Hızlandırılmış Abu Dhabi turu
Bugün Formula 1, Jean Nouvel’den Tadao Ando’ya, Frank Gehry’den Norman Foster’a dünyanın en önde gelen mimarları tarafından çölün ortasında projelendirilmiş Abu Dhabi’de gerçekleşecek. İşte Abu Dhabi’de gezilmesi, görülmesi gerekenler…
Tam 10 yıl önce ilk defa gelmiştim Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dhabi’ye ve en turistik şehri Dubai’ye…
Arabayla sadece 1.5 saatlik mesafede olan iki emirlik arasındaki farkı görmek o zaman da şaşırtıcıydı. Dubai, inşaat, turizm ve eğlence üzerine yoğunlaşmış, Abu Dhabi ise kültür-sanat ve tıp alanında yatırımlar yapıyordu. Dünyanın en iyi müzelerini, en iyi sağlık merkezlerini şehre getiriyordu. Ünlü mimarlar olağanüstü projeler hazırladı. Örnek verelim, Jean Nouvel imzalı Louvre Müzesi, Frank Gehry imzalı Guggenheim Müzesi, Zaha Hadid imzalı gösteri merkezi, Norman Foster imzalı Şeyh Said Müzesi ve Tadao Ando imzalı denizcilik müzesi…
Sergi alanı gibi
10 yıl önce bu müzelerin çizimlerini Abu Dhabi’de Emirates Palace’ta Picasso sergisini gezdikten sonra inceleme şansım olmuştu. Şimdi 10 yıl sonra Formula 1’in Abu Dhabi ayağıyla birlikte hem Louvre Müzesi’ni hem de herkesin anlata anlata bitiremediği Şeyh Said Camisi’ni geziyorum. Henüz Guggenheim tamamlanmamış. Louvre Abu Dhabi, müzenin Fransa dışındaki ilk ve tek yeri. 1 milyar dolarlık bir yatırım söz konusu ama doğrusu sırf bu müze bile çölün ortasındaki Abu Dhabi’ye gitmek için başlı başına bir neden.
Müzede Da Vinci, Monet, Van Gogh ve Matisse gibi büyük ustaların eserleri yer alıyor. Dünyanın en hızlı rollercoaster’ının da olduğu Ferrari World’den birçok ufuk açıcı konuşmaya ev sahipliği yapan New York Üniversitesi’ne şehirde dünyanın farklı bölgelerinden özenle seçilmiş birçok yer var. İyi bir küratörün yaptığı harika bir sergi alanı gibi Abu Dhabi.
En lüks her şey dahil
Şehirde öne çıkan otellere gelelim. En eski ve şaşaalı olan Emirates Palace, otelin içinde bir altın ATM’si bile var ve buradan altın çekilebiliyor. Sağlık amacıyla Abu Dhabi’ye gelenler Cleveland Clinic’e yakınlığı nedeniyle Four Seasons ve Rosewood’u tercih ediyor. Yeni kültür merkezi olarak inşa edilen Saadiyat Adası’nda ise yeni açılan Türkiye kökenli otel zinciri Rixos var. Zaten Abu Dhabi’de Türkiye’den olduğunuzu duyan herkes önce Nusret’i soruyor, sonra da Rixos Saadiyat Adası’ndan bahsediyor, en lüks her şey dahil oteli olduğu için.
Nusr-et, Dubai’de olduğu gibi Abu Dhabi’de de Four Seasons otelinde.
Çölde safari
Rixos’ta da Orient adlı bir Türk restoranı var. Peki ama Formula 1 dışında Abu Dhabi’ye gelmek için en iyi neden ne? Başta Louvre ve Mina Port’taki Warehouse 421’deki sergiler gezilmeli.
Mümkünse Abu Dhabi Sanat Fuarı’na denk gelinmeli. Maldivleri hatırlatan Al Maya adası da görülmeli. Çölde safari de yapılmalı.
Her zevke göre yapılacak çok şey var. Ama hala Abu Dhabi’ye gelmek için en büyük nedenlerden biri kış aylarında bile sıcak havası ve mavi bayraklı plajları. Tabii Jean Nouvel’den Tadao Ando’ya, Frank Gehry’den Norman Foster’a dünyanın en önde gelen mimarları tarafından projelendirilmiş bir şehri görmek de cabası.