Yuh artık!

28 Ocak 2010

Bir televizyonun genel müdürlüğünü yapan arkadaşım telefon edene kadar haberim yoktu bu olaydan. Arkadaşım, "Fatih Aksoy’un son bombasını okudun mu?" diye sordu, "Hayır" dedim. "Med Yapım, yakında bir dans yarışmasına başlayacakmış. Yarışmada jüri üyeliği yapması için Mehmet Ali Ağca’ya teklif götürmüş ve 500 bin dolar önermiş" deyince ilk tepkim şu oldu: "Yuh artık!"
Bu sözü kullandığım için özür dilerim. Ama aradan onca saat geçti, hala aynı görüşteyim.
"İnanılır gibi değil" denir ya, bu haber de bana öyle geldi! Doğruluğundan kuşku duyduğum bir haber üzerine yorum yapıp, ofsayta düşmemek için Medyapım’ın ortağı Fatih Aksoy’u aradım. Aksoy, "Şu an bir toplantıdayım, çıkınca seni arayayım" dedi.
Aradan 5-6 saat geçti, Aksoy’dan bir yanıt gelmedi. İşin doğrusunu öğrenmeden uyuyamayacağımı bildiğim için gece yarısına doğru bir kez daha aradım Aksoy’u ve internet sitelerinde çıkan haberi sordum.
Aksoy, "O haber doğru değil" dedi.
Peki nereden çıktı bu diye sorunca Aksoy, "Adam cinayet işledi, 30 yıl yattı. Bir 30 yıl daha mı yatıracağız adamı?" demesin mi?
Aksoy’a, "Ağca'nın hapiste 30 yıl geçirdiği doğru ama bir cinayetten o kadar yattığı doğru değil. Ağca, Papa’yı

Yazının Devamı

SABA TÜMER BÖYLE SEVER!

27 Ocak 2010

Türkiye’de kahkaha denince akıllara gelen tek isim vardı; Güzide Kasacı. O yüzden de adı ‘bayan kahkaha’ya çıkmıştı. Kasacı, bu lakabı 40 yılda bir çıktığı televizyon programlarında attığı kahkahalarla almıştı. Saba Tümer, Kasacı’nın pabucunu çoktan rafa kaldırdı. Tümer, haftada beş gece ekranda olmanın avantajını kullanıp, Kasacı’ya fark attı ve ‘Ekranların Güzide Kasacı’sı’ unvanını kaptı.
“Ağlamakla gülmek kardeştir” derler. Peki siz hiç Saba Tümer’i ağlarken gördünüz mü? Ben görmedim. Allah ağlatmasın ama ‘bayan kahkaha’nın en son ne zaman ağladığını merak ettim ve Cine 5’teki ‘Senin Hikayen’e konuk ettiğim Tümer’e bu soruyu yönelttim. Tümer, soruyu, “Geçenlerde bir şey aklıma geldi ve durup dururken ağladım” diyerek geçiştirdi. Çekimden sonra Tümer ve menajeri Stelyo Pipis’le birlikte yemeğe gittik. Laf lafı açtı ve konu Tümer’i en son kimin ağlattığına geldi.
Tümer, kendisini en son ağlatanın, yaşadığı son aşk olduğunu söyledi.

Gönül yarası
Peki bu nasıl bir aşktı? Tümer’in, sevgilisine nasıl bir sürpriz yaptığını anlatınca, bunun nasıl bir aşk olduğunu daha iyi anlayacaksınız:
Tümer’le sevgilisi bir konu yüzünden tartışır. Haksızlığa uğradığını düşünen sevgili, bu

Yazının Devamı

‘EN BEĞENİLEN’ SEZEN AKSU

26 Ocak 2010

Ipsos KMG’nin yaptığı ‘Türkiye 2010 Beklentiler/Beğeniler’ araştırmasıyla ilgili bir yazı yazıp, anketin televizyon dünyasını ilgilendiren bölümlerine yer vermiştim. Benim yazımdan birkaç gün sonra da Ipsos KMG, araştırmanın siyasi ve ekonomik boyutlarını kamuoyuna duyurdu. Araştırmada bir bölüm daha var, henüz kamuoyuna duyurulmayan. O da Türkiye’nin en çok hangi şarkıcıları beğendiğiyle ilgili. Ipsos KMG’nin, diğer anketler gibi yine 26 ilde bin 100 denekle yaptığı çalışma ilginç sonuçlar ortaya koydu.


Sibel Can’la Tarkan’ı ‘beğenenler’ azaldı!
Şirketin 2008’de bin 102 kişi, 2009’de bin 111, 2010 için de bin 100 denekle yaptığı ankette en çok dikkat çeken şey, Sibel Can’ın beğeni oranındaki sert düşüş ve Tarkan’ın kayıp hanesindeki istikrar! 2008’de aynı şirketin yaptığı ankette ‘en beğenilen şarkıcı’ sıralamasında yüzde 9’la birinci olan Sibel Can, iki yıldır üçüncü sıradaki yerini koruyor ama ‘beğeni’ oranı gittikçe düşüyor. Eurovision yıldızı Hadise’nin üç yıldır sıralamada yer alamaması da dikkat çekici. Emel Sayın ve Muazzez Ersoy, ‘çok satanlar’ listesine giren yeni bir albüm yapmadıkları halde beğeni oranlarını koruyorlar.
Rahmetli Zeki Müren’in, arşiv

Yazının Devamı

ZERRiN BU DEFA ORYANTAL OLACAK

25 Ocak 2010

Hafta sonu Kuzey Kıbrıs’taydım. Kıbrıs’a giderken hedefim bir taşla iki kuş vurmaktı, ama olmadı.
Girne’ye gitmekteki ilk amacım Zerrin Özer’in Malpas Otel’deki konserini takip etmekti.
Bunu gerçekleştirdim, ama diğer konuda hedefi tutturamadım.
Çünkü ‘kuş’ beklediğim dala konmadı!
Onu kaçırdım, ama ‘bonus’ niyetine şimdilerde Kıbrıs’ı mesken tutan Haluk Levent çıktı karşıma.
Önce Zerrin Özer’in konserini ve söylediklerini anlatayım, sonra Haluk Levent’e geçerim.
Casino konseri için Kıbrıs’a giden her şarkıcı gibi Zerrin Özer de, sahne öncesi kameraların karşısına geçip, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Yazının Devamı

atv, Saner Ayar’dan rövanşı ‘Ezel’le aldı

23 Ocak 2010

“Akrabanın akrabaya ettiğini, akrep akrebe etmez” derler...
2009’un son, 2010’un ilk günlerinde televizyon dünyasındaki en flaş gelişmeler de iki Trabzonlu’nun birbirine ne yaptıklarının soluk kesen romanı gibi...
Show TV’nin Genel Müdürü Saner Ayar’ın 2009’un son günlerinde atv ile olan macerası malum...
atv’nin Fatih Ediboğlu ile yollarını ayırmasından sonra Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak, Show TV Genel Müdürü Saner Ayar’ı kanalın başına getirmek istedi.
Serhat Albayrak, konuyu önce patronu Ahmet Çalık’a iletti. Çalık onay verince Serhat Albayrak, kendisi gibi Trabzonlu olan Saner Ayar’a teklifte bulundu.
Saner Ayar da teklife “Evet” dedi.

Yazının Devamı

LiG TV, RIDVAN DiLMEN’iN PEŞiNDE

21 Ocak 2010



Lig TV, maçlardaki tartışmalı pozisyonlardan sonra herkesin, merakla yorumunu beklediği Erman Toroğlu’nu gönderdi. ‘Maraton’un ‘sivri dilli yorumcusu’ Toroğlu niye gitti? Çünkü Aziz Yıldırım’ın başkanı olduğu Kulüpler Birliği, Toroğlu’nu istemiyordu. Onlara göre Toroğlu, argo yorumlarıyla insanları futboldan soğutup, kulüplerinin marka değerini düşürüyordu.
Peki, Toroğlu’nu kim gönderdi? Turkcell Süper Lig ihalesini 321 milyon dolara aldıktan sonra Vatan’dan Sanem Altan’a, “Türk futbolunun değeri bu değil. Maksimum değeri muammen bedeli olan 214 milyon dolar. Bugün bir maç yayınının fiyatı 3.5 milyon dolar. Bunun futbol olarak karşılığı var mı Allah aşkına?” diyen Digitürk’ün CEO’su Ertan Özertem.
Aslında Özerdem’in açıklamalarının satır araları Lig TV’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının habercisiydi. İlk etapta Erman Toroğlu gitti. Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka’nın da gitmesi an meselesi.
Hepsi bu mu?
Özertem’in o söyleşideki şu sözlerine dikkatinizi çekerim:

Yazının Devamı

GÜLBEN ERGEN’E TUVALET TUZAĞI

20 Ocak 2010

Okan Bayülgen’in son ‘Medya Kralı’nda Metin Uca, çaktırmadan Gülben Ergen’e müthiş bir tuvalet tuzağı hazırladı.
Metin Uca, zeki ve esprili biri. Ama Gülben Ergen de cin gibi. ‘Leb’ demeden, ‘Leblebi’yi anlıyor.
İzlememiş olanlar için kısaca anlatayım, olay şöyle gelişti.
Gülben Ergen, ‘Çocuklar Gülsün Diye’ adlı sosyal sorumluluk projesi üstlendi. Ergen, Güneydoğulu çocuklar için başlattığı bu projeyi anlatmak, bu arada da yeni klibini ilk kez yayınlatmak için ‘Medya Kralı’na çıktı. Projeyi ballandıra anlatırken, Metin Uca devreye girdi.
“Eşiniz Mustafa Erdoğan ile kayınbiraderiniz Yılmaz Erdoğan’ın memleketi Hakkari’de hala 60 okulun tuvaleti yok. Erdoğan ailesi olarak o okulların tuvalet ihtiyaçlarını karşılayın” dedi. İlk bakışta bu yerinde bir öneri. Ancak önerinin sahibi popüler kültürün aktörleriyle dalga geçtiği kitabını klozet kapağı şeklinde yayınlayan biri olunca değişiyor işin rengi. Metin Uca’nın gizli amacı belli:
Hakkari’deki 60 okulu tuvalete kavuşturmaktan çok, o tuvaletlere Gülben Ergen’in adını yazdırtmak.
Gülben gibi uyanık biri yer mi bunu?

Yazının Devamı

HAKLISIN ORHAN BABA ‘BATSIN BU DÜNYA’

19 Ocak 2010

Pazar günü Sabah’ın ve Vatan’ın Pazar eklerinde Vodafone’un yeni reklam yıldızı Orhan Gencebay’la yapılmış söyleşiler vardı.
Orhan Gencebay, müzik dünyasına ismini altın harflerle yazdırmış bir sanatçı.
Milyonların gönlünü, herkesin ‘arabesk’, onun ise ‘serbest çalışmalar’ diye adlandırdığı türde şarkılarla fethetti. Yorumcu kimliğinin yanı sıra söz yazarı ve besteci kimliğiyle de bir misyon üstlendi.
Orhan Gencebay’ı Orhan Gencebay yapan şarkıların bu denli sevilmesinin altında yatan iki şey vardı. Onun imza attığı şarkılar, insanların yaşadığı aşk acılarının yanı sıra ezilmiş, yoksullaşmış ve kaderiyle baş başa bırakılmış geniş kitlelerin haykırışları gibiydi.
Bu yüzden devletin resmi televizyonu, yıllarca onu ve onun gibi şarkı söyleyenleri ekranına çıkarmayıp ‘öteki’leştirdi.
Devletin TRT aracılığıyla, ‘ötekiler’ cephesini bölüp, parçalamak ve etkisiz hale getirmek için ilginç taktikler denediği dönemler bile oldu.
TRT’yi yönetenlerin, “Acısız arabesk yapın, size ekranımızı açalım” dediği dönemde, arabesk müziğin önemli temsilcilerinden Hakkı Bulut bu teklife balıklama atladı. Ülkenin tek televizyon kanalı olan TRT’ye çıkabilme uğruna ‘acısız arabesk’ ne

Yazının Devamı