Adliye adalet istiyor

22 Ocak 2000


       Bir yanda Sayın Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk yapılanları anlatıyor.
       Öte yanda hukukçular hukuk alanında bir türlü giderilemeyen eksiklerden söz ediyor.
       Türkiye'nin "hukuk"taki geriliği tahammül edilemez durumda. Yılların ihmalinin getirdiği nokta bu.
       * * *
       HER şeyden önce Türkiye'de artık hukukçular iyi bir şekilde yetiştirilemiyor. Eğitimde yetersizlikler var.
       Deneyimli hocalar emekli oluyor ve özel üniversitelerde daha iyi şartlarda hocalığa devam ediyor.

Yazının Devamı

Can güvenliği

21 Ocak 2000


       Şu örgüt, bu örgüt. Sonuç; Türkiye'de genelde can güvenliği yok.
       Sokaktan alıp götürüyorlar, el ayak bağlıyorlar, işkence ile öldürüyorlar. Gömüyorlar.
       Üstelik mahkeme de kurmuşlar!..
       Vahşet kararını "sözde mahkeme" veriyor.
       Savcı da, hakim de, cellat da kendileri.
       Bunun dinimiz İslam'la ne ilgisi olabilir ki?..

Yazının Devamı

Hizbullah'ın sonu mu?

20 Ocak 2000


       Belki de en önemli operasyon başarıyla sürdürülüyor.
       Türkiye'deki Hizbullah'ın kolu kanadı kırılıyor.
       Ölüm örgütü kayba liderinden başladı.
       Ele geçenler diğerlerini ele verdi. Kaçırılan işadamlarının öldürüldüğü ev bulundu, cesetlere ulaşıldı.
       İki günde olanlar kanlı örgütün kökünün kazınacağı anlamına geliyor mu?
       Buna, Hizbullah'ta sonun başlangıcı cevabını vermek yanlış olmayacak.

Yazının Devamı

Kira için yanlış bilgi

19 Ocak 2000


       Hukuk Kurultayı'nda "kira" da tartışılıyor.
       Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Aydın Aybay "kira konusunda özgürlük olmaz" anlamında sözler ediyor. "Hazırlanacak tasarının serbest rejimi öngörmemesini" öneriyor. "Yasada emredici hükümler olmalı" diyor.
       Hoca'nın bu sözlerinden anladığımıza göre; kiracı korunmalı, ev sahibi ezilmeli. Toplumsal huzur da, sosyal adalet de böylece sağlanabilir.
       Oysa Türkiye'de kiracı da, ev sahibi de korunmaya muhtaç. Çünkü ev sahipleri de genellikle orta gelir sınıfına dahiller. Zaten yüksek gelir sınıfına dahil olsalar, varlıklı olsalar, tüccar, sanayici, işadamı olsalar, 30 - 40 milyarı kata bağlayıp 200 milyon lira kiraya talim etmezler. O parayı işlerine yatırır, yüzde yüz kazanırlar veya yıllardır süren yüzde yüzlük faizden yararlanırlar.
       * * *
       AYDIN Aybay Hoca yine İngiltere'den örnekler veriyor.

Yazının Devamı

Askerlik kısa ve eşit olmalı

18 Ocak 2000


       Muhalefet yapmaya meraklıyız. Çünkü onun prim yaptığını hesaplıyoruz. Apo konusunda da öyle oldu.
       Hayali bile güç bir başarı gerçekleşti, Apo Türkiye'ye getirildi.
       O Türkiye'ye gelene kadar 30 bin kişi öldü. Binlerce gencimiz şehit oldu.
       Terör devam ederse eninde sonunda PKK topyekün imha edilebilir. Türk ordusunun karşısında durmak mümkün olamaz. Hele bugünkü gibi teçhizatı, araç gereci modernleşmiş, 15 yıl dağda çatışmayı, çatışa çatışa öğrenmiş 150 - 200 bin komandonun karşısında kim ayakta kalabilir?
       Ama sonuç ne olursa olsun çatışma arzu edilen bir durum olamaz.
       Çatışma demek yeni ölümler, yeni şehitler demek.

Yazının Devamı

Hayvanlar ve insanlar

16 Ocak 2000


       Çağdaş bir İstanbul'a sahip olmak istiyorsak; sokakta çöp olmayacak. Sokakta çamur olmayacak. Sokakta dilenci olmayacak. Sokakta tükürük olmayacak. Sokakta işporta olmayacak. Sokaklarda gürültü olmayacak. Sokak aralarında meyhane, bar, eğlence yeri olmayacak. Sokakların kaldırımlarında otomobil olmayacak. Sokakta çukura düşüp ölünmeyecek. Ve de özellikle sokaklarda başıboş köpek olmayacak.
       Bizde köpek demek kuduz demek, yani feci bir şekilde ölüm demek.
       Bugün Türkiye bu konuda ikiye ayrıldı.
       Köpekleri acımasızca öldürerek kuduzu önlemek isteyenler, başıboş köpeklerin kısırlaştırılarak belli noktalarda toplanmasını önerenler.
       Tabii bu arada akıl almaz olaylar da meydana geliyor.
       Örneğin köpeklere otopsi yapan, köpekten koyuna kan nakli gerçekleştiren bilim adamı(!) hademe görevden alındı.

Yazının Devamı

TÜSİAD'dan siyasi reform isteği

15 Ocak 2000


       TÜSİAD'ın dünkü genel kurulu toplumsal uzlaşmanın işadamları ayağının sağlamlığını gösterdi.
       İş dünyası ekonomik programın arkasındaydı.
       Geçmişte Ecevit'le hesaplaşmış olan TÜSİAD bugün onun ekonomik önlemler paketini destekliyordu.
       Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Bülent Eczacıbaşı'na göre 90'lı yıllar kayıp yıllardı, sorunlar biriktirildi, çözümler ertelendi ve önlemlerde geç kalındı.
       Oysa; on yıl boyunca siyasiler vatandaşa işlerin iyi gittiğini söylüyorlardı. Demek ki aldatılmışız. Bunu da Eczacıbaşı'nın saptamasıyla öğrenmiş olduk.
       Ama yalnız ekonomik önlemler yetmezdi, yalnız ekonomik programla mutlu sona tam anlamıyla ulaşılmış olunamazdı.

Yazının Devamı

Politika üretme kısırları...

14 Ocak 2000


       FP ana muhalefet görevini yapamıyor. Politika üretemiyor.
       Vurdu mu ses getirecek gücü, fikri, önerisi yok.
       Bu, Türk demokrasisi için büyük eksiklik.
       Üçlü zirveden önce Kutan, "toplansınlar bakalım ne çıkacak?" diyordu.
       Ana muhalefet yön verir, öncelik alır, önerir, savunur, eleştirir, kamuoyu oluşturur. Kitleleri arkasından sürükler...
      "Onlar toplansın, biz izleriz"le muhalefet olur mu? FP'nin Güneydoğu politikası ne? Ülke yararına proje üretmeyen, politika üretmeyen partiyi vatandaş ne yapsın?

Yazının Devamı