Başrol oyuncuları eleştirileri yanıtladı

17 Aralık 2008

26 Aralık’ta vizyona girecek “Şeytanın Pabucu” filminin yapımcısı Banu Akdeniz’in, seyircilerine 6 haftada 6 otomobil vereceğini açıklaması, ilk günden beri tartışılmaya başlandı.
Sinemada promosyon dönemini başlatacak bu fikri destekleyenler de oldu, eleştirenler de... Son günlerde Türk Sineması’na gösterilen ilginin otomobil promosyonuyla daha da artıp artmayacağını göreceğiz. Ekonomik krizin yaşandığı şu günlerde TV reklamı, billboard vb. promosyonu değil de bu farklı uygulamayı başlatan Mia Film’e ünlü oyuncu-komedyenler de eleştiriler getirdi.
Bir de Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar gibi dalga geçenler var.
Cem Yılmaz, “Biz de düdüklü tencere vereceğiz” diye dalgasını geçti, Gökbakar, “Demek ki yaptıkları filme güvenmiyorlar” dedi...
Acaba, vizyona bile girmeden promosyonuyla tartışma yaratan “Şeytanın Pabucu”nun başrol oyuncuları Fatih Ürek ile Aysun Kayacı ne diyor bu konuda?
Ve söz sırası onlarda...

Yazının Devamı

Yaşar hidayete erdi başkanlığı hak etti!

16 Aralık 2008

80’li yıllarda podyumların en gözde erkek mankenlerinden biriydi... Mankenlikle gelen şöhret onu sinema filmleri ve dizilerin başrol oyuncusu da yaptı. Sonrasında ise onun için müthiş hızlı bir hayat başladı.
O artık gecelerin ve kadınların da gözdesiydi...
Geçen yıl çıkan “Namazla Yeniden Doğdum” kitabında yazdığı gibi artık “Büyük bir rüzgâra kapılmış yaprak gibiydi...”
Sonra o rüzgâr onu yalnızlığa sürükledi.
80’li, 90’lı yılların playboyu Yaşar Alptekin, geçen yıl karşımıza “Hidayete ermiş bir adam” olarak döndü.
“Namazla Yeniden Doğdum” kitabının her satırı, geçmişini çöpe atan adam Yaşar Alptekin’deki değişim ve dönüşümü anlatıyordu.
O Yaşar şimdi hacı oldu ve havaalanında ilginç açıklamalar yaptı. Alptekin’in, ‘hacı’dan çok bir meczubu andıran görüntüsü kadar söyledikleri de bir hayli ilginçti. Hacı Yaşar neler mi söyledi? İşte söyledikleri:

Yazının Devamı

SES TV ya da Gökçek’in SES’i

15 Aralık 2008

Hesapta bu ülkede siyasi partilerin ve belediyelerin radyo ve TV sahibi olmaları kanunen yasak... Ama bu ülkede, “Hiçbir TV, kanunla radyo ve TV sahibi veya ortağı olmalarına izin verilmeyen kurumların sesi gibi yayın yapamaz” diye bir yasak da yok.
Kanunlardaki bu boşluktan istifade eden de çok...
Örneğin SES TV, örneğin Melih Gökçek...
SES TV’nin gizli patronunun Melih Gökçek olduğunu iddia edenler bile var.
Ama resmiyette böyle bir bağ söz konusu değil.
Olmasına da gerek yok.
Çünkü SES TV, Melih Gökçek’in SES’i gibi yayın yapıyor.

Yazının Devamı

Bu düelloda kazanan Uğur Dündar olacak

12 Aralık 2008

CHP İstanbul Milletvekili ve CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Uğur Dündar’ın moderatörlüğünde AKP’li Dengir Mir Mehmet Fırat’la TBMM’de yaptığı düello ile yıldızı iyice parladı.
Çünkü Kılıçdaroğlu, o gün ortaya koyduğu belgelerle Dengir Mir Mehmet Fırat’ın siyasi istikbaline büyük bir darbe indirdi.
Dengir Mir Mehmet Fırat, AKP’de ikinci adamdı, şimdi o koltuğu kaybetti.
Kılıçdaroğlu, Ankara’da Doğalgaz Okuma Cihazları’nda yolsuzluk yapıldığını açıklamak için çıktığı “Arena”da Uğur Dündar’ın gazına gelerek Melih Gökçek’le ekranda düelloyu kabul ederek yanlış yaptı.
Çünkü Gökçek, Kılıçdaroğlu’nun restini gördü ve 17 Aralık Salı akşamı Uğur Dündar’ın moderatörlüğünde Star TV Ana Haber’de CHP Grup Başkanvekili ile kapışmayı kabul etti.

Bu Gökçek’le tartışılmaz!
Gökçek’in bu konuda basına yaptığı açıklama, düellonun nasıl geçeceğini gözler önüne serdi.

Yazının Devamı

Boyner haklı çıktı, kriz seksi de vurdu

12 Aralık 2008

Kurban Bayramı’ndan birkaç gün önceydi... Boyner Holding Murahhas Azası Cem Boyner’in krize dair ilginç bir açıklaması yansıdı basına...
Boyner’in “9. Pazarlama Zirvesi”nde yaptığı, “İnsanlar alışveriş etmiyor, kahve içmiyor, yemek yeme korkusuyla tuvalete gitmiyor, seks yapmıyor” açıklaması bir hayli kızdırmıştı beni aslında...
Tekzip niyetine bir yanıt bile vermeyi düşünmüştüm ona...
O hafta sonu Capitol’deki Boyner’de çektiğim alışveriş kuyruğu fotoğraflarını, mağazasındaki görüntüler Boyner’i yalanlıyor diye bir yazı yazmayı bile düşünmüştüm hatta. Çünkü o hafta sonu insanların alışveriş yapmak için akın ettiği Capitol’deki Boyner’de eşim ve oğlum yarım saatten fazla beklemişlerdi kasalarda oluşan kuyruklarda.
Sonra magazinden çok ekonominin alanına giren bir konu diye vazgeçmiştim bundan... Ama akabinde Ertuğrul Özkök’ün özellikle “krizin seks hayatına etkisi” konusunda Cem Boyner’le aynı fikirde olmadığına dair yazdığı iki makaleyi de keyifle okumuştum.
Ancak bu konuda okuduğum son haber Ertuğrul Özkök’ün değil, Cem Boyner’in haklı olduğunu gösterdi.
“Kriz, seks turizmini vurdu, genelevlerde gelir düştü” başlığıyla medyaya yansıyan habere göre, seks turizminden her yıl

Yazının Devamı

Mehmet Ali Erbil A.R.O.G’a karşı!

11 Aralık 2008




Cem Yılmaz’ın son filmi “A.R.O.G”, gişede rekora koşuyor. Ama nedense film vizyona girmeden “A.R.O.G”un yelkenlerini şişirmesini sağlayan medya rüzgârı şimdi tam tersi yönden esmeye başladı.
Filmin basın gösterimi ve gala sonrası “A.R.O.G”u yere göğe sığdıramayanlara inat, medyada filmi beğenmeyenlerin sayısı artmaya, sesleri daha gür çıkmaya başladı.
“A.R.O.G”u basın gösteriminde izledikten sonra, içinde Cem Yılmaz’ın zekâsını yansıtan güzel espriler var ama bunlar 128 dakikalık filmi sürüklemeye yetmiyor diye yazmış biri olarak, bir hafta sonra da olsa bunların yazılıyor olmasını keyifle izliyorum.
Salı akşamı FOX’ta ekrana gelen “Çarkıfelek”in canlı yayınında baktım Mehmet Ali Erbil de “A.R.O.G”a karşı...

Yazının Devamı

Disko Kralı’na bayrak açtılar

10 Aralık 2008

Öncelikle şunun altını çizmeliyim. Okan Bayülgen ile “Teke Tek” programında başlayan, “Siyaset Meydanı”nda süren magazin gazeteciliğine bakıştaki fikir ayrılıklarından kaynaklı soğukluk çoktan bitti. Bayülgen’le artık karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı bir diyaloğumuz söz konusu.
Konuk olarak katıldığım NTV’deki “Sade Vatandaş” programında Bayülgen’in hakkımda söyledikleri de bunun göstergesi. Ama zaman zaman gelen e-postalardan şunu anlıyorum ki Okan Bayülgen’in bazı fanatikleri hâlâ “Teke Tek” ya da “Siyaset Meydanı”na takılıp kaldı.
Gönderdikleri e-postalar, “Siz zaten Okan Bayülgen’i sevmezsiniz” önyargılarıyla dolu.
Okan Bayülgen hayranlarının hepsi öyle mi?
Elbette ki değil. Bayülgen fatanikleri arasında, benim de ne pahasına olursa olsun doğruyu söylemekten çekinmeyen, yazan biri olduğumu bilenler de var.
Örneğin bugün görüşlerine yer vereceğim iki Bayülgen hayranı gibi... Nasıl ki Okan Bayülgen, Orhan Gencebay’ın bir şarkısında dediği gibi “Daha güzel bir dünya için” savaş veriyor, “Disko Kralı”nın hayranları da, onun daha iyi bir programla karşılarında olmasını istiyor.
Bu köşede onların görüşlerine yer vermemin sebebi de yaptıkları eleştirinin temelinde bunun

Yazının Devamı

Avşar’ı küstürenler Dikmen’i arayanlar

9 Aralık 2008

Hülya Avşar gibi yıllarca magazin medyasının en çok haberini yaptığı bir yıldız, “Magazin değerimi düşürdü, ben de kendimi geri çektim” diyorsa, muhabirinden editörüne, kameramanından magazin müdürüne herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım...
Yıllarca birçok gazetenin özel muhabir, birçok kanalın kameraman ve muhabirden oluşan özel ekiple izlediği Avşar, “Baktım ki magazin Türkiye’de başka yere gidiyor” diyorsa bunu ciddiye almak lazım.
Avşar’ın eleştirisini dikkate almayıp, “Yaşlandı, yıldızı sönmeye başladı, o yüzden de magazine çamur atmaya başladı” demek, devekuşu gibi başını kuma gömmektir.
Bazıları için aynaya bakıp, gördükleri karşısında gereğini yapma vakti çoktan geldi ve geçmektedir.
Hülya Avşar’ın magazin konusunda yaptığı bu saptamaların Cafe Milliyet’te yer aldığı gün, aynı konuda bir başka çarpıcı haber daha vardı medyada.

Olay şu:

Yazının Devamı