Sakın yapmayın!

12 Şubat 2011

Federasyon Başkanı Mahmut Özgener’in başta “üç büyükler” olmak üzere, hırçın futbol kulüpleri ve aktörlerinin tümüne “gider” yapması, her ne kadar “günün icabı” olarak görünse de “mana ve ehemmiyeti” açısından “geleceğin inşasıdır”.
Çünkü, “kendi yarattığı denetim ve planlama mekanizmasını” çileden çıkartacak kadar kendinden geçmiş insanlar, ancak burada var ve yaptıklarından yarar sağlıyorlar maalesef.
En çok da futbolda...
“Bindiği dalı kesmek, altın yumurtlayan kazı çiğ çiğ yemek” teşebbüslerinin en sık tekrarlandığı coğrafya; burası.
Deliler ile fırsatçılar el ele vermişler cehennemde zebani nöbeti gerektirmeyen “Türklerin azap kazanına” çevirmişler futbolu!..
“Ayağından tut, içeri çek”.
* * *

Yazının Devamı

Oyun devam ediyor

9 Şubat 2011

Duydunuz Cemal Ersen’in sesini!.. Yazısını okudunuz. Uygulanmayan yasanın üzerine uygulanamayacak yasayı bekleyerek sporda şiddeti önlemeyi uman bir ülkenin futbolseverleri olarak kahroldunuz!
En azından olmalısınız.
Yoksa mutlaka olacaksınız.
Soyunma odasını basıp küfreden mi ararsınız?
Biz daha iyi basarız iddiasında olanlar mı?
Dün el ele devletin kasasından milyonlarca lira paylaşıp bugün “durum icabı” kavgaya soyunanlar mı?
Karışmazsanız sıra size de gelecek.

Yazının Devamı

Muhteşem hafta!..

8 Şubat 2011

Çok açıklayıcı,eğitici ve bilgilendirici bir hafta yaşadık vesselam!..
Mesela Hagi’nin hâlâ formda olduğunu anladık. keşke teknik direktör olarak değil futbolcu olarak gelseydi.
Hayır, sahada koşmak için yaşlı falan değil o !..
Hatta bugün on numarasını giyse, oynatılması için “yaşını büyütmek gerekir” belki.
Çünkü Hagi hiç büyümedi!
Bu açıklayıcı ve bilgilendirici haftada bir kez daha anladık.
Kompleksli ve yaramaz çocuk Hagi. Doğum günü unutulmuş diye küsen bir çocuk. Herkesi işi gücü bırakıp doğduğu günü hatırlamasını isteyen bir çocuk. Hatırlamayana kızan, küsen, alıngan, biraz da şımarık yani.

Yazının Devamı

Polat kükredi, aslana ayıp oldu!

5 Şubat 2011

Her “kükreyen” aslan değilmiş demek ki!.. Galatasaray Başkanı Adnan Polat, “derin Galatasaray”dan başlayarak ülkeyi yönetenlerin bile karşısına dikilip Galatasaray’ı ezdirmeyeceğini kükreyince, kulüp içindeki “basit” problemler neydi ki?..
Ya da “bize” öyle geldi.
İtiraf edeyim; en azından “bana”!..
Müthiş bir deklareydi.
Cesaret, asalet, irade, kontrol... İnsanın gözlerini dolduruyor, “lider” tarifine bire bir uyuyordu ekrandaki adam.
Karşımızda, “kötü giden işlerin” pısırıklığından sıyrılıp, meçhule akan bulanık suda saman çöpü olduğuna ayılıp, yaradılışından ve makamından gelen gücü kullanmaya niyetlenmiş, ortalığı kasıp kavuran sorunlara radikal önlemler çalışmış, uygulamaya başlamaya fena halde hazırlanmış bir Polat vardı!..
Bir tek, “Polat, Filistin’den sonra Galatasaray’da” diye yazmadığım kaldı.

Yazının Devamı

Kifayetsiz muhterisler!

1 Şubat 2011

Yeryüzünün en saçma tartışmalarını dinlemek için nasıl bir günah işledik acaba? “Bir maçta 15-16 sarı kart olur muymuş”?..
Niye olmasın? Sarı kart dediğin futbolcunun kilosuna göre verilmiyor ki!.. Siyasi ve medeni durumu da söz konusu değil. Kuralı yazılmış. O kural çemberine teğet geçen/direk giren kaç tane hareket varsa o kadar sarı...
Başka çembere dokunan varsa; o kadar kırmızı.
Anayasa’nın beğenmediğiniz maddeleri gibi... Ya Anayasa’yı değiştireceksiniz, ya sevabını da cezasını da sineye çekeceksiniz.
Sarı kartın sayısını yapanlara soracaksınız, verenlere değil.
Nerede önemli bir maç; “niye bu kadar az kart” veya “niye bu kadar çok”!
Yazıklar olsun.

Yazının Devamı

Kimimiz ‘özür’, kimimiz ‘teşekkür’ borçluyuz Demirören’e

28 Ocak 2011

Beşiktaş Trabzonspor maçını ya izlemişsinizdir, ya duymuşsunuzdur; olmadı haftalarca duyacaksınız.
Bu topraklar böyle futbol görmedi epey zamandır.
Böyle futbol şehveti yaşanmadı.
Ve bu kadar nispet yapılmadı Real Madrid’e, Barcelona’ya, ağzımızı sulandırıp özendiğimiz dünya markalarına.
Önde basmak ne demek, yıldız neye denir, tempo nasıl yapılır, sahaya yetenek koyup tribünlerle nasıl paylaşılır, bir maç nasıl şölene çevrilir gördük.
Ve her hafta yeniden görmek için stada koşacağız, televizyonun başına oturacağız.
Kim yaptı bu işi?..

Yazının Devamı

F.Bahçe-Trabzon maçını ciddiye almayın!

26 Ocak 2011

Lütfen bu kadar ciddi olmayın. Fenerbahçe-Trabzonspor maçı sadece bir oyundur ve ligin haritasını çizmek gibi bir misyonu/mecburiyeti yoktur.
Kazanan şampiyon olmayacak bilesiniz.
Kaybeden kapıya kilit asıp gitmeyecek.
Hayat sürecek.
Peki, kimin için önemlidir bu maç?
Teknik direktörler için.
* * *

Yazının Devamı

Bakan zor durumda

25 Ocak 2011

Allah kimseyi Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak’ın durumuna düşürmesin!..
Yanlış anlaşılmasın, bu üslup benim değil; sayın Bülent Arınç’ın.
Benim demek istediğim; “Sayın Özak zor durumda”.
Neden?
Sayın Başbakan, Galatasaray Stadı’nın açılışına gitmiş, protesto ile karşılaşmış. Tepki göstermiş. Bazı bakanlar Galatasaraylılığından vazgeçmiş. Emniyet protestocuların peşine düşmüş.
Bitmemiş...
İnsanlar sokaklarda sürdürüyor protestoyu. Galatasaray kulübü “tersyüz” olmuş.

Yazının Devamı