Tatil yaramış

17 Ocak 2017

Hava soğuk... Porselen demlikler gibi tüm oyuncuların burnundan buhar çıkıyor.

Zaman zaman kar yağıyor, rüzgar esiyor... Rüzgar kamçı gibi dövüyor adaleleri.

Yine de havaya ve buzlu zemine inat dürüstçe oynanan, cesaretle sergilenen bir oyuna tanık olduk.

Hakça söylemek gerekirse, oyunu renkli, zevkli ve heyecanlı hale getiren konuk Beşiktaş’tı.

Olcay’ın gidişiyle hüzünlenen Beşiktaşlılar, teselliyi Babel’de aradılar. Hakçası o da fazlasıyla ümit ve teselli servis etti seyredenlere. Takım arkadaşlarıyla uyumluydu. Sol kanatta topu ustaca kullandı. Bekletmeden arkadaşlarına pozisyon oluşturan toplar attı. Zaman zaman asist denedi. Olumlu bir tablo çizdi.

Ama asıl sükseyi yapan Talisca oldu. Topla her buluşmasında hem aklını hem tekniğini kullandı. Soluyla 20 metreden attığı gol maçın en klas hareketiydi. Sakatlık-tedavi sürecinde topu çok özlediği, kendini çok iyi hazırladığı belli. Talisca görünüşte 10 numara gibi başladı oyuna. Ama bir santrforun yapması gerekenleri de becerdi. Beşiktaş’ta iki kişi dikkatimi çekti. Oğuzhan, o yaratıcı oyun anlayışını ortaya koyduğunda bütün takımın seviyesini yükseltiyor. Arkadaşlarına attığı toplar tam anlamıyla lokum gibi. Peki Cenk Tosun için ne

Yazının Devamı

Bunun adı görgüsüzlük!

11 Ocak 2017

7 Aralık Cumartesi... Antalyaspor - Beşiktaş ‘ın Eto’o pazarlığında kısa bir açılış arası...

Antalya Belediyesi’nin Antalyaspor için yaptırdığı tesislerin açılış töreni düzenleniyor.. Hafta içinde çok sevdiğim Belediye Başkanı Menderes Türel açılışa davet ediyor. Görevli arkadaşlara başkanı kutladığımı söylemelerini, hemen her açılışla sergilenen geleneksel ayakta bekleme, yürüyüş, uzun konuşmaların artık beni yorduğunu belirterek özür diliyorum.

O açılışa Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ve yönetici arkadaşları da davetli.. Salonun bir ucunda, sahnedeki konuşmaları izliyorlar.

Bugüne kadar köprü, otoyol açılışlarında bile görmediğimiz bir şov başlıyor. Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, hemşehrilerine açıklıyor: “Eto’o’yu da vermiyoruz... Haa, nerdesin Eto’o? Söyle bakalım burası neresi? (Antalya) Sen nerelisin? (Antalyalı) Antalya’dan ayrılıyor musun? (Hayır, gitmiyorum!) Salon alkıştan kırılırken, töreni yayınlayan kameralar, gayet ustaca bir yapımcı (ya da resim seçici) becerisiyle Beşiktaş Başkanı Orman’ı ve yönetici arkadaşlarını yansıtıyor.

Bu ayrıntılara Belediye Başkanı Sevgili Dostum Menderes Türel’in de aynı teatral sahneyi Eto’o’yla tekrarlamasını da ekleyin. (Maalesef

Yazının Devamı

Babel inecek mi, çıkacak mı?

4 Ocak 2017

Ryan Babel Beşiktaş’ta... Bu habere üzülmek mi gerekli, sevinmek mi? Bilemiyorum. Şimdilik bildiğim Babel’in Ajax alt yapısından yetişip 17 milyon Euro’ya Liverpool’a transfer olduğu, oradan da 7 milyon Euro karşılığında Hoffenheim’a geçtiği.

Merdivenin çok üst basamaklarına çıkıp, oradan Manchester United, Manchester City, Chelsea ya da Arsenal’e değil... Bayern Münih’e de değil, Hoffenheim’a geçmesi kariyerinde bir iniş anlamına geliyor. Orda tutunamayıp Ajax’a dönüyor. Sonrası bildiğiniz öykü... İki yıllık bir Kasımpaşa macerası var ülkemizde. Kasımpaşa 2,5 milyon Euro’ya onu Al Ahl’ye verdi... Derken döndü dolaştı ve La Liga’da kuzey İspanya takımlarından Deportivo La Coruna’da karar kıldı. Oraya gidişi bonservissizdi. Yıllık 400 bin Euro karşılığında oynuyordu.

Beşiktaş’ın La Coruna’ya bonservis ücreti ödeyip ödemediğini bilmiyoruz. Ancak 2,5 yıl için Babel’e ödenecek toplam garanti ücret (1 milyon 200 bin; 2 milyon 100 bin; 2 milyon 100 bin) 5,4 milyon Euro’dur. Bu transferin ekonomik bakımdan ne anlama geldiği yukarıdaki rakamlarla açıkça görülüyor: Beşiktaş eskici dükkanına girip “antika” aldı!

Ryan Babel’in Beşiktaş’taki pozisyonu ne olacak? Kaynaklarım, futbolcunun doğal

Yazının Devamı

Kısa kol, uzun düdük ve penaltı!

28 Aralık 2016

Türkiye’nin en başarılı futbol hakemi Cüneyt Çakır, futbol tarihine geçecek bir penaltı kararı verdi.
Çaykur Rizespor maçının 65. dakikasında konuk takım Osmanlıspor’un kalesi önündeki hava topu mücadelesinde Çakır oyunu penaltı kararıyla durdurdu. Karar karşısında şaşıran futbolculara da “topun elle kesildiği” işaretini yaptı.
Oysa topa temas eden tek kişi Osmanlıspor kalecisi Karcemarskas’dı...
Atış yapıldı ve vicdanları rahatlatacak biçimde Karcemarskas penaltıyı kurtardı.
Bu pozisyonu tartışanlar, Çakır’ın tecrübeli yardımcısı Bahattin Duran’ın uyarısıyla karar verdiğini öne sürüyor.
Talihsiz göz yanılgısı elbette olur. Ama iki gözün birden yanılması olağanüstü bir olaydır. Kaldı ki Karcemarskas’ın elini ötekilerden ayırmak çok kolay. Çünkü tüm kaleciler gibi o da eldiven giyiyor.
Burada küçük bir ayrıntının önemini de vurgulayalım: Öğrendiğime göre Bahattin Duran, tüm oyuncular gibi kaleci kazağının da kısa olduğundan tuzağa düşmüş. Çünkü anlatıldığı gibi topun elle teması yok. Kolla temas ve müdahale var. Ama kaleciyle oyuncuları ayırmak mümkün olmamış. Yaşadığımız olay, MHK’yı dillerine dolayıp eski-yeni tüm kurulara ve başkanlara verip veriştiren “hakem

Yazının Devamı

Sana da iyi tatiller Hollandalı

26 Aralık 2016

Gongun kurtarıcı olduğu maçlar vardır. Özellikle boksta ve güreşte... Taraflardan biri öylesine ezilir ki nakavt ya da tuş olmamak için tek şansı sürenin dolmasıdır. Gong çalar raund, devre ya da maç biter, ezilen de kurtulur.

Bu yıl büyüklü - küçüklü tüm Süper Lig ekipleri sorunlarını çözmeden, kadrolarını oturtmadan tatile gidiyorlar. O nedenle hemen hepsini -en çok da Alanyaspor’u- gong kurtarıyor. Tatil düdüğü çalıyor ve sorunların çözümlenmesi için zaman kazanıyorlar.

Böyle bakınca Galatasaray’ın bol gollü galibiyeti bir çelişki olarak görünebilir. Siz yine de kulunuza inanın...

Galatasaray’ın savunması sorunlu, oyunun merkezinde sorunlar var. Tolga Ciğerci’nin tedavi sürecinde Selçuk da iyi sinyaller vermiyor. De Jong’un golü, Sneijder’in ona gönderdiği Noel hediyesi kadar kıymetli bir duran toptan geliyor. Geriye kalanlar, Yasin, Sneijder, Bruma ve Eren Derdiyok, hem savunmanın hem de merkezin gediklerini kapamak için rakibe yükleniyorlar. Sneijder topla adeta resital sergiliyor. Tam bir liderlikle skor tabelasını süslüyor. Galatasaraylıların yüreğine soğuk sular serpiyor.

Bu hamleler elbette Alanyaspor gibi “mahdut mesuliyetli” bir takıma karşı etkinlik kazanıyor. Yine de akan

Yazının Devamı

Bak bakalım, video ne diyo?

21 Aralık 2016

FİFA Başkanı Gianni Infantino, denemelerin iki yılda sonlandırılacağını açıklıyor ve 2018 Dünya Kupası maçlarının mutlaka VAR sistemiyle düzenleneceğine inanıyor.

Geçen hafta FIFA Kulüpler Dünya Kupası maçlarında gündeme gelen VAR, “Video Assistant Referee”nin kısaltılmış adı. Yeni sistemle teknoloji, bugüne kadar elde ettiği alanı genişletiyor. Saha içinde telsiz mikrofonla donatılan hakem, gol çizgisi teknolojisinden yardım almaya da çoktan başladı. Bu defa daha da yoğun ve etkin bir sistem söz konusu... Doğrudan kırmızı kartı gerektiren fauller, penaltı kararlarını gerektiren pozisyonlar ve gol konusunda artık video başındaki yardımcı hakem, maçı yöneten hakeme anında bilgi verecek.

Macar hakem Viktor Kassai’nin Kajima Antlers - America Nacional maçında oyunu durdurup Japon takımı lehine verdiği penaltı VAR uygulamasının önemli bir örneği. Orada hakem, pozisyonun ceza sahası içinde/dışında olduğuna karar veremedi ve oyunu durdurup videonun başına giderek görüntüyü inceledi. Evet, pozisyon ceza alanı içindeydi ve bir penaltıyı gerektiriyordu. Ayrıca ihlali yapan oyuncuya da sarı kart!

Raporlar bekleniyor

FİFA ve IFAB (International Board) VAR denemelerinin Avustralya, Brezilya,

Yazının Devamı

Atan kazandı

20 Aralık 2016

Futbol üzerine teknik, taktik ya da dramatik kitap yazacak olanlara dünkü maçın kayıtlarını incelemelerini, teknik direktörler ve futbolcularla ayrı ayrı konuşmalarını öneririm. İyi bir belgesel ya da roman ortaya çıkabilir.

Benim bu romandan ya da maceradan çıkardığım da şudur: Oynayan değil, atan kazandı!

Maçın ilk görüntüleri, bir gün önce Galatasaraylı Serdar Aziz’i hatırlatırcasına dün de Robin van Persie’nin beklenmedik biçimde sakatlanarak 11. dakikada yerini Moussa Sow’a bırakarak dışarı çıkmasıydı. Üzüldük elbette, geçmiş olsun!

Ancak daha soğukkanlı bir değerlendirme yapacak olursak, Moussa Sow’un oyuna girişini bir tür “vaka-yı hayriye” (hayırlı olay) diye nitelendirmek de mümkündür. Son iki maçın 18’ine katılmayan, dinlenen ya da tedavi gören Robin van Persie -bize göre- oynasa da maçı taşıyamayabilirdi. Daha ağır ve tehlikeli biçimde sakatlanabilirdi. Onun yerini yumuşak adaleleri, çabukluğu ve fırsatçılığıyla Moussa Sow alınca skor şansı arttı.
Oyun karşılıklı meydan okumalarla başladı. Gençlerbirliği en az 4-5 kişiyle atağa kalkıyor, ancak en çok birer saniyelik zamanlama hatasıyla pozisyonları harcayıp topları kaptırıyordu. Fenerbahçe Lens ve Volkan Şen’le

Yazının Devamı

Atları da vururlar

18 Aralık 2016

Bu maçın adını Sydney Pollack’tan ödünç alıyorum: Atları da vururlar!

Şurası anlaşılmıştır ki Şenol Güneş’in elinde şampiyon olan, Şampiyonlar Ligi’nde muhteşem bir macera yaşatıp son maçta yarım düzine gol yiyerek yeniden UEFA Avrupa Ligi’ne dönen Beşiktaş, artık “İnvictus” değildir...

Fethedilemez, yenilemez özelliği ağır gelmiştir Beşiktaş’a...

Namağlup unvanı Kasımpaşa karşısında çöpe gitmiştir.

Bu takımın teknik analizini yapanlar, Beşiktaş’ın neden yenildiğini, Kasımpaşa’nın nasıl kazandığını farklı gözlerle yorumlayacaklardır.

Bizim gözümüzde maçı bağıra bağıra gelen gollerle hiçbir reaksiyon göstermeden kaybetmiştir Beşiktaş...

Ezberini bozmadan, aynı verimsiz oyunu ısrarla ve anlaşılmaz biçimde sürdürerek, inanılmaz hatalarla oynamak, Beşiktaş’ın sadece unvanını eritmekle kalmamış, aynı zamanda şampiyonluk hesaplarını da karıştırmıştır. Dostça söyleyelim ki sinsi görüntülerle varlığını hissettiren durağanlık ve gerileme Beşiktaş’ın teslimiyetini hazırlamıştır.

Elbet Kasımpaşa’nın da hakkını vermek gerekiyor. 10 yenik kapadıkları ilk yarıdan sonra ikinci yarıda adeta havai fişek gibi peşpeşe patlayan iki golle konuklarını şoke ettiler. Maçın başından beri önemli atakları düzenleye

Yazının Devamı