Tirajı 100 bini aşan “Dans Et” albümüyle MÜYAP’tan “Altın Plak Ödülü” alan Demet Akalın, törende şöyle bir laf etmişti:
“Albüm yapmak istediğim zaman çok kapı dolaştım, ama manken olduğum için bana albüm yapmak istememişlerdi.”
Cine 5’te Şengül Balıksırtı ile hazırlayıp sunduğumuz “Her Şeyi Konuşalım”a Akalın’ı konuk edip, o yapımcıları sorduk. Önce söylemek istemedi, ama baktı ki kurtuluş yok, mecburen isimlerini verdi.
Erol Köse’nin kendisini sürekli oyaladığını, Ahmet Çelenk’in de kendisini yarım saat beklettiğini anlattı ve ardından da ekledi:
“Ona o kadar sinirlendim ki, sekreterine, ‘parmağımdaki tek taş ofisinizi satın alır’ dedim.”
Gelelim bu olayın Ahmet Çelenk cephesine... Çelenk’i arayıp, Demet Akalın hadisesini sordum, olayın içinden fıkra gibi bir öykü çıktı.
Çelenk, müzik şirketinde albüm yapmak isteyen Akalın ile sohbet ederken, dahili hattan ortağı İsmail Umaç arar.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da mayıs, haziran ayları televizyon dizileri için veda zamanı...
Dizilerden bir kısmı “sezon finali” yapıp yaz tatiline çıkacak, bir kısmı da “final” yapıp seyircilere veda edecek.
O dizilerden doğan boşluğu ise yaz dizileri ve yarışmalar dolduracak.
Düşük bütçeli “yaz dizileri”nin hangileri olacağına ilişkin net bir bilgim yok, ama bu yaz hangi yarışmaların ekrana geleceğine dair var...
Haziran ayında televizyon ekranları üç yeni yarışmayla daha tanışacak.
Yazlık yarışmalardan ikisinin yapım şirketi ve yayıncı kuruluşu aynı, ama diğerinin yapımcısı da, yayıncısı da farklı.
“Ah Be Güzelim” yakında atv’de
Kalan Müzik TRT ortaklığı nihayet ilk meyvelerini verdi...
TRT ile Kalan Müzik ortaklığının ilk yapıtları da Türk Marşları albümü, Âşık Veysel albümü ve Âşık Veysel belgeseli oldu. TRT arşivlerini Kalan Müzik’e açalı bir yılı aştı. Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık’a, iki albüm ve belgeseli çıkarmanın niye bu kadar uzun sürdüğünü sordum.
Can Dündar’ın danışmanlığında Âşık Veysel belgeselini DVD olarak hazırlamak, elbette ki zaman isteyen bir şeydi, ama Türk Marşları ile Âşık Veysel türkülerini albüm olarak yayınlamak bu denli zaman isteyen bir iş olmamalıydı.
Hasan Saltık’a bu rötarın sebebini sordum.
Saltık bu rötarın sebebini anlatınca, şaşırıp kaldım, eminim okuyunca siz de aynı şaşkınlığı yaşayacaksınız.
Kalan Müzik, Türk Marşları albümünü işine bir yıl önce başladı.
Saltık ile TRT yöneticileri, albüm için 23 Türk Marşı belirledi.
Evlilikleri büyük ilgi görmüştü... Çünkü evlenmek için nikâh masasına oturan damatla gelin arasında 36 yıl gibi ciddi bir yaş farkı vardı. Damat 60, gelin ise 24 yaşındaydı...
Damat üçüncü kez nikâh masasına oturuyordu... Damadın genç aşkı gelin ise nikâh masasıyla ilk kez tanışıyordu...
Günay’ın eski sahibi Günay Tuncel ile inşaat mühendisi ve yüksek mimar Ahu Erbaylar’ın evliliği 2002 yılında işte bu koşullarda başladı...
Üçüncü kez nikâh masasına otururken “İkinci baharımı yaşıyorum” diyen Günay Tuncel ile genç eşi Ahu Erbaylar’ın evliliklerinin ikinci yılında ilk çocukları dünyaya geldi. Ahu Can adını verdikleri kızlarından üç yıl sonra da Günay Can adını verdikleri oğulları...
İlk eşi Zerrin Sümer’den 30 yaşında Büke adlı bir oğlu, olan ikinci eşi Sevil Özdikmen’le evliliği ise 10 yıl süren Günay Tuncel’in “ikinci baharı” diğer evlilikleri gibi uzun sürmedi.
2002 yılında görkemli bir
Leyla Bilginel’den sonra bir ünlümüzün daha çocuk için sperm bankasına başvurduğu ortaya çıktı. Hal böyle olunca dikkatler yeniden bu konuda Türkiye’de ilk olan Bilginel’e çevrildi.
Bilginel de tecrübesini konuşturup, sperm bankasından hamile kalan son ünlümüz Güner Özkul’a tavsiyelerde bulundu. Bilginel’in Özkul’a ilk tavsiyesi ise kendi oğluna uydurduğu masalı, onun da kızına uyarlaması oldu.
Bilginel’in 6 aydan itibaren oğlu Kayra’ya dinlettiği “masal”a bakar mısınız?
“Oğlum, baba bankadan. Baba yok, yalnızca anne var. Sen dualarla geldin. Allah babadan aldı, annenin karnına koydu diye bir masal anlatıyorum. Baba banka, anne burada diye gülücükler saçıyor. Güner’e tavsiyem, kızı altı aylık olunca bu gerçeği bir masal gibi ona anlatsın.”
Çocuklar “masal”ı sever...
Asırlardır, “Ben dünyaya nasıl geldim?” diye soran çocuklar hep, “Leylek masalı” ile uyutulur.
Bilginel’in masalı da “Leylek”ler gibi
Türk Sineması’nın ünlü oyuncularından merhum Tanju Korel ile Hülya Darcan’ın oyuncu kızı Bergüzar Gökçe Korel’i Türkiye, “Kurtlar Vadisi Irak” filmiyle tanıdı.
Korel’in yıldızını parlatansa Kanal D’nin olay dizisi “Binbir Gece”de canlandırdığı “Şehrazat” rolü oldu...
Oynadığı ilk filmdeki rolüyle dikkatleri üzerine çeken, “Binbir Gece” dizisindeki rolüyle de müthiş bir çıkış yapan Korel’in kapısında sinemacıların kuyruk olması gerekmez mi?
Zira Korel, her hafta milyonlarca fanatik izleyicisi olan bir dizinin yıldızı.
Ancak “Vitrin” adlı dergiye yaptığı açıklamadan anlıyoruz ki Korel’in, “Böyle bir sinema filmi projemiz var, sizi oynatmak istiyoruz” diye kapısı çalan yapımcı bile yok.
“Yeni bir sinema filminde yer almayı istiyor musunuz?” sorusuna Korel’in verdiği yanıt şu:
“Yapımcılar pek teklif sunmuyorlar.”
15. Kral TV Müzik Ödülleri ve MÜYAP Türkiye Müzik Endüstrisi Ödülleri’nin dağıtıldığı gece bugüne kadar gördüğüm en hızlı ödül töreniydi...
MÜYAP’ın dağıtacağı ödüller belliydi. Albümleri 100 binin üstünde satanlar “Altın”, 200 binden fazla satanlar “Platin”, tirajı 300 bini aşanlar da “Diamond” ödülü alacaktı.
Bunu başaran şarkıcı sayısı da topu topu 12’ydi...
Onların da dördü (Sezen Aksu, İbrahim Tatlıses, Tarkan ve Ebru Gündeş) gelmeyince MÜYAP’ın ödül töreni 10 -15 dakikada bitti... Gecenin sonuna bırakılan MÜYAP’ın “Digital Ödülleri”nin dağıtımı da o kadar sürdü.
Kral TV’nin Müzik Ödülleri ise 9 kategoride verildi.
O gece MÜYAP’tan kimlerin ödül alacağı, günler öncesinden belliydi, ama 15. Kral TV Müzik Ödülleri’ni kimlerin alacağı bilinmiyordu.
Her kategorideki beş adaydan “en iyi”yi, seyircilerden gelen SMS’ler ve
Türkiye özel televizyonlarla tanışana kadar oyuncular, sinemadan kazandıklarıyla ayakta duruyordu... Yeşilçam’dan kazandığı parayla rahat bir geçim sağlayamayanlar ise sinemadan kazandığı şöhretin kaymağını sahnede yiyordu...
Özel televizyonlarla birlikte başlayan dizi furyasının çarkı, mevcut oyuncularla dönmeyince sektöre yüzlerce yeni oyuncu katıldı.
Kendi yıldızını yaratan diziler de oldu, kadrosuna kattığı yıldızların, yıldızını daha da parlatan diziler de...
Bugün geldiğimiz noktada ise durum şu:
Çekilen dizilerin sayısı bir hayli azaldı.
Ekrana veda eden her dizi ortalama 80 kişiyi işsiz bıraktı.
Yayınlanan dizilerde çalışanların da ekonomik kriz nedeniyle aldıkları paralar ortalama yüzde 30 civarında azaldı...