Sağlıklı yaşamı tabağınızda şekillendirin

30 Nisan 2025

Sizce uzun ve sağlıklı bir yaşamın formülü ne? Genetik mi, coğrafya mı, yoksa soframızdaki tercihler mi? Aslında bu sorunun net bir cevabı yok; çünkü ‘longevity’ olarak da bilinen uzun ve sağlıklı yaşam birçok faktörün bir araya gelmesiyle şekilleniyor.

Ancak dünyanın farklı bölgelerinde yapılan araştırmalar gösteriyor ki; ortak bazı noktalar var. Bunlardan ilki günümüz şartlarında hiç de kolay olmayan stresten uzak bir yaşam. Altını çizmek isterim ki sağlıklı bir yaşam için sadece tabağınıza değil, zihninize de iyi bakmanız şart. Öyle ki Dünya’da uzun yaşamlarıyla ünlü ‘Mavi Bölgeler’e baktığımızda, bu bölgelerde yaşayan insanların ortak noktalarından biri de sakin, ritmik ve amaç odaklı bir yaşam sürmeleri.

Etkili eleman baklagiller

Stres yönetimini sağladıktan sonra, ikinci büyük adım soframızda başlıyor. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, bitkisel proteinlerin uzun ve sağlıklı yaşamda önemli bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Nature Communications dergisinde geçtiğimiz

Yazının Devamı

‘Nasıl kilo verdim’ hikayeleriyle yanlışa davetiye

27 Nisan 2025

Kişisel deneyim üzerinden verilen beslenme önerilerine, sosyal medya hikâyelerine itibar edenler, bir göz boyamayla karşı karşıya. Ne yazık ki “hızlı kilo vermek” artık başarı ve irade göstergesi gibi sunuluyor. Sosyal medyada sanki tek bir reçete herkese uyuyormuş gibi sunulan bu deneyimler maalesef takipçileri yanlış yönlendiriyor.

Son dönemde sosyal medyada gezinirken mutlaka karşınıza çıkmıştır: “Ameliyatsız 40 kilo verdim”, “Bu diyet ile toplamda 30 kilo gitti”, “Zayıflama iğnesiyle yeni hayatım”... Yeni nesil influencerlık, artık güzellik sırlarından ya da günlük vloglardan değil, kaç kilo verildiği ve bu sürecin sözde püf noktalarından da besleniyor. Peki, bu paylaşımlar gerçekten sağlıklı mı? Yoksa ekranda gördüğümüz bu “başarı hikâyeleri”, arka planda riskleri gizliyor olabilir mi? Bir beslenme uzmanı olarak sosyal medyadaki bu dönüşümü nasıl değerlendirmeli bakalım.

HER BİREYİN DURUMU  PARMAK İZİ GİBİ FARKLIDIR

Beslenme ve diyet konusu en fazla bilgi kirliliği

Yazının Devamı

Gücümüz gezegenimiz

23 Nisan 2025

Bugün 22 Nisan Dünya Günü. Her yıl 22 Nisan’da kutlanan Dünya Günü aslında doğaya bir teşekkür değil, bir farkındalık çağrısı niteliğinde. Öyle ki her geçen gün iklim krizinin etkilerine şahit olurken doğanın bize sunduklarını koruma sorumluluğumuz da artıyor. Bu yılın Dünya Günü teması ‘Gücümüz Gezegenimiz’ olarak belirlendi. Dünyayı gerçekten kutlamak istiyorsak, onunla değil onunla birlikte yaşamamız gerektiğini unutmamak gerekiyor; oysa doğa bize her gün anlatıyor... Hayatta kalmak değil sadece mesele, birlikte yaşamak, birbirini gözetmek, birbirine iyi gelmek...

İklim Kanunu

Son günlerde Türkiye’de çevre gündeminin en çok konuşulan başlıklarından biri de İklim Kanunu. Geçtiğimiz günlerde bu kanunun ertelenmesi, umarım adil ve gerçekten sürdürülebilir bir gelecek için daha güçlü adımlar atmak adına bir fırsata dönüşür. Ben de bir sürdürülebilir yaşam aktivisti olarak bu konuda çok soru alıyorum, “Dilara ne

Yazının Devamı

Kahvaltınızı nasıl alırdınız?

20 Nisan 2025

Son yıllarda aralıklı oruç uygulayanların sayısı arttıkça kahvaltı yerini öğle yemeğine bırakıyor. Sabahları katı gıda tüketmeden kahvaltıyı; protein shakeler, smoothieler gibi içeriklerle geçirmek, bazı sabahlar “ara öğün gibi kahvaltı” yapmak yaygın. Peki, bu dönüşüm sağlıklı mı?

Sabah kahvaltısı sizin için ne ifade ediyor? Kimileri kahvaltısız güne başlamazken kimileri içinse yoğun tempoda bazen bir yük gibi gelir. Günümüz yaşam tarzı alışkanlıklarında bir yanda klasik zeytin-peynir-ekmek geleneği diğer yanda kahvaltı yerine tüketilen içecekler, protein barlar… Peki, bu dönüşüm sadece bir trend mi yoksa gerçekten sağlıklı mı? Kahvaltı alışkanlıklarının değişen yüzüne ve kahvaltı tabaklarına gelin bir de sağlık gözünden bakın. 

KAHVALTI EDELİM Mİ ATLAYALIM MI?

Bu sorunun aslında tek bir cevabı yok, kişinin beslenme düzeni ve yaşam tarzı alışkanlıkları göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Son yıllarda aralıklı oruç uygulayanların

Yazının Devamı

Nisan ayının favori üçlüsü

16 Nisan 2025

Nisan ayı doğanın yavaşça uyanmaya başladığı, renklerin tazelenip sofraların hafiflediği bir ay. Bu ayın en gözde sebzelerinden biri şüphesiz enginar, çilek ve semizotu. Birini karaciğer dostu, ötekini antioksidan deposu, diğerini ise bitkisel omega 3 destekçisi olarak tanımlamak mümkün. Gelin bu üçlünün sağlığınıza olan faydalarını detaylı olarak ele alalım.

Sindirimi destekler        

Enginar, özellikle karaciğer sağlığı dendiğinde akla gelen ilk sebzelerden biridir. Bunun temel nedeni, içerdiği sinarin bileşiğinden gelir. Sinarin enginarda doğal olarak bulunan bir fitokimyasaldır. Safra üretimini artırarak karaciğerin toksinleri daha etkili bir şekilde süzmesine yardımcı olur. Aynı zamanda kolesterolün dengelenmesine yardımcıdır. Sindirim sistemini destekler, özellikle yağlı yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırır. Enginar, aynı zamanda suda çözünebilen lif (inülin) içeriği ile de bağırsak sağlığınızın destekçilerindendir. Bağırsak–karaciğer aksı üzerinden de dolaylı olarak detoks sistemini

Yazının Devamı

Kalbimiz artık genç yaşta yoruluyor

13 Nisan 2025

Araştırmalar; stres, dengesiz beslenme, hareketsizlik, uyku bozuklukları ve işlenmiş gıda tüketiminin, kalp-damar sistemini genç yaşta yorduğunu gösteriyor. Oysa “Tüm büyük düşünceler kalpten gelir” sözü ne kadar anlamlı.

Geçmişte kalp hastalıkları daha çok “ileri yaş, yaşlılık” ile birlikte anılırdı. Bugün ise durum farklı. 30’lu yaşlarda kalp krizi geçiren bireyler, 20’li yaşlarda hipertansiyon tanısı konulan gençler artık istisna değil, üzücü bir gerçeklik hâline geldi. Peki, bu endişe veren artış nereden kaynaklanıyor?

Araştırmalar; stres, dengesiz beslenme, hareketsizlik, uyku bozuklukları ve giderek yaygınlaşan işlenmiş gıda tüketiminin, kalp-damar sistemini genç yaşta yormaya, bir diğer tabirle zorlamaya başladığını gösteriyor. Burada Kovid-19 sürecinin etkisi ve aşı da bir diğer tartışma konusu. Amerikan Kalp Derneği’nin verilerine göre 20-39 yaş grubunda hipertansiyon görülme oranı yüzde 14’lere kadar çıkmış durumda. Her 34 saniyede 1 kişinin kardiyovasküler

Yazının Devamı

Duyguları doyurmak

9 Nisan 2025

Son zamanlarda gündelik yaşamın yükü ağır, belirsizlikler zaman zaman içimizi yorabiliyor; ve çoğu zaman bu yoğunluk; bir tabak makarnada, bir dilim kekte, bir avuç çerezde çıkış yolu aratıyor. Farkında olmadan, kendinizi yemekle teselli ederken buluyor olabilirsiniz. Hepimiz insanız, duygularımız yemek dahil birçok günlük aktivitemizi etkileyebiliyor. Peki ya bu gerçekten açlık mı? Yoksa duygulara tercüman bulamadığında yaşadığımız o ‘duygusal açlık’ mı? Gelin detaylarıyla inceleyelim.

Fark nedir?

Fiziksel açlık yavaş gelir. Mide guruldar, enerji düşer, beden haber verir.

Ama duygusal açlık anidir. Genellikle belirli bir yiyeceğe (çoğunlukla tatlı ya da karbonhidrat) yoğun bir istekle gelir. Bu, beynin stres altındayken kendini ödüllendirme arzusu olarak da tanımlanabilir. Çünkü o anda aç değilsinizdir; sadece rahatlamak, yatışmak istersiniz. Kendinizi mutsuz veya üzgün hissettiğinizde, yemek yemek daha iyi hissettirecekmiş gibi gelir.

Bu dört adım size yardımcı olabilir

Böyle zamanlarda suçluluk

Yazının Devamı

Kanserle mücadelede mutfak etkisi

6 Nisan 2025

1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası. Biliyoruz ki kanser artık sadece ileri yaşların hastalığı değil. Kanserle mücadele yalnız tedaviyle değil; farkındalıkla, erken teşhisle ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla mümkün. Beslenme bu sürecin en önemli ayaklarından biri. Gelin kansere karşı bu umut veren beslenme adımlarını detaylı olarak ele alalım.

Nisan ayı, sağlık takviminin en anlamlı duraklarından biri. Öyle ki 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası, aynı zamanda 7 Nisan Dünya Sağlık Günü. Bu yılın Sağlık Günü teması ‘Sağlıklı Başlangıçlar, Umut Dolu Gelecekler’ Dünya Sağlık Örgütü; anne ve çocuk sağlığının, sağlıklı ailelerin ve toplumların temeli olduğunu ve bunun da hepimiz için umut dolu bir geleceğin güvence altına alınmasına yardımcı olduğunun altını çiziyor.

Biliyoruz ki kanser artık sadece ileri yaşların hastalığı değil. Dünya genelinde ve Türkiye’de 20’li ve 30’lu yaşlardaki bireylerde görülen kanser vakaları artıyor. Peki kanser neden genç yaşlara geriliyor? Aslında bunun birçok sebebi var. Modern yaşam tarzı,

Yazının Devamı