5 SORU 5 CEVAP

14 Nisan 2010

Yaz yaklaşıyor. Fazla kilolarından kurtulmak isteyenlerin sayısı ve sordukları sorular artıyor. Herhangi bir programa başlamadan önce aşağıdaki yazıyı okumanızda fayda var...

1-Neden ara öğün yapmalı? Araştırmalara göre üç ana ve üç ara öğünlü olacak şekilde günde altı kez beslenmeyi prensip haline getirmek, kilo kontrolü sağlamakta oldukça önemlidir. Üç saatten fazla aç kalınmamalıdır çünkü uzun süreli açlık sonunda bazal metabolizma hızı yavaşlar. Ana öğünlerin ara öğünlerle desteklenmesi, metabolizma hızınızı artırır dolayısıyla kilo verme hızı da artar ve kan şekeri düzenini de sağlayarak daha çabuk doymanıza katkıda bulunur, bu şekilde bir sonraki öğüne daha az acıkırsınız.

2-Kilo vermek için ilaç kullanmak doğru mu? Her birey için bunu söylemek kesinlikle yanlış olur çünkü ilaçlar mutlaka doktor kontrolünde, bireysel ve tedavi kapsamında alınmalıdır. Bu ilaçlar morbit obez olarak adlandırılan Beden Kitle İndeksi 3039,9 arasında veya 40 yaş ve üzerinde olan bireylere uygun beslenme tedavisine ek olarak endokrinolog takibinde verilebilir. Burada bireyin genel durumu çok önemlidir. Bütün tetkikler yapılır, hastanın yaşına, başka bir hastalığının olup olmadığına bakılır çünkü bu

Yazının Devamı

VÜCUDUNUZU VE RUHUNUZU ARINDIRIN

11 Nisan 2010

Detoks, vücudumuza çeşitli yollarla giren ve atık madde olarak dışarı atılmayı bekleyen zararlı toksinlerden kurtulmaktır. Toksin atımına beslenme ile destek olabilirsiniz. Bu hafta Mudanya’dan N.L Hanım için evde uygulayabileceği bir detoks mönüsü hazırladım

Detoks ile ilgili çok farklı şeyler duyuyorum, sağlığıma zarar vermeden evde uygulayabileceğim, haftalık bir detoks programı var mı? N.L. Mudanya
Detoks toksinlerden arınma anlamına gelir. Toksin kaynağı iki türlüdür; dışardan vücudumuza gelen toksinler ve vücut içinde metabolik artıklar sonucu oluşan toksinler. Her iki toksini de vücudumuzda temizleyen başlıca organ karaciğerdir. İdrar, ter ve dışkı ise toksin atma yollarıdır. Vücut doğamızda bulunan toksinlerden arınma işlemini, yoğun şehir yaşamı zorlaştırır ve bu da bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Bağışıklık sisteminin yavaşlaması ise gripten kansere kadar geniş bir yelpazede hastalığa karşı risk demektir. Her gün birçok toksin ile karşı karşıya kalınır. Bunlardan en önemlisi sigara dumanıdır. Siz sigara içmeseniz bile etrafta içenlerden gelen duman bile bu konuda yeterlidir. Alkol, gereksiz alınan ilaçlar, aşırı katkı maddesi kullanımı, tarımsal ilaçlar, besin

Yazının Devamı

SAĞLIKLI BESLENiN, KANSERDEN UZAK DURUN!

7 Nisan 2010

Genetik faktörler kadar yanlış beslenme de kansere yol açan nedenlerden biri. Beslenme, çoğu kanserde yüzde 10 ila 70 oranlarında etkili olabiliyor

Henüz genlerimizde bulunan şifreleri değiştiremesek de, beslenmemizi düzenleyerek kanserden korunabiliriz. Çünkü yapılan araştırmalar kanserin kalıtımsal faktörler yanında çevresel etkenlerden oluştuğunu belirtiyor. Örneğin yumurtalık kanseri için yapılan son çalışmalara göre bir göz atalım. Yumurtalık kanseri için güçlü risk faktörleri yaş, hiç doğum yapmamış olmak, aile öyküsü, daha önceden meme kanseri teşhisinin konması, östrojen terapisi ve genetik değişikliklerdir.
Değişebilir risk faktörleri olan beslenme, fiziksel aktivite ve normal vücut kitle indeksi bu hastalığın oluş sıklığını azaltmak için güçlü sebeplerdir.
Menopoz dönemindeki yaklaşık 49 bin kadının beslenmelerindeki yağ oranının uzun dönemli azaltılmasının yumurtalık kanseri riskinin yüzde 40 oranında azaltması önemli bir bulgudur. Zaten birçok planlı epidemiyolojik çalışma, fazla yağ alımı, fazla hayvansal protein alımı, ve toplamda yüksek düzeyde enerji alımını bu hastalığın artan riskiyle ilişkili olduğunu söylemektedir.
Tedaviden sonraki beslenme ve

Yazının Devamı

HAZIR GIDADA LAKTOZ TEHLiKESi

4 Nisan 2010

Laktoz intoleransı bulunan kişilerde karın ağrısı, kramplar, şişkinlik, ishal, kolik ağrılar, hazımsızlık ve mide bulantısı gibi belirtiler laktoz içeren besin alımından sonraki iki saat içinde kendini gösterir. Bu rahatsızlığı olan kişiler hazır gıdaları satın almadan önce besin etiketlerini dikkatli okumalıdır

Laktoz intoleransım olduğu için bir gün içinde yediğim gıdaları bazen seçmekte zorlanıyorum. Çok hareketli değilim sporu sevmiyorum ama üç-dört kilo vermek de istiyorum. Eşim bu konuda çok dikkatli evde her türlü yemeği pişiriyor. Laktoz sınırlaması olan örnek bir program yayınlamanızı rica ederim. T.Z- Manisa
Laktoz intoleransı; bireylerde en sık görülen karbonhidrat emilim bozukluğudur. İnce bağırsaklarda bulunan bir enzim olan laktaz , süt şekeri olarak da bilinen laktozun sindirimi için gereklidir. Enzim eksikliğinde laktoz birikir ve ince bağırsaklarda gaz oluşumuna neden olur. Yani bireylerde, süt şekeri içeren besinler tüketilince oluşan rahatsızlıktır. Ülkemizdeki sıklığı kesin olarak bilinmemekle beraber yüzde 50’nin üstünde olduğu tahmin edilmektedir.


LAKTOZ KAYNAKLARI

Yazının Devamı

SPOR YAPMAZSAM ViCDAN AZABI ÇEKiYORUM

3 Nisan 2010

Stresli bir iş yaşamı olan İrem Yargıcı’nın çok düzenli bir hayatı var. Yemesine içmesine çok dikkat ediyor. Haftada altı gün spor yapıyor

İrem Yargıcı muhteşem organizasyonların düğün, davet ve özel günlerin sihirli değneği. Siz dileyin o gerçekleştirsin. Hem de stresli ve telaşlı yapısına rağmen size hiçbir şey hissettirmeden. Sevgili İrem spor ve iyi beslenme üzerine çok disiplinli bir yaşam sürse de bu duruma biraz isyanı var; “Hep beraber yiyip içelim” diyor. Ne dersiniz?

İrem Yargıcı dendiğinde ilk akla hangi kelimeler gelir?
Heyecanlı, her şey için koşturan.

Peki klasik bir soru sorayım: Hayat felsefen nedir ve seni ne mutlu eder?

Yazının Devamı

SiNDiRiM SiSTEMiNE AYAR

28 Mart 2010

İstanbul’dan yazan okurumuz A.Ç. Hanım’a altı yıl önce ‘irritabl bağırsak sendromu’ teşhisi konulmuş. Okurumuza şikayetlerini azaltmasına yardım edecek bir diyet mönüsü hazırladım


35yaşındayım. Altı yıl önce irritabl bağırsak sendromu (IBS) teşhisi kondu. Bu süre boyunca 52 kilodan 64 kiloya çıktım. Ayın 15 günü su bile içsem, gaz sancısı ve kabızlık sorunu yaşıyorum. Yürüyüş yapma şansım da yok. Boyum 1.65, 64 kiloyum. Kilo vermek ve bu rahatsızlığımın etkilerini en aza indirmek için nasıl bir beslenme uygulamalıyım?
A.Ç. / İSTANBUL
A.Ç. Hanım, fazla kilolarınızı vermekte zorlanacağınızı düşünmüyorum ancak IBS’nin tedavisinde başarılı olabilmek için stres ve beslenmeye çok dikkat edilmelidir. Bu durum, yetişkinlerin yüzde 20’sinde görülür. IBS, genellikle orta yaş grubunda kadınlarda görülen ve yaşam süresini kısıtlamayan bir gastrointestinal (mide - bağırsak) sistem hastalığıdır. Bağırsaklarda görülebilen ya da ölçülebilen bir bulgu vermez, ancak bağırsaklar normal fonksiyonunu göremez.

Yazının Devamı

BESLENMEDE 80/20 KURALI

27 Mart 2010

PepsiCo Asya Pasifik Bölge Başkanı Ümran Beba, formda kalmak için ‘Pareto Prensibi’nden, yani ‘80 / 20 kuralı’ndan yararlanıyor. Beba, beslenmesinin yüzde 80’ini vücuda gerekli olan ve doğru besinlere ayırıyor. Canının çektiği yiyecekleri de yüzde 20 oranında tüketiyor


Ümran Beba, PepsiCo Güneydoğu Avrupa Bölge Başkanlığı’nı sürdürürken 8 Şubat 2010’da Asya Pasifik Bölge Başkanlığı gö-revine atandı ve 18 ülkenin sorumluluğunu üstlendi. Siz bu röportajı okurken, Ümran Hanım Çin’e gitmek üzere son hazırlıklarını yapıyor olacak. Sevgili Beba’dan, iki çocuk, eş, iş, seyahatlerine rağmen bakımlı ve formda kalmanın sırlarını öğrendim. Beba’yı anlatan en doğru kelimeler: ‘Denge’ ve ‘Farkındalık’
Yaşamındaki davranış ve kararlarını belirlemesinde de ‘Pareto Prensibi’nden, yani ‘80 / 20 kuralından’ yararlanıyor.
Ben de işletme ve ekonomi okuyanların daha iyi bildiği bu sistemi yeni öğrendim. İtalyan ekonomisti Vilfredo Pareto tarafından keşfedilmiş ve bu konuda Richard Koch tarafından yazılmış ‘80 / 20 Yoluyla Yaşamak’ diye bir kitap varmış.

Yazının Devamı

GÖBEKTEKİ YAĞLANMADAN İNSÜLİN SORUMLU OLABİLİR

24 Mart 2010

Yağlanma direkt aldığınız fazla kalorilerle ilgili olmayabilir. Çünkü yağ depolamasını etkileyen sadece kalori değildir. İnsülin hormonu bu konuda çok önemli bir rol oynar. İnsülin seviyemizi etkileyen her unsur, göbeğimizde ne kadar yağ depolayacağımızı belirler

Yağ dokusu nasıl artıyor hiç düşündünüz mü? İnsülin hormonu bu konuda çok önemli bir rol oynar. Yoğun bir şekilde salgılanan insülin, enerjiyi (kaloriyi) yağ dokularında trigliserid formunda depolaması için vücudumuzu zorlar. Böylece, teorik olarak insülin seviyemizi etkileyen her unsur, aynı zamanda göbeğimizde ne kadar yağ depolayacağımızı da belirlemiş olur.


İNSÜLİNİ ETKİLEYEN 7 UNSUR
Vücudumuzdaki hormonların dengesini sayısız faktör etkiler. Özellikle uzumanların riskli bulduğu göbek çevresi yağlanması varsa, bunun nedeni aşağıdakilerden biri ve birden fazlası olabilir. Eğer göbeğiniz yağlanıyorsa, yağ dokusu metabolizmasını etkileyen yedi unsuru gözden geçirin.

1. ALINAN KALORİNİN TİPİ: Basit karbonhidrat ve şeker kalorileri, yağ ve proteinden daha çok insülinogeniktir yani pankreası daha çok insülin salgılanması için uyarır.

Yazının Devamı