğini anlatacağım.”




Yazının Devamı

Bülent Ersoy'un 'okunmuş mesaj'ları

23 Aralık 2009

Bülent Ersoy’un böyle bir özelliğinin olduğunu bilmiyordum. Ersoy’la aynı gün kuaför randevusu olan bir kadın anlattı, ben de onun sayesinde öğrendim. Kuaför salonunda Ersoy’la yan yana saatler geçiren kadının anlattığına göre, ünlü şarkıcının yeni aşkıyla ilginç bir mesajlaşma yöntemi varmış. Ersoy, önce mesajı yazıyor, sonra içinden uzun bir dua okuyup, cep telefonuna üflüyormuş. Sonra da, yüksek sesle “Bismillahirrahmanirrahim” deyip, gönder tuşuna basıyor ve mesajını yolluyormuş. Ersoy’un ‘okunmuş mesaj’larının işe yarayıp yaramadığını, karşı tarafın gönül tellerini titretip titretmediğini bilmiyorum. Ama söz veriyorum, öğrenirsem onu da yazacağım.

HÜLYA AVŞAR İADEYE HAZIR
Geçen hafta Hülya Avşar’la ilgili bir yazı yazmıştım. ‘Avşar plato para basıyor’ başlıklı yazımın içindeki birkaç cümle olay oldu. Çünkü, yazıda Avşar’ın Levent’teki İstanbul Sapphire’den 1 milyon 600 bin dolara satın aldığı daireden zarar ettiğine dair kısa bir açıklaması da vardı. Sapphire’in ilk alıcılarından biri olduğunu söyleyen Avşar, “Kriz nedeniyle fiyatlar düştü. Orası en kötü gayrimenkul yatırımım oldu. 300-400 bin dolar civarında zarar ettim” demişti.
Yazının çıktığı gün beni arayan Sapphire’in

Yazının Devamı