GÜLBEN ERGEN’E TUVALET TUZAĞI

20 Ocak 2010

Okan Bayülgen’in son ‘Medya Kralı’nda Metin Uca, çaktırmadan Gülben Ergen’e müthiş bir tuvalet tuzağı hazırladı.
Metin Uca, zeki ve esprili biri. Ama Gülben Ergen de cin gibi. ‘Leb’ demeden, ‘Leblebi’yi anlıyor.
İzlememiş olanlar için kısaca anlatayım, olay şöyle gelişti.
Gülben Ergen, ‘Çocuklar Gülsün Diye’ adlı sosyal sorumluluk projesi üstlendi. Ergen, Güneydoğulu çocuklar için başlattığı bu projeyi anlatmak, bu arada da yeni klibini ilk kez yayınlatmak için ‘Medya Kralı’na çıktı. Projeyi ballandıra anlatırken, Metin Uca devreye girdi.
“Eşiniz Mustafa Erdoğan ile kayınbiraderiniz Yılmaz Erdoğan’ın memleketi Hakkari’de hala 60 okulun tuvaleti yok. Erdoğan ailesi olarak o okulların tuvalet ihtiyaçlarını karşılayın” dedi. İlk bakışta bu yerinde bir öneri. Ancak önerinin sahibi popüler kültürün aktörleriyle dalga geçtiği kitabını klozet kapağı şeklinde yayınlayan biri olunca değişiyor işin rengi. Metin Uca’nın gizli amacı belli:
Hakkari’deki 60 okulu tuvalete kavuşturmaktan çok, o tuvaletlere Gülben Ergen’in adını yazdırtmak.
Gülben gibi uyanık biri yer mi bunu?

Yazının Devamı

HAKLISIN ORHAN BABA ‘BATSIN BU DÜNYA’

19 Ocak 2010

Pazar günü Sabah’ın ve Vatan’ın Pazar eklerinde Vodafone’un yeni reklam yıldızı Orhan Gencebay’la yapılmış söyleşiler vardı.
Orhan Gencebay, müzik dünyasına ismini altın harflerle yazdırmış bir sanatçı.
Milyonların gönlünü, herkesin ‘arabesk’, onun ise ‘serbest çalışmalar’ diye adlandırdığı türde şarkılarla fethetti. Yorumcu kimliğinin yanı sıra söz yazarı ve besteci kimliğiyle de bir misyon üstlendi.
Orhan Gencebay’ı Orhan Gencebay yapan şarkıların bu denli sevilmesinin altında yatan iki şey vardı. Onun imza attığı şarkılar, insanların yaşadığı aşk acılarının yanı sıra ezilmiş, yoksullaşmış ve kaderiyle baş başa bırakılmış geniş kitlelerin haykırışları gibiydi.
Bu yüzden devletin resmi televizyonu, yıllarca onu ve onun gibi şarkı söyleyenleri ekranına çıkarmayıp ‘öteki’leştirdi.
Devletin TRT aracılığıyla, ‘ötekiler’ cephesini bölüp, parçalamak ve etkisiz hale getirmek için ilginç taktikler denediği dönemler bile oldu.
TRT’yi yönetenlerin, “Acısız arabesk yapın, size ekranımızı açalım” dediği dönemde, arabesk müziğin önemli temsilcilerinden Hakkı Bulut bu teklife balıklama atladı. Ülkenin tek televizyon kanalı olan TRT’ye çıkabilme uğruna ‘acısız arabesk’ ne

Yazının Devamı

Ahmet Ertürk’ün gövde gösterisi!

18 Ocak 2010

Cuma akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Türk edebiyatının yaşayan üstatlarından Sezai Karakoç’un hayatını anlatan belgeselin galası vardı. Gecenin amacı, yapımcılığını Cine 5 Medya Grup Başkanı Orhan Seyfi Güner’in, yönetmenliğini ise Ensar Altay’ın üstlendiği ‘Gün Doğmadan Sezai Karakoç’ belgeselini tanıtmaktı. Gece bu anlamda amacına ulaştı. Ancak o gecede bundan ötesi de vardı.
Gece deyim yerindeyse Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk ile arkadaşlarının gövde gösterisi gibiydi.
Malum yasa gereği Ahmet Ertürk’ün TMSF’deki son günleri...
TMSF’deki Başkanlık dönemi, bankalardan milyarlarca dolar hortumlayan para ve güç sahibi insanlarla savaşla geçen Ertürk, kısa bir süre sonra oturduğu koltuktan kalkacak.
Millet olarak şöyle bir huyumuz var:
Makam, mevki sahibi insanların etrafında pervane oluruz.
O insanlar koltuklarını kaybettiği gün, anında satarız onları...

Yazının Devamı

TRT Müzik’te para erken bitti

16 Ocak 2010

“TRT Müzik, 2009 bütçesini doldurduğu için yapımcılardan gelen 2009 Aralık faturalarını iade etti.”
2010’un ilk günlerinde televizyon dünyasının en yaygın söylentisi buydu...
Aradan iki hafta geçti, geçmedi TRT Müzik için konuşulanlar değişti.
Bu kez söylenen şuydu:
“TRT Müzik, parasızlık nedeniyle dış yapımların çoğunu bitirdi.”
Peki televizyon dünyasında kulaktan kulağa yayılan bu söylentiler doğru mu?
Araştırdım ki doğru...

Yazının Devamı

TRT Müzik’te para erken bitti

16 Ocak 2010

“TRT Müzik, 2009 bütçesini doldurduğu için yapımcılardan gelen 2009 Aralık faturalarını iade etti.”
2010’un ilk günlerinde televizyon dünyasının en yaygın söylentisi buydu...
Aradan iki hafta geçti, geçmedi TRT Müzik için konuşulanlar değişti.
Bu kez söylenen şuydu:
“TRT Müzik, parasızlık nedeniyle dış yapımların çoğunu bitirdi.”
Peki televizyon dünyasında kulaktan kulağa yayılan bu söylentiler doğru mu?
Araştırdım ki doğru...

Yazının Devamı

Film içinde film çeken yönetmen

14 Ocak 2010

Bu yılbaşında en güzel hediyeyi Antalya Kültür Sanat Vakfı’ndan (AKSAV) aldım. Kurucu üyesi ve denetçisi olduğum AKSAV’ın Genel Müdürü Ruhi Esirgen, vakfın şimdiye kadar sinemaya dair çıkardığı 14 kitabı bana yeni yıl hediyesi olarak gönderdi.
Kitaplardan henüz ikisini bitirebildim. Burçak Evren’in yazdığı Sevda Ferdağ kitabından sonra Yeşilçam’ın en renkli yönetmenlerinden olan Yılmaz Atadeniz’in kitabını okudum. Atadeniz, sadece ‘vurdulu kırdılı’ aksiyon filmleriyle tanınan bir yönetmen değil. Türk Sineması’na ‘Kilink’ ve ‘Zorro’ gibi kahramanlar kazandıran Atadeniz’i farklı kılan bir başka özelliği de şu: Atadeniz, aynı anda iç içe iki hatta üç film çekmesiyle de ünlü bir yönetmen. Hem de ortada senaryo falan yokken. Bir yönetmen düşünün filmografisindeki 93 filmden çoğunu elinde bitirilmiş senaryo olmadan çeksin.
Yılmaz Atadeniz’in yönetmenlik hayatı da böyle renkli olaylarla dolu. İşte onlardan birkaçı:
Yıl 1963... Yapımcı Mehmet Arancı, yönetmen Yılmaz Atadeniz’e senaryosunu Sadık Şendil’in yazdığı ‘Yedi Kocalı Hürmüz’ü çekmesini teklif eder. Yılmaz, teklifi kabul eder ve Suna Pekuysal, Efkan Efekan, Öztürk Serengil, Ahmet Tarık Tekçe, Hüseyin Baradan, Necdet Tosun,

Yazının Devamı

HELAL OLSUN DERYA TUNA!

13 Ocak 2010

Bu aralar iş nedeniyle Göktürk’e sıkça yolum düşer oldu. Son ziyaretimde bir şeyler atıştırmak için girdiğim Etiler Marmaris Büfe’nin Göktürk Şubesi’nde ilginç bir bilgiye sahibi oldum. Çünkü İstanbul Caddesi’ndeki Artel Forum İş Merkezi’ndeki dükkanın mal sahibi çok iyi tanıdığımız biri.
Göktürk’teki Etiler Marmaris Büfe’nin mal sahibi İbrahim Tatlıses’in hep ‘Derya Hanım’ diye hitap ettiği Derya Tuna çıktı.
Üstelik Derya Tuna, bu işyerini daha yüksek fiyata taliplileri varken, “Dükkan sahibi olsunlar” diye Etiler Marmaris Büfe’den tanıdığı çocuklara kiraya verdi. Onlar da, Etiler’de olduğu gibi Göktürk’ü 24 saat açık bir büfeyle tanıştırdı.
Dükkanın aylık kirası 2 bin dolar. Söylenenlere göre bugün çıksalar, Derya Tuna burayı 3-4 bin dolara rahat kiralar.
Konuyu Alice’ye taşımamın sebebi, dükkanın kira bedeli değil. Büfeyi işletenler ve üst kattaki dairede oturan komşularıyla olan savaş.

“Oraya lahmacuncu açarım”
Büfe hizmete girdikten bir süre sonra üst katta oturanlar, “24 saat açıklar. Gece yarattıkları gürültüden uyuyamıyoruz” diyerek dükkan hakkında, belediyeden, Çevre Bakanlığı’na, kaymakamlıktan, valiliğe tüm resmi makamlara şikayet dilekçesi yağdırmış. Ve sonunda

Yazının Devamı

TÜRK İZLEYİCİSİ NELERi BEĞENİYOR?

12 Ocak 2010

Hafta sonunu araştırma şirketi Ipsos KMG’nin yaptığı ‘Türkiye 2010 Beklentiler/Beğeniler’ adlı anket çalışmasını inceleyerek geçirdim. Ankette, Türk halkının 2010’dan kişisel beklentilerinin yanı sıra, ekonomik, toplumsal ve siyasi beklentilerinin neler olduğuna, insanların satın alma eğilimlerinin ve yatırım tercihlerinin nasıl değiştiğine, günümüz Türkiye’sinde hangi markaların ve yıldızların sevildiğine dair birçok konuda yapılmış araştırmanın sonuçları var.
7-15 Aralık 2009 tarihleri arasında 26 il ve bu illere bağlı yarı kent yarı kırsal sahada bin 100 denekle yapılan çalışma birçok konuda çarpıcı tablolar ortaya koyuyor. Bunlardan sadece ‘popüler kültür’ün kapsama alanına girenleri alıp, sizlerle paylaşmak istedim.

‘Kurtlar Vadisi’ 1 numara
2009’un son günlerinde yapılan bu araştırmanın ortaya koyduğu ilginç sonuçlardan biri, Türk halkının ‘En beğendiği TV dizisi’yle ilgili. Listede, en yüksek reyting alan dizi ‘Yaprak Dökümü’.
Dizi, aynı saatlerde naklen yayınlanan maçları bile geride bırakıyor. Fakat, reyting listesinin ‘1 numara’sı, ‘En beğenilen dizi’ sıralamasında, ‘Kurtlar Vadisi Pusu’nun altında.

En beğenilen TV dizisi (%)
Fikri yok / Bilmiyor 19

Yazının Devamı